5. Ceza Dairesi 2014/12243 E. , 2018/2979 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Başvurularının kapsamına göre incelemenin, katılan kurum vekilinin sadece vekalet ücretine hükmedilmemesi ve suça konu el konulup satılan sigaraların parasının kuruma iadesine karar verilmemesine, sanık müdafiin ise her iki suçtan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA,
Katılan kuruma ait ürünlerin toptan dağıtım işini yapan sanığın toplam 129.960.11 TL tutarındaki tekel ürününün, 13/07/2007, 14/08/2007 ve 11/03/2008 tarihli toplam 136.000.00 TL değerinde üç adet sahte banka teminat mektuplarını kuruma sunarak kendisine kredili olarak satılmasını sağladıktan sonra bedellerini kuruma ödemediği, kurum tarafından, 11/03/2008 tarihli teminat mektubu ile birlikte daha önce sunulan diğer teminat mektuplarının bankaya sorulması üzerine sahte olduklarının anlaşıldığı ve soruşturma sürecinde sanığın işyerinde bulunan ürünlere el konulup satılarak parası olan 18.477,38 TL"nin Kars Defterdarlığı"na yatırıldığı, ürünlerin alınması karşılığında sunulan belgelerin iğfal kabiliyetine haiz olduklarının, duruşma sırasında da incelenerek belirlendiği, bu şekilde tüm dosya kapsamına göre atılı suçların sanık tarafından işlendiği anlaşılmakla hakkında her iki suçtan verilen mahkumiyet kararlarında bir isabetsizlik görülmemiş, TCK"nın 235. maddesinde ihaleye fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığı, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın "a" ve "b" bentlerinde sayılan hallerde ihale sürecinde görev alan ilgili görevlilerin, "d" bendinde belirtilen halde ise ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişilerin suçun faili olabileceği, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiği, bu itibarla 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan, bu sebeple dolaylı
failliğe elverişli bulunmayan ve TCK"nın 235/2-a maddesi uyarınca ihale sürecinde görevli kişiler tarafından işlenebilen ihaleye fesat karıştırma suçunun ihaleye katılan sanık tarafından işlenemeyeceği, bu suçun faili olamayacağı, yine dolandırıcılık suçunda menfaatin elde edilmesiyle suçun tamamlandığı, suçun işlenmesinden sonra elde edilen menfaatin bir kısmının sanıktan ele geçirilerek el konulmasının bu suçtan verilen adli para cezasından düşülmesini gerektirmeyeceği gözetildiğinde tebliğnamedeki bu hususlarda bozma isteyen düşüncelere de iştirak edilmemiş, her iki suçtan kurulan hükümlere yönelik olarak, TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E.2014/140; K. 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz sırasında nazara alınması mümkün bulunmuş, dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde adli para cezası tayin edilirken sonuç cezanın 216.600 TL yerine 216.400 TL olarak belirlenmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suça konu Tekel ürünlerinin bir kısmına sanığa ait işyerinde el konulup satılması ve satış bedeli olan 18.477,38 TL"nin Kars Defterdarlığı hesabına yatırıldığının dosya içerisindeki belgelerden anlaşılması karşısında bu paranın katılan kuruma iadesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş olması karşısında, kamu davasında kendisini vekille temsil ettiren katılan Tekel Pazarlama ve Dağıtım Başmüdürlüğü lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı, katılan kurum vekili ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına ""Sanığa ait işyerinde el konulup satılmasına karar verilen ve satış bedeli Kars Defterdarlığı hesabına yatırılan 18.477,38 TL"nin katılan kuruma iadesine"" ve "Katılan Tekel Pazarlama ve Dağıtım Başmüdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ne göre takdir edilen 2000 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan kurum Tekel Pazarlama ve Dağıtım Başmüdürlüğü"ne verilmesine" ibarelerinin eklenmesi suretiyle eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.