(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi 2019/4381 E. , 2020/8599 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... şirketi vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.04.2019 Salı günü davalı vekili A. ... ile Müdahil davacı ... vekili Av. ... ve Müdahil davacı ... vekili Av. ...geldiler. Davacı ve müdahil davacılardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili, davalı ... şirketine 30.11.2013- 30.11.2014 tarihleri arasında kasko+filo plus genişletilmiş kasko sigorta poliçeleri ile sigortalı dava dışı 3. şahsa kiraya verilen davacıya ait 58 adet aracın 11/12/2013 tarihinde çalındığını, bununla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, davalı ... şirketine teminat kapsamı içerisinde gerçekleşen zarar ödemesi için yaptıkları başvurunun sonuçsuz kaldığını, araçların rehinli olduğunu belirterek belirsiz alacak olarak açtıkları davada kesin tazminat miktarı belirlendikten sonra artırılmak üzere 3.000,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Yargılama aşamasında davaya müdahil olan bankalar ve finans şirketleri, davacı araçların müvekkilleri tarafından rehnedildiğini, davacıya muvafakat vermediklerini belirterek Garanti Bankası A.Ş 1.795.000,00 TL"nin, İş Bankası A.Ş 724.000,00 TL"nin, TÜRK ASSET (TEB Finansman A.Ş"den temellük
eden) 78.000,00TL"nin, Orfin Finasman A.Ş 76.000,00 TL"nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı şirketin açtığı davanın aktif husumetten reddine, müdahiller yönünden davanın tam kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile Garanti Bankası A.Ş için 1.795.000,00 TL"nin, İş Bankası A.Ş için 724.000,00 TL"nin, TÜRK ASSET için 78.000,00 TL"nin, Orfin Finasman A.Ş için 76.000,00 TL"nin işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 1423. maddesine göre sigortacı, sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerinden oluşan aydınlatma yükümlülüğünü sigortalıya karşı yerine getirmese dahi sigortalı, sözleşmenin yapılmasına 14 gün içinde itiraz etmemiş ise sözleşme poliçede yazılı şartlar ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlar kapsamında yapılmış olur. Somut olayda, mahkemece, her ne kadar; sigortacının bilgilendirme yönetmeliğinde yazılı hususları yerine getirmediği, bilgilendirme edimini yerine getirmemesi nedeniyle riskin teminat kapsamı içerisinde olduğu değerlendirilmesi yapılmış ise de; yukarıda açıklanan hukuki düzenlemeler dikkate alındığında sigortalı şirketin, sözleşmenin yapılmasına 14 gün içinde itiraz etmediği sözleşmenin poliçede yazılı şartlar ve poliçenin ayrılmaz bir parçası olan genel şartlar kapsamında yapılmış olduğunun kabulü gerektiği açıktır. Taraflar arasında geçerli bir sigorta sözleşmesinin kurulduğunun kabulünden sonra ise; TTK ve Kasko Sigorta Sözleşmesi Genel Şartları hükümleri uyarınca dava konusu rizikonun kasko sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığının irdelenmesi zaruridir.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen KSGŞ A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ve fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütünü sigortanın teminatı kapsamındadır. 01.04.2013 yürürlük tarihli Kasko Sigortası Genel Şartları ilgili bölümünde; genişletilmiş kasko sigorta poliçesi; yukarıda yer alan teminat gruplarının tamamı ve bu genel şartlarda ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek risklerden bir kısmı için teminatın verildiği ürün olarak tanımlanmıştır. Kasko Sigortası Genel Şartları A.4. maddesinde ise; ek sözleşme ile teminat kapsamına dâhil edilebilecek zararlar ise 15 bent halinde sayılmıştır. Bu düzenlemelerden TCK’da yer alan emniyeti suistimal eylemlerinin kasko sigortasının konusunu oluşturmadığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu araçların götürülmesi “emniyeti suistimal sureti ile hırsızlık” olduğu belirtilmiştir. Emniyeti Suistimal suçu Türk Ceza Kanununun 155. maddesinde tanımlanmış olup; emniyeti suistimal eyleminde, malik veya zilyed rıza ve isteği ile malı verdikten sonra kendisine iade edilmemesi sonucu zarar doğmakta, hırsızlıkta ise, başlangıçta bir teslim olmadan, rıza dışında mal alınıp götürülmektedir. Davacı, kaskolu araçların kiracısı tarafından kendisine iade edilmediğini ileri sürmüş (bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunması sonucu başlatılan hazırlık soruşturmasında dava dışı Suriye uyruklu kimseler hakkında güveni kötüye kullanma suçundan daimi ara kararı; dolandırıcılık suçundan ise ek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş), bu iddiaya göre, kiracının eylemi, davacı kiralayana karşı emniyeti suistimal suçunu oluşturmakla, davacının bu şekilde oluştuğunu iddia ettiği bu riziko, kasko sigorta teminatı kapsamında değildir. Mahkeme ise, araçların götürülmesinin hırsızlık veya emniyeti suistimal eylemlerinden hangisi kapsamında olduğu değerlendirmeksizin sigortacının bilgilendirme edimini yerine getirmemesi nedeniyle riskin teminat kapsamı içerisinde olduğu gerekçesi ile davayı kabul etmiştir. Bu durumda, mahkemece, davanın reddi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulü, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Şirketi"ne geri verilmesine 17/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.