Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5127
Karar No: 2020/8591
Karar Tarihi: 17.12.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5127 Esas 2020/8591 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, desteklerinden yoksun kaldıklarını belirterek ölen kişinin destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan talep etmişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, kaza tarihinde yürürlükte olan kanuna göre davacıların talebinin sigorta teminat kapsamında olmadığına karar vermiş ve davanın reddine hükmetmiştir. Ancak Yargıtay, mahkemenin kararının hatalı olduğunu, davacıların destek zararının ne olduğunun tespit edilip karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Öte yandan, dava daha önce de bozulmuş ancak mahkeme tarafından usulü kazanılmış hakkı ihlal ederek yine reddedilmiştir. Kararda, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 45/2 maddesi ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları da detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi         2019/5127 E.  ,  2020/8591 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08.12.2020 Salı günü davacılar vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Asıl davada davacılar vekili, destek ..."ın 20.02.2013 günü geçirmiş olduğu tek taraflı trafik kazasında davalıya trafik sigortalı aracı kullanırken vefat ettiğini, müvekkillerin ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek HMK 107 madde gereği belirsiz alacak davası niteliğinde ve şimdilik harca esas olmak üzere 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının vefat tarihinden işleyecek ticari reeskoont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 24/02/2014 tarihli dilekçesi ile davacı ... açısından 199.140,00 TL; ... açısından 24.218,00 TL; ... açısından 21.499,00 TL olmak üzere toplam 244.857,00 TL talep etmiştir.
    Birleşen davada davacılar vekili, aynı trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm nedeniyle davacıların babalarının desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek ... için 3.517,00 TL, ... için 1,542,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ... şirketinden tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 16/02/2017 gün ve 2014/18922E. 2017/1528 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nunda sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin destekten yoksunluğa yönelik tazminat talepleri, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ölümlü tek taraflı trafik kazası nedeniyle ölenin yakınlarının, 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 45/2. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53/3.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Davacılar desteğinin davalı ... şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsü iken 20.02.2013 tarihinde gerçekleşen tek taraflı kazada, asli ve tam kusurlu olarak kendi kusuru sonucunda öldüğü dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kaza ve poliçe tarihi itibari ile 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükte olduğu açıktır. Davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ..., işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacının da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı ... şirketinin sorumlu olacağına karar vermek gerekir. (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları uyarınca) Bu nedenlerle,
    mahkemece toplanan deliller değerlendirilerek davacı tarafın destek zararının ne olduğu tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Diğer taraftan, mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk hüküm, davalı ... şirketinin kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı, davacı mirasçıların 3. kişi olmadığı, talebin teminat dışı olduğuna dair temyiz itirazlarının reddi ile murisin gelirine dair temyiz itirazları kabul edilerek bozulmuş; mahkemece de, bozma doğrultusunda gelir araştırması yapılmasına karşın davacı tarafın usulü kazanılmış hakkı ihlal edilerek davanın reddi yönünde hüküm tesis edilmesi yönünden de isabetli değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 17/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi