Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5795
Karar No: 2019/6719

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5795 Esas 2019/6719 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/5795 E.  ,  2019/6719 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan yenileme kadastrosu sırasında 952 ada 74 (eski 460) parsel sayılı taşınmaz, tarla vasfıyla ve 1072,8 m2 (eski 1000 m2) yüzölçümüyle sınırlandırılmıştır.
    Davacı ... Yönetimi, kadastro mahkemesinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi kapsamında kadastro haritalarındaki sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataların giderilmesi için çalışmanın yapıldığını ve askıya çıkarıldığını, 952 ada 74 numaralı parselin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tespitinin iptali ve taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Kadastro mahkemesince, davanın mülkiyet hakkına ilişkin olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesinme gönderilmesine karar verilmiştir. Asliye hukuk mahkemesi tarafından ölü davalılar aleyhine açılan davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 12.11.2014 tarihli ve 2014/5212, 9394 E.-K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ‘‘Her gerçek kişinin sağ doğmak kaydıyla taraf olma ehliyeti kazanacağı ve yaşadığı sürece taraf ehliyetinin devam edeceği, ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişinin taraf ehliyetini yitireceği, Türk Medeni Kanunu ve yürürlükten kalkan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda dava açıldığı zaman hayatta olan kişiler hakkında düzenleyici hükümler bulunduğu ancak ölü kişiler hakkında açılacak dava ile ilgili kanunda hüküm bulunmadığı, 04.05.1978 tarihli ve 1978/4-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da dava tarihinden önce ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği, aleyhine dava açılmayacağı, mirasçılarına halefiyet kuralı uygulanamayacağından mirasçılarının davaya dahil edilmek veya ıslah suretiyle davaya devam edilemeyeceğinin vurgulandığı belirtilmiş, ancak 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 124/3-4 maddesiyle ‘‘...maddi hatadan kayanklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızası aranmaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir’’ aynı kanunun 114/1-d maddesinde taraf ehliyetinin dava şartı olarak düzenlendiği, 115/3. maddesinde ‘‘dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce farkedilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilmez’’ hükmü ile dava şartı eksikliğinin sonradan giderilmiş olması halinde, davanın reddedilemeyeceğinin emredici olarak düzenlendiği dikkate alındığında, dava açıldığı tarihte davalının ölü olduğu anlaşılmakta ise de yargılama sırasında davalının mirasçıları davaya dahil edilerek dava şartı eksikliği giderilmiş olduğundan, mahkemece, işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi davanın pasif husumetten reddine karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğu’’ hususlarına değinilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne,.... mahallesi 952 ada 74 parsel numaralı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1964 yılında yapılmış orman kadastrosu, 1982 yılında yapılmış arazi kadastrosu, 2010 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılmış yenileme çalışması bulunmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak Kadastro Kanununun 36/A maddesinde yer alan "kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz" hükmüne rağmen davalı aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi doğru değil ise de belirtilen bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    Bu sebeple; hükmün 3, 4, 5. bentlerinin hükümden çıkarılarak yerine "davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 19/11/2019 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi