Esas No: 2018/813
Karar No: 2019/6709
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/813 Esas 2019/6709 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılardan ... ve arkadaşları vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14/11/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı Hazine vekili Av. ..., davacılar ... ile vekili Av. ..., müdahil davacı ... vekili Av. ..., birleştirilen davacı ... vekili Av. ..., davacılar ..., ..., davacı ... ile diğer taraftan davacı ..., asli müdahil ... vekili Av. ... ile asli müdahiller ... ve ... geldiler, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... mirasçıları ... ve arkadaşları, 20.08.2001 tarihli dilekçeleriyle, ..., Mağaralı mahallesinde bulunan, sınırlarını bildirdikleri 140 ve 150 dönüm yüzölçümündeki iki parça taşınmazın, 40 yıldan bu yana malik sıfatıyla zilyetliklerinde olduğu, yararlarına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu, adlarına tapuya tescili iddiasıyla dava açmışlardır. Davacılardan ... 04.03.2002 tarihinde ölmekle mirasçıları ..., ..., ... ve ... davacı sıfatıyla davaya katılmışlardır.
Davalı Hazine, taşınmazın Hazineye ait K. Evvel 1332 tarih 502 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, zilyetlikle edinilecek yerlerden olmadığı gibi, bu koşulların da oluşmadığı savunmasıyla davanın reddini ve Hazine adına tescilini, Orman Yönetimi ise davanın reddini istemiştir.
..., 11.03.2002 tarihli dilekçesiyle, taşınmazın tapunun Mart 1326 tarih 120 ve Eylül 1927 tarih 7 numaralı sicilde murisi ... ... adına kayıtlı olduğu, bu yerde ek kadastro yapıldığı, onay aşamasında olduğu, bu yer için ..."in açtığı orman kadastrosuna itiraz davasının kadastro mahkemesince reddedildiği, tapulu mülkleri olan taşınmaz için açılan tecsil davasının reddi istemiyle davaya katılmış, 18.05.2011 tarihli dilekçesiyle de bilirkişi krokisinde (C, D, Y, F, H, K) ile gösterilen yerlerin teknik bilirkişi raporları ile ziraat arazisi olarak belirlendiği iddiasıyla, tapuları kapsamında kalan bu yerlerin adlarına tescilini istemiştir.
Davacı ... ..."in, 22.04.2004 tarihli dilekçesiyle, ..., Merkez, ... - ... mevkiinde bulunan, 1981 yılında ..."den satın alarak zilyet ettiği, 10 dönüm yüzölçümünde bağ niteliğindeki taşınmazın, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tescili istemiyle açtığı, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/204 esasına kayıtlı;
Birleştirilen dosya davacısı ..."ın, 09.11.2009 tarihli dilekçesiyle, ..., Merkez, ... mevkiinde bulunan 35 dönüm yüzölçümündeki taşınmazın, bir bölümünü ... isimli kişiden, bir bölümünü de ..."den 35 yıl önce satın alıp zilyet ettiği, önceden bağ iken sonradan taşları temizlenerek buğday ekildiği, kadim tarım alanı olduğu, yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiası ve adına tescili istemiyle açtığı ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/741 sayılı davalar birleştirildikten sonra mahkemece, fenni bilirkişi rapor ve krokisinde (F) ile gösterilen 15.833,12 m² yüzölçümündeki bölümün boşluk ve yol olduğu gözetilerek şahıs yönünden tescile konu olamayacağı gerekçesiyle Hazine adına;
(G) ile gösterilen 21.842,77 m² yüzölçümündeki bölümün davacı ... adına;
(C5) ile gösterilen 5699.05 m² yüzölçümündeki bölümün davacı ... adına;
(A) harfi ile gösterilen 28581,45 m², (B3) ile gösterilen 32008,77 m² yüzölçümündeki bölümlerin ..., ..., ..., ... ve ... adlarına;
(D) harfi ile gösterilen 16024,33 m², (E) ile gösterilen 3649,075 m², (H) ile gösterilen 1801,89 m², (K2) ile gösterilen 40560,05 m² yüzölçümündeki bölümlerin katılan ... adına tapuya tesciline;
(B1), (B2), (C1), (C2), (C3), (C4) ve (K1) ile gösterilen bölümlere yönelik açılan davanın orman kadastrosu sınırları içinde kaldıkları gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm ... mirasçıları ... ve arkadaşları, katılan ... ve Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/01/2014 gün ve 2013/10274 E. - 2014/491 K. sayılı kararıyla özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; temyize konu davada, davacılar Gürcan Taşkasen ve diğer davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına; katılan ..., Mart 1326 tarih 120 ve Eylül 1927 tarih 7 nolu tapu kayıtlarına dayanmışlar; davalı Hazine ise, davacılar ... ve arkadaşları yararına zilyetlik koşullarının oluşmadığı ve taşınmazın Kanunievvel 1332 tarih 502 sıra sayılı tapu kaydına dayanarak taşınmazın Hazine adına tescilini istemişlerdir.
Zilyetlik olgusuna dayanan davacılar yönünden, usulüne uygun olarak zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı, katılan ... tarafından ileri sürülen tapu kayıt malikleri ile arasındaki akdi veya ırsi ilişki belirlenmemiş, davacılar ile önceki zilyetleri veya miras bırakanları yönünden 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki zilyetlikten taşınmaz mal edinme sınırlaması, taşınmazın hangi mahalle veya köy sınırları içinde kalarak tescil harici bırakıldığı ile tescil harici bırakılma nedeni, imar planına alınıp alınmadığı araştırılmamış, yerel bilirkişi ve tanık sözleri resmi belgeler ile denetlenmemiştir.
Bu nedenle, mahkemece, dayanak tapu kayıtları ve varsa revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları (dava sonucu kesinleşmiş iseler ilgili dava dosyaları), kesinleşmiş orman kadastrosu tutanak ve haritaları, en eski tarihli memleket haritası ile memleket haritasının üretildiği hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, yine dava tarihinden, 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, hangi köy veya mahallede, hangi nedenle kadastro harici bırakıldığı, imar planına alınıp alınmadığı, alınmış ise imar planının kesinleşme tarihi ilgili yerlerden getirtilip, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita - kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile üç yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmek ve ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renklerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmak suretiyle çekişmeli taşınmazın orman kadastrosuna göre konumu, yine taşınmazın öncesinin tespiti için en eski tarihli memleket haritası ile bu memleket haritasının üretildiği hava fotoğrafında ne şekilde nitelendirildiği, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu hakkında bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir rapor alınmalı, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumu belirlenmeli, katılan ..."nun dayandığı tapu kayıtları ile olan bağlantısını gösterir Türkoğlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.12.1997 gün ve 1997/210-215 sayılı mirasçılık belgesinin, yine Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.06.2000 gün ve 2000/38 E. - 76 K. sayılı kararı ile iptal edildiğinden, dayanılan tapu kayıtlarının gitti kaydı olan, katılanın da malik olarak gösterildiği 06.01.1998 tarih 204 Cilt, 85 Sayfa, 1 Sıra sayılı tapu kaydının baştan beri yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve bu surette oluşturulan sicil kaydının, katılana hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı, yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; yolsuz sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda TMK"nın 1023. (E.M.Y.931 - İsviçre M.Y.974) maddesindeki "iyi niyetle edinme" kuralının da uygulanamayacağından katılanın kök tapu malikleri ile akdi veya ırsi ilişkisini ispatlayamaması halinde dayandığı tapu kayıtlarının yararına olarak uygulanamayacağı gözetilmeli, kök tapu kayıtları ile akdi veya ırsi bağlantısı sağlandığı takdirde, dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli, yine Sulh Hukuk Mahkemesinin 06.02.2001 gün ve 2000/1287 E. - 113 K. sayılı kararına konu taşınmaz, fen bilirkişi raporu ve krokisinde dava konusu taşınmaz ile bağlantılı olarak gösterilmeli, bu davada davalı olarak yer alan ... ve ... yönünden elatmanın önlenmesine karar verildiğinden, elatmanın önlenmesi davasına konu taşınmaz yönünden katılanın zilyetliğinin kesildiği gözönünde bulundurulmalı, yine Hazinenin dayandığı tapu kaydı yöntemince uygulanıp sınırları ve kapsamı keşfi izlemeye elverişli kroki üzerinde gösterilmeli, taşınmazın farklı yerlerinden alınacak toprak numuneleri analiz ettirilmek suretiyle eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı, keşif sırasında taşınmazı çeşitli yönlerinden hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dosya içine konulmalı, davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 03/07/2005 gün ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 2. fıkrası hükümlerine göre yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları yönünden aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel sayıları ve miktarı, tapu ve kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tespit ve Kontrol İşleri Hakkında Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden yasanın amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir." denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra; davaya konu taşınmazın davacı ... üstsoy murislerine ait tapulu yer olup, ... ... davacıya intikal ettiği, dayanak tapu kayıtları sınırı olarak okunan doğusu dere, batısı korluk (purluk) - taşlık ve tarik, kuzeyi yerli kayalık - taşlık, güneyi yol ile çevrili olduğu, tapu kaydındaki sınırların halen mevcut ve sabit sınır olması nedeniyle, sınırları ile geçerli kabul edilmesi gerektiği, bilahare yerin imar uygulamasına tabi tutulduğu anlaşılmakla;
Fenni bilirkişiler ... ve ..."ın 27/03/2017 tarihli rapor krokileri esas alınarak;
I-) Müdahil davacı ... (bilahare mirasçıları) dava konusu yere herhangi bir taşınmaz satış ya da zilyet devri olmaksızın zora dayalı olarak el attıkları ve mülkiyet hakkını kazanamamış olmaları nedeniyle davalarının reddine,
II-) Davacı ..., hak sahibi olmayan ve davası reddedilen ..."den dava konusu yeri harici senetle alıp kullandığından davasının reddine,
III-) Davacı ... davası reddedilen ..."den dava konusu yeri satın aldığından, davasının reddine,
IV-) Müdahil ..., davanın ikamesinden takriben 10 yıl sonra murisine ait tapulu yer olduğu iddiası ile davaya müdahil olmuşsa da; dayanak tapunun daha önce Kadastro Mahkemesinde de dava konusu edildiği, tapu kaydındaki yazılı mevki ile kadastro mahkemesindeki dava konusu taşınmazın iş bu davadaki taşınmazın 10 kilometre doğusunda kalan yer olduğu, dava konusu yerle örtüşmediği anlaşıldığından davasının reddine,
V-) Müdahil ..., davacı ... ile harici taşınmaz alım satım konusunda sözleşme yapmış ise de; zeminde kendisine herhangi bir yer tesliminin yapılmamış olduğu, evveli tapulu olan yerlerin harici alım satım senedi ile satılmasının mülkiyeti devir hakkını sağlayamadığı gibi mevcut senet kapsamına göre de; tapu alındıktan sonra hisse itibariyle tapuda devir yapılacağının yazılı olduğu, bu hali ile kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmiş taşımaz bulunmadığından talebinin reddine,
VI-) Müdahil ... ve ..."nın davalarının feragat nedeniyle reddine,
VII-) Müdahil ..."na zeminde herhangi bir taşınmaz teslimi mevcut olmadığından tapulu yerlerin harici senetle satışı tescil hakkı vermediğinden davasının reddine,
VIII-) A) Müdahil ... (H-1) ile gösterilen ve zeminde teslim edilen 1762.88 m² yeri 10 yılı aşkındır malik sıfatıyla tasarruf ve zilyetliğinde bulundurduğundan parsel numarası verilerek ... adına tesciline,
B) Müdahil ... (F-2-A) ile gösterilen ve zeminde teslim edilen 1147.09 m² yeri 10 yılı aşkındır malik sıfatıyla tasarruf ve zilyetliğinde bulundurduğundan parsel numarası verilerek ... adına tesciline,
C) Müdahil ... (E-1) ile gösterilen ve zeminde teslim edilen 2546.95 m² yeri 10 yılı aşkındır malik sıfatıyla tasarruf ve zilyetliğinde bulundurduğundan parsel numarası verilerek ... adına tesciline,
D) Müdahil ... (F-3-A) ile gösterilen ve zeminde teslim edilen 802.77 m² yeri 10 yılı aşkındır malik sıfatıyla tasarruf ve zilyetliğinde bulundurduğundan parsel numarası verilerek ... adına tesciline,
IV-) Davacı ..."nun davasının ile, imar planı dışında kalan yerlerde;
(A1) ile gösterilen 2160,95 m²
(B1) ile gösterilen 923,77 m²
(B2) ile gösterilen 1172,23 m²
(C1) ile gösterilen 2569,71 m²
(G1) ile gösterilen 2600,56 m²
(K-1-A) ile gösterilen 657.33 m²
(K-2-A) ile gösterilen 75.35 m²
(T-1) ile gösterilen 304,11 m²
(Y-1) ile gösterilen 12893,35 m²
(Y-2) ile gösterilen 1238,31 m² yerlerin ... adına tesciline, İmar planı dahilinde kalan ve imar parseli yapılan
(A-2-A) ile gösterilen 11876,73 m²
(A-2-B) ile gösterilen 14083,95 m²
(B-3-A) ile gösterilen 22006.80 m²
(B-3-B) ile gösterilen 3943,80 m²
(C-2) ile gösterilen 3171,52 m²
(D-1) ile gösterilen 4382,85 m²
(D-2) ile gösterilen 4817,78 m²
(F-1-B) ile gösterilen 1148,31 m²
(G-2-A) ile gösterilen 8565,44 m²
(G-2-B) ile gösterilen 10969,76 m²
(K-1-B-1) ile gösterilen 11318,82 m²
(K-1-B-2) ile gösterilen 7776,34 m²
(K-1-B-3) ile gösterilen 7505,10 m²
(K-1-B-5) ile gösterilen 12219,06 m²
(K-2-B-1) ile gösterilen 4857,20 m²
(K-2-B-3) ile gösterilen 1480,58 m²
(L1) ile gösterilen 112.03 m²
(T2-A) ile gösterilen 801,90 m² yerin ... adına tesciline,
V-) (1-A-1) ile gösterilen 43,45 m² yer Mağralı Mahallesi 6264 ada 1 sayılı parsel,
(1-A) ile gösterilen 539,25 m² yer Mağralı Mahallesi 6263 ada 1 sayılı parsel,
(2-A-1) ile gösterilen 106,82 m² yer Fatih Mahallesi 6236 ada 2 sayılı parsel,
(2-A-2) ile gösterilen 985,56 m² yer Fatih Mahallesi 6236 ada 2 sayılı parsel,
(3-B) ile gösterilen 529,55 m² yer Fatih Mahallesi 6236 ada 3 sayılı parsel,
(3-C) ile gösterilen 71.74 m² yer Fatih Mahallesi 6236 ada 3 sayılı parsel,
(1-A) ile gösterilen 0,20 m² yer Mağralı Mahallesi 6264 ada 1 sayılı parsel,
(1-A) ile gösterilen 1732,03 m² yer Fatih Mahallesi 6237 ada 1 parsel dahilinde kaldığından, evveliyatı tapulu olan yerlere tescil davası açılamayacağından bu kısımlara ilişkin davanın reddine,
VI-) Krokide (A2-C) ile gösterilen 997,32 m²
(A2-D) ile gösterilen 95,64 m²
(B3-C) ile gösterilen 2171,07 m²
(B3-D) ile gösterilen 589,22 m²
(B3-E) ile gösterilen 1159,70 m²
(B3-F) ile gösterilen 111,52 m²
(B3-G) ile gösterilen 1,28 m²
(Y3) ile gösterilen 21,96 m²
(Y4) ile gösterilen 284,89 m²
(D3) ile gösterilen 1958,05 m²
(D4) ile gösterilen 2694,24 m²
(D5) ile gösterilen 1713,79 m²
(E2) ile gösterilen 627,24 m²
(E3) ile gösterilen 475,48 m²
(F1-A) ile gösterilen 1635,58 m²
(F1-C) ile gösterilen 666,65 m²
(F2-B) ile gösterilen 91,53 m²
(F3-B) ile gösterilen 325,78 m²
(F3-C) ile gösterilen 35,31 m²
(G2-C) ile gösterilen 1539,10 m²
(G2-D) ile gösterilen 1449,64 m²
(H2) ile gösterilen 39,96 m²
(K1-B4) ile gösterilen 2,82 m²
(K1-B6) ile gösterilen 26,82 m²
(K1-B7) ile gösterilen 18,74 m²
(K1-B8) ile gösterilen 3242,37 m²
(K1-B9) ile gösterilen 33,81 m²
(K2-B2) ile gösterilen 150,44 m²
(K2-B4) ile gösterilen 249,72 m²
(L2) ile gösterilen 1162,69 m²
(T2-B) ile gösterilen 314,23 m² yer imar uygulamasında yol, sosyal donatı ve sair kamu yeri olarak ayrıldığından ve bu yerlerde davacı taraf hak talep etmediğinden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ... mirasçıları ... ve arkadaşları, ..., ..., davalı Hazine, Orman Yönetimi, asli müdahil ..., ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, genel kadastro sırasında kadastro dışı bırakılmış yerin, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapuya tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1996 yılında başlanıp 16.07.1999 tarihinde ilân edilerek 16.01.2000 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu ise 1974 yılında yapılmış ve sonuçları 24.04.1975 ilâ 24.06.1975 tarihleri arasında ilân edilip kesinleşmiştir.
1)Asli müdahil ..."nın temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, asli müdahil ..."nın dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uymadığı belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
2) Davalı ... Yönetiminin tüm temyiz itirazları ile davalı Hazinenin çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve Hazineye ait tapu kaydı kapsamında kaldığına yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritası ile kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında kaldığı, taşınmazın orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu, Hazinenin dayandığı 1332 tarih ve 502 sıra numaralı tapu kaydının bilahare asli müdahil ..."nun mirasbırakanına satış suretiyle intikal ettiği anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
3) Asli müdahiller ..., ... ve ..."nun temyiz itirazları yönünden
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, asli müdahiller ..., ... ve ..."nun yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
4) Asli müdahil ..."nın temyiz itirazları yönünden:
HMK"nın 297. maddesine göre mahkemece verilen kararın hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi ve verilen karar ile iki tarafın leh ve aleyhine hükmedilen görev ve hakların gayet açık ve anlaşılır biçimde yazılması gerekmektedir.
Asli müdahil ... tarafından asli müdahil ... ile arasında yapılan harici satış senedine dayalı olarak satın aldığı taşınmaz bölümünün fiilen zeminde kendisine teslim edildiği ve halen kullanımında olduğu gerekçesiyle müdahale talebinde bulunulmuş ise de asli müdahilin talebi hakkında HMK’nın 297. maddesine uygun şekilde hüküm kurulması gerekirken asli müdahilin talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5) Davacı ... mirasçıları ve birleştirilen dosya davacısı ..."ın temyiz itirazları ile davalı Hazinenin asli müdahil ..."nun dayandığı tapu kaydının hatalı uygulandığı ve tapu kaydının miktar fazlası yönünden 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki sınırlamalara riayet edilmediğine yönelik temyiz itirazları yönünden:
Mahkemece davacı ... mirasçılarının çekişmeli taşınmaza herhangi bir hakka dayanmaksızın zora dayalı olarak el attıkları ve mülkiyet hakkını kazanamayacakları gerekçesiyle, birleşen dosya davacısı davacı ..."ın ise hak sahibi olmayan ve davası reddedilen ..."den dava konusu taşınmazın harici satış senediyle alıp kullandığı gerekçesiyle davalarının reddine, asli müdahil ..."nun dayandığı tapu kaydının sabit sınırlı olduğu gerekçesiyle tapu kaydının kapsadığı tüm taşınmazların ... adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de, Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma kararında da belirtildiği üzere, dayanılan tapu kaydının sınırlarının Doğusu; dere, Batısı; (purluk) - taşlık ve tarik, Kuzeyi; yerli kayalık - taşlık, Güneyi; yol ile çevrili olduğu ve tapu kaydı bu haliyle sabit olmayan sınırlar içerdiğinden 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi uyarınca tapu kaydının miktarı ile geçerli olduğu dikkate alınmadan taşınmazın tamamının asli müdahil ... adına tesciline karar verilmiş, yine 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 21. maddesi uyarınca yapılacak uygulama sonucunda belirlenen tapu kayıt miktar fazlası bölümde ise asli müdahil ... hakkında 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı 100 dönümlük mal edinme kısıtlaması bulunduğu dikkate alınmaksızın karar verilmiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
O halde, mahkemece asli müdahil ..."nun dayandığı tüm tapu kayıtları açıkta pay kalmayacak şekilde ilk tesis tarihinden itibaren tüm geldi ve gittileri ile birlikte getirtilmeli, kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanakları getirtilmeli ve bu tapu kaydına dayanılan ve çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazlara ilişkin açılmış bulunan başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu dava dosyaları tespit edilerek dosya arasına alınmalı, bu suretle asli müdahilin kayden hakkının ne kadar olduğu tespit edilmeli, çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlara ilişkin kadastro tutanaklarının, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örneklerinin ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri temin edilerek dosya arasına alınmalı, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman üç ziraat mühendisi ve bir fen elemanı ile yöreyi iyi bilen, yaşlı, tarafsız ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca öncelikle davacı tarafın dayanağını oluşturan tapu kaydı mahalli bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası; haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı; yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman fen bilirkişisine tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, tapu kaydı sınırları itibariyle sabit olmayan yönler içerdiğinden 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek ve 3402 sayılı Kanunun 21. maddesine göre uygulama yapılarak tapu kaydının kapsamı ve miktar fazlası olan bölümleri kesin olarak belirlenerek tapu kayıtları kapsamında kalan taşınmaz bölümü hakkında tescile dair bir hüküm kurulmalı, tapu kayıtlarının kapsamı dışında kalan taşınmazın bölümlerinde ise asli müdahil ... yararına zilyetlikle kazanma şartları oluştuğu ancak aslî müdahil hakkında 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı 100 dönümlük mal edinme kısıtlaması bulunduğu dikkate alınarak, tapu kaydı kapsamı dışında kalan bölümden 100 dönümü geçmeyecek bir taşınmaz bölümü belirlenerek bu bölümün de asli müdahil ... adına tesciline karar verilmelidir.
Dayanılan tapu kaydı bahsedilen şekilde uygulanarak tapu kaydı kapsamında kalan taşınmaz bölümü ve asli müdahil ... yararına zilyetlikle kazanma koşulları oluşan 100 dönümlük taşınmaz bölümü belirlendikten sonra; bu taşınmaz bölümleri dışında kalan taşınmaz bölümleri yönünden diğer davacılar, birleştirilen dosya davacıları ve asli müdahiller yararına zilyetlikle kazanma şartları oluşup oluşmadığı araştırılmalı, keşif esnasında taraf tanıkları ve mahalli bilirkişilere taşınmazlarda zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tapu kaydı kapsamında kalan bölümler ile ... yararına zilyetlikle kazanma koşulları oluşan 100 dönümlük taşınmaz bölümü dışında kalan taşınmaz bölümleri yönünden taşınmazlara zora dayalı olarak el atıldığından söz edilemeyeceği gözetilerek dava tarihine kadar davacılar, birleşen dosya davacıları ve asli müdahiller yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca ilgisine göre bu kişiler veya mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği ve aynı tapu kayıtlarına veya zilyetliğe dayalı olarak başkaca dava açılıp açılmadığı tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar ile birlikte ulaşılacak netice doğrultusunda bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir, iki, üç numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle; asli müdahil ..., asli müdahiller ... ve ..., davalı ... Yönetimi ile asli müdahil ..."nun tüm temyiz itirazları ile davalı Hazinenin çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve Hazineye ait tapu kaydı kapsamında kaldığına yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Dört ve beş numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı ... mirasçıları, birleşen dosya davacısı ... ve asli müdahil ..."nın temyiz itirazları ile davalı Hazinenin, asli müdahil ..."nun dayandığı tapu kaydının hatalı uygulandığı ve tapu kaydının miktar fazlası yönünden 3402 sayılı Kanunun
14. maddesindeki sınırlamalara riayet edilmediğine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz isteminin duruşmalı yapılması nedeni ile Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1.480,00 TL vekalet ücretinin davacı ... Yönetimi ve asli müdahil ..."ndan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar ... mirasçıları Ümit Taşkesen ve arkadaşları ile davalı Hazineye verilmesine, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 19/11/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.