6. Ceza Dairesi 2018/140 E. , 2018/7164 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddine, temyiz talebinin süre yönünden reddine
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.11.2010 tarih 2011/274-300; 06/12/2008 gün 144-234, 23/09/1974 tarih 224-408 ve 16/04/1973 gün 213-345 Esas ve Karar sayılı kararlarında açıkça, temyiz süresinin geçirilmesinden sonra eski hale getirme başvurularını değerlendirme yetkisinin Yargıtay"da olduğu belirtilmiştir. Buna göre, sanık ... ve savunmanının eski hale getirme ve temyiz incelemesi hakkında, 5271 sayılı CMK"nin 42/1. maddesine göre Yargıtay ilgili Ceza Dairesi tarafından değerlendirme yapılacağından, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 16.10.2017 gün ve 2017/1292 Esas, 2017/1300 Karar sayılı, eski hale getirme talebini de inceleyen "Temyiz talebinin süre yönünden reddine" ilişkin ek kararının hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğu kabul edilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nin 22.06.2017 tarihli, 2017/1292 Esas, 2017/1300 sayılı “istinaf başvurusunun esastan reddine” dair dosya üzerinden verilen karara karşı, sanık ... ve savunmanı Av. ..."ın 05.10.2017 ve 09.10.2017 tarihli dilekçeleri ile eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunup, usulüne uygun tebligat yapılmaması nedeniyle hükmü süresinde temyiz edemediklerini belirterek, tebigatın usulsüz olduğuna dair belgeleri dosyaya ibraz ettiklerinin anlaşılması karşısında; 5271 sayılı CMK"nin 40/1, 41/1-2, 42/1. maddeleri uyarınca sanık ve savunmanının eski hale getirme istemleri ve temyiz talepleri yerinde görülerek ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nin 16.10.2017 gün ve 2017/1292 Esas, 2017/1300 Karar sayılı ek kararının kaldırılarak yapılan incelemede;
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm, sanık ... ve savunmanı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;
Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü savunma doğrultusunda yapılan değerlendirilmede;
... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 20.04.2017 tarih ve 2017/32 Esas, 2017/103 Karar sayılı ilamı ile nitelikli yağma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı, sanık ... savunmanının, CMK"nin 272 ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurması üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 22.06.2017 gün ve 2017/1292 Esas, 2017/1300 Karar sayılı "Esastan red" kararına karşı, sanık ve savunmanınca usulüne uygun olarak açılan temyiz davası üzerine, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hukuka aykırılıklar CMK"nin 288 ve 289. maddeleri kapsamında incelenip görüşüldü;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığa yüklenen 5237 sayılı TCK" nin 149/1. maddesinde düzenlenen yağma suçu 10 yıldan-15 yıla kadar hapis cezasını gerektirecek şekilde yaptırıma bağlanmıştır.
Temel cezasının belirlenmesine ilişkin ilkeler ise 5237 sayılı TCK"nin 61/1. maddesinde;
A- Hakim somut olayda;
1-Suçun işleniş biçimi,
2- Suçun işlenmesinde kullanılan araçlar,
3- Suçun işlendiği zaman ve yer,
4- Suçun konusunun önem ve değeri,
5- Meydana gelen zarar ile tehlikenin ağırlığı
6- Failin kasıt veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı,
7- Failin güttüğü amaç ve saik,
Göz önünde bulundurularak ""işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı oranında temel cezayı belirler"" şeklinde düzenlenmiştir.
5237 sayılı TCK"nin ""Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi"" başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrasındaki ""Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbiri hükmolunur"" biçimindeki düzenleme ile de; işlenen fiil ile hükmolunan ceza ve güvenlik tedbiri arasında ""Orantı"" bulunması gerektiğini vurgulanmıştır.
Kanun koyucu cezaların kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hakime, olayın özelliği ve işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı bir şekilde gerekçesini göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevi yüklemiştir.
Hal böyle olunca;
Hakimin temel cezayı belirlerken, dayandığı gerekçe TCK"nin 61/1. maddesine uygun olarak dosyaya yansıyan bilgi ve belgeleri isabetli değerlendirdiğini gösterir biçimde kanuni ve yeterli olmalıdır.
Bu açıklama ışığında somut olay yeniden değerlendirildiğinde; TCK"nin 149. maddesinin 1. fıkrası kapsamında suçu işlediği kabul edilen sanık hakkında tayin olunan temel hürriyeti bağlayıcı cezanın, adalet, hak ve nesafet kuralları ile 5237 sayılı TCK"nin 3/1. maddesinde düzenlenen “orantılılık” ilkesiyle bağdaşmaması;
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 22.06.2017 gün ve 2017/1292 Esas, 2017/1300 Karar sayılı "Esastan red" hükmünün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ilişkin oy birliğiyle alınan karar 21.11.2018 gününde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ali Murat Soylu"nun katıldığı oturumda, sanık ... ve savunmanlarının yokluklarında açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.