23. Hukuk Dairesi 2016/2814 E. , 2018/3500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın iflas koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı şirketin sensörlü aydınlatma armatürleri ve elektrik malzemeleri imalâtı işiyle iştigal ettiğini, son dönemlerde ülke ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar nedeniyle şirketin borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesinin uygulanması ile davacı şirketin mali durumunun düzelebileceğini ileri sürerek, davacı şirketin iflâsının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Müdahiller, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi raporları ve kayyım raporuyla, şirketin borca batık olduğu anlaşılmakta ise de, 6 no"lu kayyım raporu ve sonraki raporlarda şirketin özvarlıkları itibariyle borca batık olmadığının tespit edildiği, ancak şirketin kısa vadeli borçlarını dönen varlıklarla karşılayamadığı, net işletme sermayesinin yeterli düzeyde olmadığının rapor edildiği, sonrasında ise davacı tarafın gerekli bilgi, belge ve defterlerini kayyım denetimine sunmadığı,, kayyım ücretini yatırmadığı, faaliyet adresini terkettiği, bu hususta kayyıma bilgi verilmediği, dolayısıyla iflas erteleme talebinin ciddi ve samimi olarak devam etmediği, iflas erteleme bakımından şirketin iyileşmesinin, aktiflerin pasifleri karşılar duruma gelmesi ve borca batık durumdan çıkması, yani hukuki anlamda iyileşmesi gerektiği, şirketin mali durumunun tamamen düzelmesi koşulunun aranmadığı, son kayyım raporlarına göre şirketin borca batık durumda olmadığı, ancak buna rağmen adresini değiştirdiği, faaliyetini de sonlandırıp piyasadan kaybolmaya çalıştığı, buna rağmen son celsede iflasının talep edildiği, gelinen aşamada şirketin malvarlığının korunup korunmadığı ve alacaklıların menfaatleri açısından borca batık durumda olup olmadığının tespit edilemediği, şirketin hukuki anlamda iyileşmekle birlikte, ekonomik anlamda iyileşemediği durumda alacaklıların şirketin malvarlığına müracaat edebilecekleri, davacı tarafın iflas erteleme talebinin samimi olmadığı, davanın açılışından karar aşamasına kadar halen iflas erteleme kararı da verilmediği, davacı şirketin iflas erteleme koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, iflas erteleme istemine ilişkindir.
İflas ertelme talebi aynı zamanda iflas talebini de içerir. Bilançosu borca batık olan şirketin de iyileştirme projesi çerçevesinde iyileşmemesinin mümkün olmaması halinde davacı şirketin iflasına karar verilmelidir. Bilançosunun borca batık olmaması halinde de davanın reddine karar verilir. Bu hususların tespiti için davacı tarafından iflas avansının yatırılması gerekmektedir. Davacı tarafından bu masraflar yatırılmadığı takdirde hakim HMK"nın 325. maddesi de nazara alınarak suçüstü ödeneğinden bu masraf karşılanıp borca batıklığın tespiti gerekmektedir.
Somut olayda, davacı şirketin borca batık olup olmadığı hususunda alınan bilirkişi raporunda borca batıklığın kaydi değerlere göre tespit edildiği, rayiç değer araştırması yapılmadığı, kayyım raporlarında ise borca batık olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca, masrafın HMK"nın 325. maddesinde belirlendiği şekilde karşılanıp öncelikle davacı şirketin rayiç değerlere göre borca batık durumda olup olmadığının uzman bilirkişiler aracılığıyla tespit ettirilmesi, eğer borca batık olmadığı anlaşılır ise şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesi, borca batık olduğunun tespit edilmesi halinde ise iflas kararı verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.