11. Hukuk Dairesi 2019/2848 E. , 2020/1413 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12/10/2017 tarih ve 2015/112 E- 2017/784 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 04/04/2019 tarih ve 2018/639 E- 2019/449 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının özelleştirme kapsamına alınması ve 20 ayrı dağıtım şirketine ayrılması kapsamında müvekkili ile davalı arasında 24.07.2006 tarihinde "İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS)” akdedildiğini, anılan sözleşmenin üçüncü kişilerin hak iddialarını düzenleyen 7. maddesinde dağıtım faaliyetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden kaynaklanan sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırıldığını, anılan sözleşmeden önce dağıtım faaliyetlerin davalı tarafından yürütüldüğü sırada kamulaştırmasız el atma nedeniyle Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/622 E. sayılı dosyasında açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve davaya istinaden müvekkili tarafından icra dosyasına ödeme yapıldığını ileri sürerek, 101.895,04 TL"nin ve 8.859,67 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesiyle dava değerini 185.979,45 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin özelleştirilmesinin hisse satışı suretiyle gerçekleştirildiğini ve İHDS hükümleri uyarınca müvekkilinden talepte bulunulamayacağını, ayrıca davacı tarafından düzenlenen devre esas bilanço ile geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, 24/07/2006 tarihli İHDS"nin 7. maddesi gereğince sözleşme öncesi dönemle ilgili davalardan doğan mali yükümlülüklerin TEDAŞ"a ait olduğu, dava TEDAŞ"a ihbar edilmediğinden davacının mahkeme ilamı ile belirlenen tutar, ilam vekalet ücreti, harç ve yargılama giderleri ile temyiz harçlarını talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 99.519,96 TL"nin 97.785,96 TL"lik kısmının 14/03/2014 ödeme tarihinden, 1.734,00 TL"lik kısmının da 06/06/2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, davacının dayanak mahkeme ilamındaki 87.520,78 TL asıl alacak, bu alacağa ilişkin olarak 5.330,38 TL yasal faiz, 9.051,66 TL vekalet ücreti, 289,34 TL peşin harç ve 924,18 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 103.116,34 TL"yi ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi talep edebileceği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/(1) b-1. maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK"nın 353/(1) b-3. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 103.116,34 TL"nin 14/03/2014 ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davalı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, aşağıda belirtilen husus dışında dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya dair haklarını saklı tutarak 101.895,04 TL"nin ve 8.859,67 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile aynı nedene dayalı olarak 67.060,00 TL kamulaştırma bedeli ile rücuya dayanak davada yapılan 1.734,00 TL temyiz harç ve masraflarının da tahsilini istemiştir.
Bölge adliye mahkemesince, dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı, bu yönüyle 67.060,00 TL kamulaştırma bedeli ile rücuya dayanak davada yapılan 1.734,00 TL temyiz harç ve masrafı talebinin ıslah suretiyle davaya ithal edilmesinin mümkün görülmediği gerekçesiyle anılan talebin reddine karar verilmiştir.
Islah tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK.nın 176. maddesinde “Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.” hükmü düzenlenmiş olup yasal düzenlemelere göre davacının davasını tamamen ıslah ederek yeni bir dava dilekçesi vermesi mümkün olduğu gibi, kısmi ıslah ile talep sonucunu artırması da mümkündür. Bu suretle, bölge adliye mahkemesince davacının ıslah isteminin usule uygun olduğu ilke olarak kabul edilip, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ıslah ile talep edilen kamulaştırma bedeli ve rücuya dayanak davada yapılan temyiz harç ve masrafı talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 5.282,88 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 17/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.