22. Hukuk Dairesi 2016/7761 E. , 2019/6135 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı asil ve davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; iş akdine işçilik alacaklarının ödenmemesi nedeniyle haklı olarak işçi tarafından son verildiğini öne sürerek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının özel nedenleri olduğunu belirttiği istifa dilekçesi ile iş sözleşmesini tek taraflı olarak feshettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak ve iş akdine işçi tarafından özel nedenler ile son verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı asil ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz nedenlerine göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut uyuşmazlıkta, davacı davalı işyerinde 01.02.2013-14.08.2014 tarihleri arasında çalışmıştır. Mahkemece dosyada aldırılan kök raporda davacı tanık anlatımlarından hareketle davacının tüm çalışma dönemine yönelik fazla çalışma ücret alacağı hesaplanmış; davalı yanın itirazı üzerine aldırılan ek raporda ise; tanıkların davacı ile çalışma süreleri ile sınırlı olarak fazla çalışma hesaplanmıştır. Mahkemece kök rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Ne var ki, varılan sonuç Dairemizin yerleşik içtihatları ile örtüşmemektedir.
Hükme esas alınan kök raporda, “davalı şirketin bilindik bir şirket olduğu… saat uygulamalarında esnek davrandığı ve tüm şubeler bazında bu şekilde çalışıldığının herkesin malumu olduğu” gerekçesiyle tanıkların davacı ile birlikte çalıştığı süreler dikkate alınmaksızın tüm çalışma dönemi için hesaplama yapıldığı görülmektedir. Fazla çalışmanın belirtilen şekilde varsayımsal olarak kabulü mümkün olmayıp somut deliller ile ortaya konulması gerekmektedir. Bu nedenle davacı tanıklarının beyanına ancak davacı ile birlikte çalıştıkları dönem ile sınırlı olarak itibar edilmelidir. Açıklanan nedenle, Mahkemece, davacı tanıklarının davacı ile birlikte çalıştıkları dönem esas alınarak hesaplama yapılan ek rapor yerine yöntemince ispatlanamadığı halde davacının tüm çalışma süresi bakımından fazla çalışma hesabı yapılmış olan kök rapora itibar edilerek hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 14.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.