Danıştay 6. Daire 2019/458 Esas 2021/10081 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/458
Karar No : 2021/10081


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Kültür ve Yardım Vakfı
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı/...
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul, Fatih, ... Mah. ... Sokak, ... pafta, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın 2. derece ticaret alanı olmaktan çıkarılarak konut alanına alınmasına ilişkin 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile anılan plana karşı yapılan itirazın zımmen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesinin 20/02/2018 tarihli, E:2014/4589, K:2018/1390 sayılı bozma kararına uyularak davanın reddi yolunda ... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Dava dosyasının incelenmesinden, İstanbul İli, Fatih İlçesi, ... Mahallesi, ... Sokak, ... pafta, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Tarihi Yarımada (Fatih) Koruma Amaçlı Nazım İmar Planında "2.derece ticari alan" olmaktan çıkarılarak "konut" alanına alınmasına ilişkin işleme yaptıkları itirazın zımmen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu edilen parsel, 30.04.2005 tarihli 1/5000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planında "2.derece ticaret alanı"nda kalmakta iken 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Tarihi Yarımada Koruma Amaçlı Nazım İmar Planında "500 ki/ha konut alanı" lejantında, "dünya kültür mirası" sınırı içerisinde yer aldığı, davacı tarafından, söz konusu parsel üzerindeki binanın uzun yıllardır işyeri olarak kullanılageldiği, planda da buna uygun olarak ticaret alanı olarak düzenlenmesi gerektiği iddialarıyla söz konusu planın iptalinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen bilirkişi raporu ve dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, 30.12.2011 tarihli dava konusu planda, ticaret işlevlerini yaratan bütün unsurların korunduğu, Atatürk Bulvarı'nın mevcut özelliğinin koruduğu, dava konusu taşınmazın Atatürk Bulvarının karşısında yer alan bölge (İMÇ)'nin de içinde bulunduğu bulvar boyunca ticaret kullanımının sürdürüldüğü, yargı kararı ile iptal edilen 2005 tarihli planda davacı parselinden sonra Atatürk Köprüsüne kadar olan yeşil alan olarak tanımlanmış aksın da ticaret alanı olarak tanımlandığı, mekansal özellikler, süreklilik ve bütünlük ilkeleri bağlamında Atatürk Bulvarının özellikleri, bu bulvar üzerinde yakın geçmişe ait önemli kamusal kullanım ve yapılarının varlığı ve bu kullanımların varlığının devamına karar verilmesi, Haliç'e kadar olan Atatürk Bulvarından cephe alan alanlarda da ticaret kullanımlarının öngörülmesi, davacı parselinin devamındaki sosyal kültürel tesis alanına kadar olan ve Atatürk Bulvarına cepheli davacı parselinin de içinde bulunduğu bölgede ticaret kullanımını gerektirdiği, bölgenin dünya kültür mirası olma özelliğini, Tarihi Yarımadanın tarihsel ve kültürel kimliğini koruyucu, vurgulayıcı ve öne çıkarıcı fonksiyonların tespit edilerek paralel uygulamalarla güncel ihtiyaçların karşılanması ve sürdürülebilirliğin gerçekleştirilmesini, Fatih ilçesi içinde yer alan Zeyrek, Fener, Balat, Ayvansaray gibi eski eser ve sivil mimarlık örneklerinin yoğun bulunduğu bölgelerde koruma yanında gece nüfusunun bir ölçüde arttırılması hedefine de uygun ticaret kullanımları tanımlanmak koşuluyla olumsuz etkileyecek bir durum oluşturmayacağı, bu bağlamda davacı parselinden sonra Haliç'e kadar devam eden ve davacı parseli ile aynı konum ve özellikteki bölgenin ticaret alanı olarak tanımlanmasının davalı idarenin dava konusu işlemin gerekçeleriyle de çeliştiği, dava konusu 30.12.2011 tarihli 1/5000 ölçekli Tarihi Yarımada (Fatih) Koruma Amaçlı Nazım imar Planının ilgili yasa ve yönetmeliklerdeki tanım ve içeriğine uygun olarak hazırlandığı, davacı parseli özelinde getirdiği kullanım kararının parselin içinde yer aldığı bölgenin planda öngörülen mekânsal özellikleri, kullanımları ile uyumlu olmadığı, mekânsal özellik, süreklilik ve bütünlük göstermesi gereken bu bölgede davacı parseli özelinde buna dikkat edilmediği, taşınmazın konut kullanımı ile uyumlu olmadığı, parselin konum itibarı ile ticaret kullanımına uygun olduğu ve bu kullanımın Zeyrek Dünya Mirası olmasına ilişkin bir olumsuzluk yaratmayacağı ve mekansal ve işlevsel ilişkisini etkilemeyeceği, planın amaç, ilke ve hedefleri ile uyumsuzluk göstermeyeceği, parsel özelinde getirdiği kullanım kararının şehircilik ilkeleri ve planlama tekniğine uygun olmadığı sonucuna varıldığından temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 24/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.