Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/6127 Esas 2018/7255 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6127
Karar No: 2018/7255
Karar Tarihi: 25.06.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/6127 Esas 2018/7255 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2017/6127 E.  ,  2018/7255 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, son 10 yıl içerisinde davalı bankadan 14.800,00 TL bireysel kredi, 49.000,00 TL araç kredisi olmak üzere iki adet kredi kullandığını, davalı banka tarafından değişik adlar altında kesinti yapıldığını ileri sürerek; belirsiz alacak davasının kabulü ile şimdilik belirlenebilen 1.300,00 TL nin tahsiline, son 10 yıl içerisinde haksız ve hukuka aykırı olarak alınan bedellerin tespitine toplam belirlenecek bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı banka vekili, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, talep miktarının 6502 sayılı Yasa"nın 68/2 maddesi gereğince hakem heyeti başvuru sınırı içerisinde bulunduğu gerekçesi ile dava şartı yokluğundan talebin reddine karar verilmiş; miktar itibariyle kesin olan hüküm, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istemi ile temyiz edilmiştir.
    Dava, kullanılan kredi nedeniyle haksız yapılan kesintilerden şimdilik 1.300,00 TL"nin tahsili isteğine ilişkin olup, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, son 10 yıl içerisinde yapılan kesintilerin tespiti ile bunun da hüküm altına alınması talep edilmiştir. HMK"nın 107/1 maddesinde; "Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktarı ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir" düzenlemesi mevcuttur. Dosya incelenmesinde; taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmelerinde, kesintilerin ne oranda ve miktarda yapıldığının belirtildiği, birer nüshalarınında davacı tarafa teslim edildiğinin yazılı bulunduğu belirlenmiştir.
    Bu durumda davacı davaya konu sözleşmelerden ne kadar kesinti yapıldığını, sözleşmelerin masraf bölümlerini inceleyerek, basit bir hesaplama yöntemi ile belirlemesi mümkün olup, kesintilerin tümünü hesaplayıp, bulunacak toplam miktar üzerinden davasını açması gerekirken, bu yola gitmeyip, davasını sadece 1.300,00 TL üzerinden açma yolunu tercih etmiştir. Somut olaya belirsiz alacak davası koşullarından olan, "Talep sonucu miktarının belirlenmesinin imkansız veya davacıdan beklenemeyecek olması," şartları yukarıda açıklanan nedenler karşısında mevcut olmayıp, yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, belirsiz alacak davasının koşullarının somut olayda bulunduğu ve bu nedenle de yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı bulunduğuna ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın KANUN YARARINA TEMYİZ TALEBİNİN REDDİNE, 25/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.