
Esas No: 2013/17031
Karar No: 2014/14141
Karar Tarihi: 09.06.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/17031 Esas 2014/14141 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle; davanın, kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114’üncü maddesinin (i) bendi uyarınca “aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması” dava şartları arasında düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 115’inci maddesi gereği bu durum kamu düzeni ile ilgilidir ve davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
Anılan madde metninde belirtildiği üzere kesin hüküm; açılan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılıp kesin hükme bağlanmış olmasıdır. Bu bağlamda kesin hükmün söz konusu olabilmesi için tarafları, sebepleri ve konusu aynı olan davanın iki defa ayrı ayrı açılmış olması ve birinde verilen hükmün kesinleşmiş olması gerekir.
Davaya konu somut olayda; mahkemece, davacının 25.12.2012 tarihinde tebliğ aldığı ödeme emrine karşı, 31.01.2013 tarihinde İstanbul Anadolu 9.İş Mahkemesinde açılan davada verilen hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle, ret kararının kesinleştiğinden bahisle, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; aslen ilk açılan davada, kararın tefhiminin 6100 Sayılı Yasaya uygun şekilde yapılmadığı ve davacıya tebliğ de edilmediği, bu nedenle henüz temyiz süresinin işlemeye başlamadığı anlaşılmakta olup, verilen kararın kesinleştiğinden bahsedilmesi olanaksız iken; mahkemece, kesin hükmün varlığı nedeniyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Diğer taraftan, henüz kesinleşmeyen ilk dava nedeniyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 üncü maddesinin (ı) bendinde belirtilen “aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” bir başka deyişle derdest olmaması da dava şartları arasında düzenlenmiş olup, aynı kanunun 115"inci maddesi gereği bu durumun da kamu düzeni ile ilgili olduğu dikkate alınarak verilen ret kararı sonucu itibari ile doğrudur.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca mahkeme hükmü ve gerekçesi düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının tamamen çıkartılarak yerine;
“Davanın HMK’nın 114/(ı) ve 115. Maddeleri gereğince derdestlik dava şartı nedeniyle usulden reddine,
Alınması gereken 24,30 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı kurum vekil ile temsil edildiğinden hesap ve takdir edilen 1.320,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine;
Davacı tarafından yapılan mahkeme masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, davacının artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,” hükmünün yazılmasına; hükmün ve gerekçenin bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.