![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/888
Karar No: 2021/1588
Karar Tarihi: 27.09.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/888 Esas 2021/1588 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/888
Karar No : 2021/1588
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Odası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Fide Tohum Tarım Nakliyecilik San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 07/10/2020 tarih ve E:2016/10403, K:2020/4108 sayılı kararının iptale ilişkin kısmının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstihdamı Zorunlu Personel Belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 20/06/2016 tarih ve 788 sayılı TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası işlemi ile TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Serbest Ziraat Mühendisliği Hizmetleri 2016 Yılı Asgari Ücret Tarifesi'nin 18. maddesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 07/10/2020 tarih ve E:2016/10403, K:2020/4108 sayılı kararıyla;
Anayasa'nın 135. maddesi, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 22. maddesinin 7. fıkrası ile 40. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi, 17/12/2011 tarih ve 28145 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik'in 10. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Mesleki Denetim ve Asgari Ücret Yönetmeliği'nin 1. maddesi, 4. maddesinin 1. fıkrasının (a), (ğ) ve (h) bentleri ile 6. maddesi, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Serbest Ziraat Mühendisliği Hizmetleri 2016 Yılı Asgari Ücret Tarifesi'nin 1. ve 18. maddelerinde yer alan kurallar aktarılarak,
Dava konusu Tarife'nin 18. maddesinin 1. ve 2. fıkraları yönünden;
5996 sayılı Kanun'un 22. maddesinin 7. fıkrasında, Ek-1’de belirlenen gıda ve yem işletmelerinin işin nevine göre, konu ile ilgili lisans eğitimi almış en az bir personel çalıştırma zorunluluğunun düzenlendiği,
Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik'in 10. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde yer alan "Çalıştırılması zorunlu personelden meslek odası bulunan meslek mensubu, bağlı olduğu meslek odasından ilgili işletmede çalıştığına dair belge alacaktır. Meslek odası bulunmayan meslek mensupları için gıda işletmecisi ile yapacağı sözleşme aranacaktır. Kamu kurumlarında çalışanlarda bu belge yerine kurum amiri tarafından imzalı görevlendirme yazısı aranır." şeklindeki düzenlemenin, 07/01/2014 tarih ve 28875 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik'in 4. maddesi ile yürürlükten kaldırılması üzerine Aydın Veteriner Hekimleri Odası tarafından açılan davada, Danıştay Onuncu Dairesinin 21/05/2019 tarih ve E:2014/3677, K:2019/4267 sayılı kararı ile, "6343 sayılı Kanun'un 17. maddesi kapsamında, veteriner hekimlerin ortak ihtiyaçlarını karşılamak, hak veya yararlarını korumak, meslek mensupları arasında mesleki etik, disiplin ve dayanışmayı korumak, veteriner hekimliğin kamu ve kişi yararına uygulanıp geliştirilmesini sağlamak amaçlarıyla kurulmuş birer kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan Veteriner Hekim Odalarının, söz konusu görevlerini hizmet gereklerine uygun ve meslek mensuplarını bağlayıcı bir şekilde yerine getirebilmeleri için, mesleklerini serbest olarak icra edecek veteriner hekimlerin odaya kayıt olmaları zorunluluğu getirilmiş; kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların ise, mesleğe ilişkin kayıt ve denetimlerinin kurumları aracılığıyla sağlanabilmesi dolayısıyla, odaya üyelikleri isteğe bağlı bırakılmıştır.
Sözü edilen zorunlu üyelik kayıtlarının temini ve denetimi, odadan ihraç edilmiş olanların veya gerçek dışı belgelerle mesleği icra etmeye teşebbüs edenlerin tespiti, mesleki etik ve disiplin kurallarının işlerliğinin sağlanabilmesi; kısaca, Odanın kuruluş amacını gerçekleştirebilmesi ise; ancak Oda tarafından düzenlenecek "ilgilinin odaya kayıtlı olduğunu ve mesleğini icraya bir engeli bulunmadığını" gösteren belgenin, işe girişlerde ibrazı zorunlu belge olarak kabulü ile mümkün olabilecektir.
Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 17/12/2011 tarihinden, dava konusu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 07/01/2014 tarihine kadar, gıda işletmelerinde çalıştırılması zorunlu (serbest çalışacak) personelin, bağlı oldukları meslek odalarından alacakları belgeyi ibrazı etmeleri şartı aranmış iken; söz konusu şart, bürokratik işlemlerin azaltılması amacıyla yürürlükten kaldırılmış; böylelikle odaların yukarıda aktarılan hususları temin ve denetim olanağı elinden alınmıştır.
Her ne kadar dava konusu Yönetmelik maddesiyle, odaya kayıt zorunluluğu ortadan kaldırılmamakta ise de; oda üyeliğini gösteren belgenin aranmasından vazgeçilmek suretiyle, 6343 sayılı Kanun'un 17. maddesi gereği yapılması zorunlu olan oda üyeliği kaydının davalı Bakanlık ve davacı Oda tarafından denetimine engel olunmakta, oda faaliyetinin icrası zorlaştırılmakta ve işlevsizleştirilmektedir." gerekçesi ile Yönetmelik maddesinin iptaline karar verildiği,
Dava konusu Tarife'nin 18. maddesinin 1. fıkrasında yer alan düzenlenmenin, 5996 sayılı Kanun'un 22. maddesinin 7. fıkrası gereğince yapıldığı ve çalıştırılması zorunlu personelden meslek odası bulunan meslek mensupları için meslek odasına kayıtlı olduğuna dair belge aranacağına yönelik düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığına ilişkin yargı kararı da göz önüne alındığında, Tarife'nin 18. maddesinin 1. fıkrasında hukuka aykırılık görülmediği,
Ayrıca, davacı tarafından, zorunlu personel çalıştırma yükümlülüğü bulunan işletmelerin özellikleri ile işletmelerde çalışacak meslek mensuplarını gösterir listeyi düzenleyen Tarife'nin 18. maddesinin 2. fıkrası yönünden, açık ve somut bir hukuka aykırılık iddiasında bulunulmadığı görüldüğünden, bu fıkrada da hukuka aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu Tarife'nin 18. maddesinin 3. fıkrası ile İstihdamı Zorunlu Personel Belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 20/06/2016 tarih ve 788 sayılı işlem yönünden;
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Mesleki Denetim ve Asgari Ücret Yönetmeliği'nin 6. maddesinde, Yönetim Kurulunun, şube ve temsilciliklerin görüşlerini alarak, ziraat mühendislerinin tek başına tasarlamaya, uygulamaya, kabule ve imzaya yetkili ve sorumlu olduğu uzmanlık alanları için bir Asgari Ücret Tarifesi belirleyeceği kuralının yer aldığı,
Davalı idarenin, üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak, üyeler arasında rekabet yaratılarak mühendislik hizmeti sunumunda niteliğin düşmesinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla üyelerinin sunduğu hizmetin karşılığı olan ücretin asgari sınırlarını tespit edebileceği hususunda kuşku bulunmamakta ise de, bir işverene bağlı olarak çalışan ziraat mühendislerinin işverenden alacakları asgari ücretlerinin belirlenmesi serbest meslek faaliyeti sunumu ile ilgili bir konuya ilişkin olmayıp, istihdam eden ve istihdam edilen arasındaki asgari ücret miktarının belirlenmesine ilişkin olduğu,
Ayrıca, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Mesleki Denetim ve Asgari Ücret Yönetmeliği'nin 6. maddesinin, kendi nam ve hesabına çalışan mühendislere ödenecek asgari ücretin Oda tarafından belirleneceğini kurala bağladığı, işverenin yanında zorunlu istihdamı öngörülen mühendise verilecek asgari ücretin düzenlenmesi konusunda bir yetkiye yer verilmediği anlaşıldığından, açıkça kanuni dayanağı olmayan dava konusu Tarife'nin 18. maddesinin 3. fıkrasında hukuka uygunluk bulunmadığı,
Öte yandan, Anayasa'nın çalışma ve sözleşme hürriyetini güvence altına alan 48. maddesi, Borçlar Kanunu'nun sözleşmenin şeklini serbest kılan 12. maddesi ile sözleşme özgürlüğünü düzenleyen 26. maddesinde, aksi öngörülmedikçe sözleşmelerin hiçbir şekle bağlı olmadığı ve tarafların bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilecekleri kuralının yer aldığı,
Diğer yandan, yapılan sözleşmede düzenlenen sosyal haklar ve çalışma şartlarının özel Kanun niteliğinde olan 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili hükümlerine aykırılık teşkil etmeyeceğinin açık olduğu, bu bakımdan, işveren yanında çalışan mühendise ödenecek ücretin davalı Oda tarafından belirlenmesinin yukarıda yer verilen Anayasa ve Kanun hükümlerine aykırılık teşkil ettiği gerekçeleriyle, dava konusu Tarife'nin 18. maddesinin 3. fıkrasının iptaline, Tarife'nin 18. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile İstihdamı Zorunlu Personel Belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 20/06/2016 tarih ve 788 sayılı işlem yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2009 yılı Asgari Ücret Tarifesi'nin aynı maddesine karşı açılan davada Danıştay Sekizinci Dairesince davanın reddine karar verildiği, İdari Dava Daireleri Kurulunca da bu kararın onandığı, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Mesleki Denetim ve Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca dava konusu Tarife'yi çıkarma yetkilerinin bulunduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın iptale ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 22. maddesinin 7. fıkrası uyarınca istihdam edilen personele "İstihdamı Zorunlu Personel Belgesi" verilmesi istemiyle davalı Odaya başvurulmuştur.
Söz konusu başvuru üzerine davalı Odaca tesis edilen 20/06/2016 tarih ve 788 sayılı işlemde; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Mesleki Denetim ve Asgari Ücret Yönetmeliği'nin 6. maddesi uyarınca, Oda tarafından her yıl asgari ücret tarifesinin hazırlandığı, bu tarifede belirtilen tutarların altında ücret uygulanmasının yasak olduğu, Asgari Ücret Tarifesi'nin 18. maddesine göre, gıda ve yem işletmelerinde çalışacak sorumlu yöneticinin ücretlerinin aylık net 3.500,00 TL olduğu, bu hükümler doğrultusunda istihdamı zorunlu personele belirlenen aylık net ücretin ödenmesi ve noter onaylı tip sözleşme imzalanmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa'nın 55. maddesinde, "Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır. Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur."; "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinin 1. fıkrasının işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler."; "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları" başlıklı 135. maddesinin 1. fıkrasında, "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir." hükümlerine yer verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun "Asgari Ücret" başlıklı 39. maddesinde, "İş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanunun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırları en geç iki yılda bir belirlenir. Komisyon kararları kesindir. Kararlar Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer..." hükmüne yer verilmiştir.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinde, "Birliğin kuruluş amacı ile yapamayacağı faaliyetler ve işler aşağıda gösterilmiştir.
Birliğin kuruluş amacı:
a) Bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek;
Bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir Odanın bünyesinde toplamak; merkezde idare heyeti, haysiyet divanı ve murakıplar gibi görevlilere yetecek kadar üyesi bulunmayan Odanın merkezini, Umumi Heyetin belirleyeceği yerde açmak;
b) Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak;
c) Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmektir.
Birlik ve organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar." hükmü yer almıştır.
6235 sayılı Kanun'un 19. maddesinde, "Odalar, bu kanunun 2 nci maddesinde belirtilen amaç için Birlik Umumi Heyetince kararlaştırılan işlerden yalnız odalarını ilgilendiren kısımlar ile görevlidirler. Odalar va organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar."; 33. maddesinde, "Türkiye'de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihdisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler. Kamu Kurumu ve Kuruluşları ile İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşlarında asli ve sürekli olarak çalışan mühendislik ve mimarlık meslekleri mensuplarının meslek ve ihtisaslarıyla ilgili odaya girmeleri isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar görevlerinin gereği olan işleri yaparken, mesleki bakımdan, Odaya kayıtlı meslekdaşlarının yetkileriyle haklarına sahip ve onların ödevleriyle yükümlüdürler. Bu konuda Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile ilgili hükümler saklıdır."; 39. maddesinde, "Bu kanun hükümleri müteşebbis heyetlerce ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek bir talimatname ile tatbik olunur." hükümlerine yer verilmiştir.
23/05/2008 tarih ve 26884 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Mesleki Denetim ve Asgari Ücret Yönetmeliği'nin "Asgari Ücret Tarifesinin belirlenmesi" başlıklı 6. maddesinde, "Yönetim Kurulu, şube ve temsilciliklerin görüşlerini alarak, ziraat mühendislerinin tek başına tasarlamaya, uygulamaya, kabule ve imzaya yetkili ve sorumlu olduğu uzmanlık alanları için bir Asgari Ücret Tarifesi belirler. Asgari Ücret Tarifesi, SZM hizmetlerinin aşamaları için ayrıntılı bir işlem zinciri içinde fiyatlandırma yapar ve bu fiyatlandırmanın toplamı olarak, ilgili SZM faaliyeti için bir asgari ücret belirlemesi yapar."; 20. maddesinde, "SZM’ler ve SMMB’ler, ihaleli işler dışında, Yönetim Kurulu tarafından bu Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen ve yayımlanan Asgari Ücret Tarifesine uymakla yükümlüdür."; 21. maddesinde ise, "Yönetim Kurulu tarafından Tip Sözleşmeye uymanın zorunlu tutulduğunun ilan edildiği uzmanlık alanlarında, SZM, işveren ile Oda tarafından belirlenen Tip Sözleşmeyi imzalamak zorundadır." hükümleri yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Serbest Ziraat Mühendisliği Hizmetleri 2016 Yılı Asgari Ücret Tarifesi'nin 18. maddesinin 3. fıkrasında, 5996 sayılı Kanun'un 22. maddesinin 7. fıkrası uyarınca gıda ve yem işletmelerinde istihdamı zorunlu olan ziraat mühendislerinin söz konusu işletmelerden alacakları aylık asgari ücret tutarı 3.500,00 TL olarak belirlenmiştir.
Bununla birlikte; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ana Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ya da Odalarca belirlenmiş asgari ücretin altında ücret almak fiili para cezası yaptırımına bağlandığından, davalı Oda tarafından belirlenen asgari ücret tariflerine uyulmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Bir işletmede istihdam edilen ziraat mühendislerine ödenecek asgari ücretin belirlenmesi konusunda, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu, 4857 sayılı İş Kanunu ve Anayasa'nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
1 - 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu yönünden;
Bir işletmede istihdam edilen ziraat mühendislerine ödenecek asgari ücreti belirleme konusunda davalı idarenin yasal dayanağının bulunup bulunmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlığın çözümü için, genel olarak, idarenin düzenleme yetkisinin kapsamı ve bu bağlamda idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisi üzerinde durulmalıdır.
Anayasa'nın 124. maddesinde, kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme, idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisinin anayasal dayanağını oluşturmaktadır.
İdarenin düzenleme yetkisinin aslında ikincil, türev nitelikte olduğu hususunda bugün için bir duraksama bulunmamaktadır. Anayasa'ya göre, idarenin, düzenleme yetkisini kanunlar çerçevesinde ve kanunlara uygun olarak kullanması gereklidir. Kanunun öngördüğü düzenleme yetkisinin yine kanunda belirtildiği gibi kullanılması, kanun hükmü, bir konunun yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyorsa, düzenlemenin yönetmelikle yapılması zorunludur.
Ayrıca, normlar hiyerarşisi olarak bilinen temel hukuk ilkesine göre, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Başka bir anlatımla normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmekte olup; bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği, bir başka deyişle alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerin, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamayacağı veya kısıtlayamayacağı; dolayısıyla, düzenleyici bir işlemin kendinden önce gelen kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı düzenlemeler getiremeyeceği kabul edilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlığa bakıldığında, davalı idarenin dava konusu alandaki düzenleme yetkisinin ve bu yetkinin hukuka uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
6235 sayılı Kanun'un 39. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin müteşebbis heyetlerince ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek eki bir talimatname yani bir Yönetmelik ile tatbik olunacağı hükme bağlanmıştır.
6235 sayılı Kanun'un 2. maddesinde ise, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek, Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmış, Birlik ve organlarının, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacağı belirtilmiştir.
Görüldüğü üzere, dava konusu Tarife'nin dayanağı olan 6235 sayılı Kanun'da, bir işletmede istihdam edilen ziraat mühendislerine ödenecek asgari ücretin belirlenmesine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
2 - 4857 sayılı İş Kanunu yönünden;
Anayasa'nın 55. maddesinde, Devletin, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alacağı; asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumunun da göz önünde bulundurulacağı hükme bağlanmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 39. maddesinde ise, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanun'un kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlenmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırlarının en geç iki yılda bir belirleneceği öngörülmüştür.
4857 sayılı Kanun'un 39. maddesinde yer alan, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu Kanun kapsamında olan veya olmayan her türlü işçinin ekonomik ve sosyal durumlarının düzenlemesi için Asgari Ücret Tespit Komisyonu aracılığı ile ücretlerin asgari sınırlarının belirlenmesi hükmü genel olarak bütün işçiler için düzenlenmiş, ancak Kanun'da meslek Odalarının mensupları için ayrıca asgari ücret belirlemeleri yetkisine ilişkin bir hükme yer verilmemiştir.
3 - Anayasa'nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü yönünden;
Anayasa'nın 48. maddesinde, çalışma ve sözleşme hürriyeti düzenlenmiştir. Buna göre, herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu, özel teşebbüsler kurmanın serbest olduğu, Devletin, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alacağı belirtilmiş; Anayasa'nın 13. maddesinde de, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı kurala bağlanmıştır.
5996 sayılı Kanun'un 22. maddesinin 7. fıkrasında, Ek-1’de belirlenen gıda ve yem işletmelerinin, işin nevine göre, konu ile ilgili lisans eğitimi almış en az bir personel çalıştırmak zorunda olduğu kuralına yer verilmiştir. Davalı Oda tarafından çıkarılan Yönetmelik hükümlerine göre de, ziraat mühendisliği hizmeti alacak gıda ve yem işletmelerinin, davalı Odaya üye olmak zorunluluğunda bulunan bir meslek mensubu ile Oda tarafından belirlenen en az ücrete uygun bir sözleşme yapmaları gerekmektedir.
Yapılacak sözleşmenin unsurlarından biri de sözleşmenin bedelidir. Sözleşmedeki bedelin taraflarca serbest olarak belirlenmesi asıldır. Nitekim, bedeli kararlaştırma konusundaki anlaşma serbestisi de sözleşme özgürlüğü kapsamında olup, anayasal koruma altındadır. Sözleşme serbestisini sınırlayacak nitelikteki bir kuralın ise, yine Anayasa'da tanımlanan sınırlama sebeplerine uygun olarak kanunla konulması gerekmektedir.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davalı Odaya 6235 sayılı Kanun'da mensupları için asgarî ücret belirleme yetkisi veren bir kural bulunmamaktadır. Dolayısıyla, anılan Kanun'da yer verilmeyen bir yetkinin Yönetmelik hükümleri ile düzenlenmesi açıkça hukuka aykırıdır.
Anayasal koruma altındaki sözleşme özgürlüğünün ancak kanunla sınırlanabilmesi mümkün olduğundan, 4857 sayılı Kanun'un 39. maddesi uyarınca Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından belirlenen asgari ücret tutarının altında olmamak üzere taraflar arasında serbestçe belirlenmesi gereken sözleşmenin bedel unsuruna, kanuni dayanağı bulunmaksızın, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davalı Oda tarafından asgarî ücret tarifesi ve alınacak ücret esaslarının belirlenmesi suretiyle müdahale edilemeyeceği açıktır.
Bu durumda; 5996 sayılı Kanun'un 22. maddesinin 7. fıkrası uyarınca gıda ve yem işletmelerinde istihdamı zorunlu olan ziraat mühendislerine ödenecek aylık asgari ücret tutarını belirleyen TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Serbest Ziraat Mühendisliği Hizmetleri 2016 Yılı Asgari Ücret Tarifesi'nin 18. maddesinin 3. fıkrasında hukuka uygunluk, Daire kararının iptale ilişkin kısmında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen dava konusu düzenlemenin iptaline, kısmen davanın reddine ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin 07/10/2020 tarih ve E:2016/10403, K:2020/4108 sayılı kararının temyize konu iptale ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 27/09/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- Kamu kurumu niteliğindeki meslekî kuruluşları, kanunla düzenlenen mesleklerce sunulan kamu hizmetlerinin standartlarını korumak ve mesleğe mensup olanların ortak çıkarlarını kollamak ve aralarındaki dayanışmayı güçlendirmek için kurulurlar. Bu tür mesleki kuruluşların çok partili demokratik düzen içerisinde giderek etkili bir baskı grubu haline gelmeleri ve bu şekilde örgütlenen menfaat grupları arasındaki dayanışmanın toplum çıkarları aleyhine gelişmesi tehlikesi, bunların kamu hukuku kural ve usulleriyle yönlendirilmesini zorunlu kılmış ve sosyal bir olgu olarak öteden beri varlıklarını koruyabilmiş bu kuruluşları Anayasal bir bir kurum haline dönüştürmüştür.
Bu nedenle Anayasa'nın "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları" başlıklı 135. maddesinde; kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının, belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleri olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, Anayasa'nın işlem tarihinde yürürlükte bulunan "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinde; başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkarabileceği öngörülmüştür.
Bu bağlamda, kamu kurumu niteliğindeki meslek odalarının ve bunların üst kuruluşlarının; gerek üyelerinin gerekse de soyut olarak mesleğin onurunu ve meslekî disiplini korumak, mesleğin gelişimini sağlamak, mesleğin icrasında uyulacak ilke ve kuralları saptamak hususlarında görev ve yetki sahibi olduğu tartışmasızdır.
Nitekim, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinin (b) bendinde de Anayasa'nın 135. maddesinin birinci fıkrasına paralel bir şekilde, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı, normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmıştır.
Anılan Kanun'un gerekçesinde "...İleri memleketlerde mühendis ve mimar odalarının bilhassa berveçhi ati (aşağıda belirtilen) hususlardan büyük faydaları da olmaktadır: ... i) fen adamlarının mesaileri hakkında normal ücretleri tertiplenmesi ..." denilmektedir. Görüldüğü gibi gerekçede açıkça "fen adamlarının mesaileri hakkında normal ücretleri tertiplenmesi" ifadesine yer verilmek suretiyle, bahse konu Kanun düzenlenirken mühendis ve mimarlara yönelik "ücret"in de bu kuruluşlarca belirlenmesinin öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Mühendislik ve mimarlık unvan ve yetkisi ile mesleki faaliyette bulunulurken, meslekî davranış ilkelerine ve meslek etiğine uygun sürecin işletilmesi, kurumsal işleyişin ve bütünselliğin sağlanması gerekliliği nedeniyle TMMOB'nin, kamu kurumu niteliğinde meslek odalarının üst kuruluşu olmasından kaynaklanan, mesleki faaliyetin içeriğine ilişkin olmamak koşulu ile üyeleri üzerinde mesleki denetim görev ve yetkisinin bulunduğu kuşkusuzdur.
Diğer taraftan, 23/05/2008 tarih ve 26884 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ziraat Mühendisleri Odası Mesleki Denetim ve Asgari Ücret Yönetmeliği'nin "Asgari Ücret Tarifesinin belirlenmesi" başlıklı 6. maddesinde, "Yönetim Kurulu, şube ve temsilciliklerin görüşlerini alarak, ziraat mühendislerinin tek başına tasarlamaya, uygulamaya, kabule ve imzaya yetkili ve sorumlu olduğu uzmanlık alanları için bir Asgari Ücret Tarifesi belirler. Asgari Ücret Tarifesi, SZM hizmetlerinin aşamaları için ayrıntılı bir işlem zinciri içinde fiyatlandırma yapar ve bu fiyatlandırmanın toplamı olarak, ilgili SZM faaliyeti için bir asgari ücret belirlemesi yapar."; 20. maddesinde ise, "SZM’ler ve SMMB’ler, ihaleli işler dışında, Yönetim Kurulu tarafından bu Yönetmelik hükümlerine göre belirlenen ve yayımlanan Asgari Ücret Tarifesine uymakla yükümlüdür." hükümleri yer almıştır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri ve açıklamalar uyarınca, TMMOB'nin meslek odası üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak, üyeler arasında rekabet yaratılarak mühendislik hizmeti sunumunda niteliğin düşmesinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla üyelerinin sunduğu hizmetin karşılığı olan ücretin asgari sınırlarını tespit edebileceği hususunda kuşku bulunmamaktadır. Meslek odasının asgari ücreti düzenleme ve denetleme yetkisi, hizmetin gereği gibi yürütülmesi ve kamu yararının sağlanması açısından da bir zorunluluktur. Meslekî disiplini ve ahlakı sağlayabilmek için mesleki faaliyetlerde asgari bir standardın olması gereklidir. Söz konusu standardı sağlamak ise, sunulan hizmetin ücretinin belli bir sınırın altına düşürülmemesini gerekli kılmaktadır. Bununla birlikte; asgari ücret belirlenmesi, mühendis ve mimarlar ile hizmet sunduğu kişiler arasında, asgari ücretin altında olmamak şartıyla, serbestçe ücret belirlenmesine engel oluşturmamaktadır.
Öte yandan, Meslek Odaları tarafından belirlenen asgari ücretin hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırı olduğu ve/veya, belirlenen asgari ücret tutarının rekabet ihlaline neden olacak nitelikte düşük ve/veya yüksek olduğu ileri sürülerek dava konusu edilebileceği ve yargı organlarınca bunun denetiminin yapılabileceği de kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Daire kararının, dava konusu Tarife'nin 18. maddesinin 3. fıkrasının iptaline ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.