Esas No: 2020/1186
Karar No: 2021/10071
Karar Tarihi: 24.09.2021
Danıştay 6. Daire 2020/1186 Esas 2021/10071 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/1186
Karar No : 2021/10071
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı-…
VEKİLİ : Av. … 2- … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Adına … Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:… , K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: İstanbul İli, Fatih İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan 04.10.2012 tarihli 1/1000 ölçekli Fatih Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; Danıştay Altıncı Dairesinin 26/03/2018 tarih ve E:2016/6291, K:2018/2597 sayılı bozma kararına uyularak 5737 sayılı Vakıflar Kanununa göre mazbut vakıf taşınmazlarında akar niteliğini koruyacak şekilde imar düzenlemesi yapılacağı; diğer taraftan Vakıflar Yönetmeliğinde akar nitelikli vakıf taşınmazlarının imar planlarında yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, cami, karakol, okul, resmi hizmet alanı, belediye hizmet alanı gibi akar niteliği olmayan fonksiyonlar verilemeyeceği şeklindeki düzenlemesi karşısında; mazbut vakıfların niteliği gereği vakfeden kişilerin amacı ve vakfiyelerdeki belirtilen hizmetlerin yerine getirilmesi için, akar niteliğini koruyacak şekilde imar düzenlemesi yapılması gerekmekte iken dava konusu taşınmaza imarsız alanda bırakılması yönündeki dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkeme kararının usul ve hukuka aykırı olduğu, bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının dava konusu taşınmazın akar niteliğinden bağımsız olarak tamamının yapılaşma olmaksızın konut alanında, arka bahçe çekme mesafesi olarak imarsız alanda bırakılmasında uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava, İstanbul İli, Fatih İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan 04.10.2012 tarihli 1/1000 ölçekli Fatih Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinde: “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır.” şeklinde tanımlanmış, anılan Kanunun “Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması” başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise: “İmar planları; nazım imar planı ve uygulama imar planlarından meydana gelir. Mevcut ise bölge ve çevre düzeni plan kararlarına uygunluğu sağlanarak, belediye sınırları içinde kalan yerlerin nazım ve uygulama imar planları ilgili belediyelerce yapılır veya yaptırılır. Belediye Meclisince onaylanarak yürürlüğe girer. Bu planlar onay tarihinden itibaren belediye başkanlığınca tespit edilen ilan yerlerinde bir ay süre ile ilan edilir. Bir aylık ilan süresi içinde planlara itiraz edilebilir. Belediye Başkanlığınca belediye meclisince gönderilen itirazlar ve planları belediye meclisi onbeş gün içinde inceleyerek kesin karara bağlar.” hükümleri yer almıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "Vakıf senedi" başlıklı 106. maddesinde: "Vakıf senedinde vakfın adı, amacı, bu amaca özgülenen mal ve haklar, vakfın örgütlenme ve yönetim şekli ile yerleşim yeri gösterilir." düzenlemesi yer almış, 5737 sayılı Vakıflar Kanununun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde ise, Mazbut vakıf; "Bu Kanun uyarınca Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıflar" olarak tanımlanmış, aynı Kanunun "Vakıf kültür varlıklarının korunması ve imar uygulamalarının bildirilmesi" başlıklı 22. maddesinde, "Kamu kurum ve kuruluşları, koruma imar planlarını düzenlerken vakıf kültür varlıklarıyla ilgili hususlarda Genel Müdürlüğün görüşünü almak zorundadırlar. Genel Müdürlüğe ve mazbut vakıflara ait taşınmaz mallarla ilgili olarak belediyeler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan uygulama imar ve parselasyon planlarının, askıya çıkarılmadan önce ilgili idareler tarafından Genel Müdürlüğe bildirilmesi zorunludur. Mazbut vakıf taşınmazlarında akar niteliğini koruyacak şekilde imar düzenlemesi yapılır. Genel Müdürlüğe ve mazbut vakıflara ait olup uygulama imar planlarında okul, hastane veya spor alanlarında kalan taşınmazlar; ilgili kurumlar tarafından, imar planının tasdik tarihinden itibaren iki yıl içerisinde kamulaştırılmadığı takdirde ilgili bakanlığın görüşü alınarak Genel Müdürlükçe özel okul, özel hastane veya özel spor tesisi olarak değerlendirilebilir." hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar düzenlemelerinde, mazbut vakıf taşınmazlarının akar niteliği değerlendirilirken taşınmazların vakıf senedindeki özgülenme amacından yola çıkarak ve fiili kullanım durumu dikkate alınarak inceleme yapılması gerekmektedir. Vakfın vakfiyesinde (vakıf senedinde); taşınmazın niteliğine, kullanım biçimine ve akar niteliğinin nasıl sağlanacağı hususuna açıkça yer verilmesi halinde, bu hususa riayet edilmesi gerekmekte ise de, vakfa ait taşınmazın bu nitelikleri taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın, fiilen kullanıldıkları şekilde kalmaları gerektiğini ileri sürmek mümkün değildir.
1/1000 ölçekli Tarihi Yarımada Fatih Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı notlarının IV-A sayılı maddesinde, "Planda kütle çizilen konut alanlarında plandan ölçü alınarak uygulama yapılacaktır. Planda kütle çizilen adalarda; mevcut parsel büyüklüğü ve anlaşarak birleşen parsellerde asgari 750 m² büyüklüğü sağlayan parsellerde; bu alanlar ve komşuluğu parsellerdeki korunması gerekli kültür varlığı envanterine zarar verici uygulamalardan kaçınmak şartı ile 1/1000 planda öngörülen yapılaşma şartları (irtifa, taban oturumu, toplam inşaat alanı) aşılmaksızın farklı boyut ve şekillerde, blok boy ve ebadları ile şekilleri serbest bir ve birden fazla blok düzenlenerek avan projesine göre ilgili koruma kurulu uygun kararı ile uygulama yapılabilir" düzenlemesine, V-B-2 sayılı maddesinde, bahçe mesafeleri ile ilgili düzenlemelere, V-B-4 sayılı maddesinde ve devamında ifraz ve tevhid koşullarına yer verilmiştir.
Plan notlarının “V-A-7. Yeni Yapılaşmalarda Genel Hükümler” başlığı altında “Planda kütle ile çizilen parsellerde plandan ölçü alınarak uygulama yapılacaktır.” denilmektedir. Tarihi Yarımadanın özgün dokusunun bulunduğu alanlarda ada içinde kütle sınırını belirlemek koruma ilkeleri açısından doğru bir yaklaşımdır. Nitekim taşınmazın bulunduğu bölge sık bir tarihi dokuyu barındırmaktadır. Geleneksel konut alanı dokularının öne çıkarılmasını sağlayıcı irtifa-gabari kısıtlaması getirilmesi, görsel bütünlüğü olumsuz etkileyen yapıların temizlenmesini sağlayıcı plan kararları ve ilkeleri oluşturulmaya çalışılması Tarihi Yarımada'nın özgün dokusuna, alanın nitelik ve özelliklerine uygun bir yaklaşımdır. Plandaki kütle çizimleri incelendiğinde taşınmazın bulunduğu ada içinde yapıların kütlelerinin bir bütünlük içinde ele alındığı görülmektedir. Yapılaşma hakkının kısıtlanması Tarihi Yarımadanın özgün dokusunun korunması adına getirilen birçok kısıtlama gibi daha üstün bir kamu yararı taşımaktadır.
Öte yandan, dava konusu koruma amaçlı uygulama imar planındaki kütle çizimleriyle ilgili olarak … İdare Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin … tarihli, E:… , K:… sayılı karar Dairemizin 21.01.2016 tarihli, E:2015/8809, K:2016/72 sayılı kararıyla onanmıştır.
Dava konusu planın "Bahçe mesafeleri" ile ilgili plan notlarında, "V-B-2 Bahçe mesafeleri: Bitişik düzen yapılaşmaya açılacak arsalarda, ön bahçe bırakılma zorunluluğu yoktur. Ancak oluşmuş yeşil doku korunacak ve teşekküle uyulacaktır. Arka bahçe mesafesi, min:3.00 mt'dir. Köşe ve blok başı binalarda arka bahçe bırakılma zorunluluğu yoktur. Yan bahçe mesafesi, aşağıdaki durumlar dışında zorunlu değildir. Parselin yanındaki komşu parsel üzerinde yan bahçesi olmayan ve komşuya bakan yan cephesi pencereli olan bir tescilli bina varsa, tescilli bina cephesi kapatılamaz. Komşu bina ilişkisi ilgili koruma kurulunca değerlendirilecektir." kuralının yer aldığı ve parsele 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planında kütle imar verildiği, böylece kütle belirleme ve arka bina hattı çizilerek parsel tamamında yapılaşmanın önlenmek istendiği anlaşılmaktadır. İmar parselinin tamamının yapılaşmasının koruma ilkeleri, şehircilik, planlama esasları ve teknikleri ile kamu yararı yönünden mevzuata aykırılık taşıyacağı tabidir.
Bu durumda, yapılaşmanın tamamlandığı Fatih ilçesinde imar adalarında arka bina sınırının belirlenmesi ve imar adasında arka bahçe mesafeleri bırakılarak avlu oluşturmasına yönelik planlama yapılmasının planlama ilkelerine, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olduğu sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:… , K:… sayılı kararın BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 24/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.