Kasten yaralama - mala zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/14691 Esas 2016/2160 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14691
Karar No: 2016/2160
Karar Tarihi: 01.03.2016

Kasten yaralama - mala zarar verme - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/14691 Esas 2016/2160 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/14691 E.  ,  2016/2160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama, mala zarar verme
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 86/2, 62, 51 uyarınca 3 ay 10 gün erteli hapis cezası,
    5237 sayılı TCK"nın 151/1, 62, 51 uyarınca 3 ay 10 gün erteli hapis cezası

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın eski ortağı olan katılanla işletme adını kimin kullanacağı konusunda tartıştıkları, sanığın katılanı yaraladığı ve dükkandaki faks makinesine zarar verdiği iddia edilen olayda
    Sanığın ikrarı, tanık ve katılan beyanları, doktor raporu, tespit tutanağına ve tüm dosya kapsamına göre sanığın söz konusu suçları işlediğine dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1)Sanığın aşamalarda istikrarlı bir şekilde ortaklıktan ayrılırken yaptıkları anlaşmaya göre işletme adını kendisinin alacağı ve katılanın bunu kullanmayacağına dair anlaşma yaptıkları halde katılanın kullanmaya devam ettiği ve olay günü bunu konuşmak için gittiğinde katılanın ""istediğimi yaparım, kullanırım"" şeklinde konuşması nedeniyle sinirlendiğini ve kendisine vurduğunu savunması karşısında; böyle bir anlaşmanın yazılı ise getirtilerek tespiti ve sözlü olması halinde katılana da sorularak gerekirse olay tarihinde söz konusu ismin halen katılan tarafından kullanılıp kullanılmadığının araştırılması ve doğru olması halinde hem kasten yaralama, hem de mala zarar verme suçları açısından 5237 sayılı Kanun"un 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği anlaşılmakla, kasten yaralama suçunun işlenmesi ile oluşmuş somut zarar belirlenmeden ve suç tarihi itibariyle kasıtlı suçtan mahkûmiyeti bulunmayan ve ileride bir daha suç işlemeyeceğine kanaat edinilerek hapis cezası ertelenen sanık hakkında “zararın giderilmediği” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    3) 1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.