Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2021/3607
Karar No: 2021/3021
Karar Tarihi: 23.09.2021

Danıştay 13. Daire 2021/3607 Esas 2021/3021 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/3607
Karar No:2021/3021

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Fonu
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Daires'inin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, ... Giyim Sanayi İç ve Dış Ticaret A.Ş.'den fon alacağının tahsil edilememiş olması nedeniyle toplam 59.964.694,66-TL fon alacağının kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan cebren tahsili amacıyla tanzim edilen ... tarih ve ... sayılı ödemeye çağrı mektubunun iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararda; davacının, temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (Fon)'na intikal eden ... Bank A.Ş.'nin hakim ortaklarından ... Giyim Sanayi İç ve Dış Ticaret A.Ş.'de 09/04/2001 - 05/07/2002 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı, bu şirketin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetiminin ... tarihli, ... sayılı Fon Kurulu kararıyla 4389 sayılı Kanunun 15/7-a maddesine dayanılarak Fona devredildiği, Fona devir sonrasında yönetim kurulunun ve şirketi temsile yetkili kanuni temsilcilerin imza yetkilerinin yeniden düzenlendiği, bu çerçevede davacının 05/07/2002 - 24/7/2002 tarihleri arasında ikinci derece imza yetkisiyle genel müdür, 24/7/2002 - 24/04/2006 tarihleri arasında ise birinci derece imza yetkisiyle genel müdür olarak görev yaptığı, sözü edilen şirketin Bankanın hakim ortak tüzel kişilerinden olduğundan hareketle, fon alacağının tahsili amacıyla ilgili şirket hakkında takibe başlanılmasına karşın, alacağın tahsil edilememesi ve yapılan malvarlığı araştırmaları sonucu tahsil edilemeyeceğinin anlaşılmasından ötürü 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca borçlu şirketin kanuni temsilcisi olan davacı hakkında, 59.964.694,66-TL fon alacağının cebren tahsili amacıyla tanzim edilen ... tarih ve ... sayılı ödemeye çağrı mektubunun düzenlenerek tebliği üzerine bakılan davanın açıldığı, ... Bank Teftiş Kurulunun ... tarihli... sayılı inceleme raporunda ... tarihli, ... yevmiye sayılı imza sirkülerine göre şirketi temsile ve idareye yetkili yönetim kurulu üyesi olarak kanuni temsilci olduğu ortaya konulan davacının, kanuni temsilci olduğu dönem öncesinde açılan, ancak kanuni temsilci olduğu 09/04/2001 - 05/07/2002 tarihleri arasındaki dönemde tazmin edilen teminat mektubundan kaynaklanan alacak ile bu dönemde ana para ve faizi veya faizi ödenmeyen akreditif (GSM) kredilerinden kaynaklanan ve borçlu şirketten tahsil edilemeyen alacaklardan 5411 sayılı Kanunun geçici 26. maddesi ile 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi uyarınca sorumluluğu bulunduğu ve bankacılık işlemleriyle ilgili olarak özel kanun niteliği bulunan 5411 sayılı Kanun’un atıf yaptığı 4389 sayılı Kanun’un amir hükmü uyarınca, Fon alacağı niteliği kazanan borcun, 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35. maddesi kapsamında takibine başlanarak, 59.964.694,66-TL’nin tahsili amacıyla davacı hakkında düzenlenen dava konusu ödemeye çağrı mektubunda hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ödemeye çağrı mektubunun şekil yönünden hukuka aykırı olduğu, kanuni temsilcilik süresinde meydana gelen kamu borcunun neden kaynaklandığının belirtilmediği, 6183 sayılı Kanun'un mükerrer 35. maddesinin aradığı şartların henüz gerçekleşmediği, ödemeye çağrı mektubunda yer alan borcun halen grup şirketlerince ödenmesine devam edildiğinden söz konusu borcun hesabına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, bir yönetim kurulu üyesinin şirketin ticari faaliyetini yürütmesi için banka kredisi kullanmasının olağan olduğu, böyle bir durumda yönetim kurulu üyesinin kusurundan bahsedilemeyeceği, yönetim kurulu üyeliği görevi nedeniyle daha önce şirketin genel kurulu tarafından ibra edildiği, talep edilen faizin hukuka aykırı olduğu, borçlu şirketin kefilinin 6183 sayılı Kanun'a göre takip edilemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin E: ... , K: ... sayılı ilamında belirtilen hususlar dikkate alınarak yeniden borç hesaplaması yapıldığı, davacının ... Giyim Sanayi İç ve Dış Ticaret A.Ş. firmasında yönetim kurulu üyeliği yaptığı tarihlerden önce firmaya kullandırılan ve yönetim kurulu üyeliği yaptığı dönemde tazmin olmuş ve kanuni takip hesaplarına aktarılmış olan kredilerin hesaplamaya dahil edildiği, yönetim kurulu üyeliğinden sonra tazmin olan ve kanuni takip hesaplarına aktarılan kredilerin ise kesinlikle hesaplamaya dahil edilmediği, söz konusu borca Fon'a temlik tarihine kadar ihtarnamede belirtilen temerrüt faizinin, fona temlik tarihinden sonra ise gecikme zammının uygulandığı, asıl borçlu hakkında yapılan takipten herhangi bir tahsilat elde edilemediği, dava konusu ödemeye çağrı mektubunun hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Kullanılmayan ... -TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... . İdare Mahkemesine gönderilmesine, 23/09/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi