23. Hukuk Dairesi 2015/7412 E. , 2018/3498 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığından duruşma istemin reddedilerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasıan karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, dava ve ıslah dilekçesiyle, müvekkili ile yüklenici davalı arasında akdedilen 09.12.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri ve şartnameye aykırı olarak davacıya isabet eden dairelerde eksik imalât bulunduğunu ve sözleşmede belirlenen malzemeden daha kalitesiz malzeme kullanıldığını, geç teslim nedeniyle kira kaybı oluştuğunu ileri sürerek, toplam 73.006,00 TL"nin 09.03.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak inşa ettiği daireleri süresinde anahtar teslimi olarak davacıya teslim ettiğini, hatta davacının daireleri 2,5 yıldır kiraya verdiğini savunarak, teslimden uzun bir süre sonra açılan davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalının talebi üzerine sözleşme harici işler yapıldığını ileri sürerek, 17.820,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, birleşen davada davacı yüklenicinin, sözleşme harici masraf yapmadığını, 2. bodrum katı projeye aykırı yaptığı için masraflarının arsa sahibi müvekkilini bağlamayacağını savunarak, birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 12.02.2013 tarih ve 2012/5861 E., 2013/753 K. sayılı ilamıyla, asıl davada, bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi gidermek için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmadan karar verilmesi ve birleşen davayı reddederken herhangi bir gerekçeye yer verilmemesi doğru görülmeyerek bozulması üzerine, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; arsa sahibinin talep ettiği eksik işler bedelinin dava tarihine göre 60.970,00 TL olduğu ; birleşen dosyada ise, yüklenicinin fazladan yaptığını belirttiği işlerin ve kullanılan malzemelerin sözleşmede belirtilmemesi nedeniyle fazla imalât olarak değerlendirilemeyeceği, ancak arsa sahibinin dairelerine yapılan spot ışıklı kartonpiyer tavan ile dublekse çıkış merdiveninin fazladan imalât sayılacağı, bunların bedelinin de 4.400,00 TL olduğu ve davacının alacağından mahsup edildiği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüyle, 60.970,00 TL"nin yasal faiziyle tahsiline, kkarşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosya temyiz aşamasında iken, asıl davada davacı vekili 25.07.2015 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiştir.
Feragat, 6100 sayılı HMK"nın 311. madde hükmü uyarınca, kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu gibi, aynı Kanun"un 309/2. maddesi uyarınca karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır. Öte yandan, aynı Kanun"un 310. maddesi uyarınca davadan feragat, karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkündür. Mahkeme davadan el çektiğinden, karar ortada durduğu müddetçe, davayı yeniden ele alıp, feragat nedeniyle bir karar veremez. Bu itibarla, davadan feragat nedeniyle mahkemece bir karar verilmesi gerektiğinden, bunun sağlanabilmesi için hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma nedenine göre birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.