23. Hukuk Dairesi 2016/1904 E. , 2018/3496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalılardan ... ile vekili Av. ...."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı vekili ve dahili davalı ... ile vekili avukatının sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının davalı kooperatifin C0018 no"lu üyesi olduğunu ve kooperatif binalarının bulunduğu B blok 8 no"lu bağımsız bölümün kur"a sonucu müvekkiline isabet ettiğini, dava dışı ..."ın kooperatif yönetimine müvekkilini temsilen dilekçe verip hissesinin davalı ..."ya satıldığını bildirdiğini, davalı kooperatifin de vekaletname sormadan talebi kabul ettiğini, davalıların birlikte hareket ederek hileli yollarla müvekkilinin hissesini devrettiklerini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına ya da ileride müvekkiline devredilmek üzere davalı kooperatif adına tesciline karar verilmesini tapu iptalinin mümkün olmaması halinde bedelinin ödenmesine karar verilmesini dava etmiş, 24.09.2014 tarihli dahili dava dilekçesiyle, bağımsız bölümün dava sırasında el değiştirmesi nedeniyle talebini dahili davalıya yönlendirmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin ev almak istediğini ve davacıyla dava dışı ..."la tanıştığını, davacıya ait dairenin gezilip, beğenilmesi üzerine 62.500,00 TL üzerinden anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin bir kısım bedeli bankadan kredi çekerek, karşılamak suretiyle bedelin tamamlandığını ve tapudaki işlemlerin tamamlandığını, davacının acil olarak il dışına çıkması gerektiğini beyan edip tüm işlemleri dava dışı ..."la yapması gerektiğini müvekkiline söylediğini ve işlemlerin davacının vekili sıfatı ile bu kişi tarafından yerine getirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı kooperatif davaya cevap vermemiştir.
Dahili davalı, dava konusu bağımsız bölümü 85.000,00 TL"ye bankadan kredi çekerek, tapu kayıtlarına güvenerek satın aldığını, iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının, dava dışı ..."a kooperatif hissesini satması için yetki verdiği bu nedenle hisse devrinin geçerli olduğu gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 28.11.2013 tarih ve 2013/5650 E., 7519 K. sayılı ilamıyla, davacının üyeliğinin devri hususunda dava dışı ..."a vekâlet veya temsil yetkisi verip vermediği hususunda yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulması üzerine, uyma kararı verilen mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davasını, bağımsız bölümün dahili davalıya devrinden sonra davayı yeni malike yönlendirerek seçimlik hakkını dahili davalı yönünden tapu iptali ve tescil
olarak kullandığının kabulü gerektiği, dahili davalının kazanımının kötüniyetli olduğuna dair delil sunulamadığı, bağımsız bölümün dahili davalının satın aldığı tarihteki değeri ile gerçek rayiç değeri arasında bir mislini aşan farkın bulunmadığı, dahili davalının satış tarihi ile aynı gün Bankadan kredi çekerek satış bedelinin büyük bir kısmını ödediğinin sabit olduğu, dahili davalı tanığının da aynı yönde beyanda bulunduğu, davacının bildirdiği satış bedeli olan 85.500,00 TL ile bilirkişinin hesapladığı 88.000,00 TL"nin birbirine yakın rakamlar olduğu, yapılan zabıta araştırmasından dahili davalının davalıları tanıdığı, aralarında arkadaşlık, iş ilişkisi, komşuluk gibi ilişkilerin bulunduğu ve bağımsız bölümün nizalı olduğu bilinerek davacının taşınmazına kavuşmasının engellenmesi amacıyla satın alındığına ilişkin herhangi bir tespitin yapılamadığı, bu nedenle dahili davalının kazanımının geçerli olduğu; bağımsız bölümün dahili davalı adına kayıtlı olup, seçimlik hakkın da yeni malik yönünden tapu iptali olarak kullanıldığı, bu nedenle davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, davanın dahili davalı yönünden esastan reddine, davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dava, kooperatif üyesi olduğunu iddia eden davacının tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece dahili davalının iyiniyetle tapuya güven ilkesinden yararlanarak dava konusu taşınmazı satın aldığı gerekçesiyle bu davalı hakkındaki dava reddedilmiş, ancak davacının HMK"nın 125. maddesinde yazılı seçimlik hakkın tapu iptali yönünden kullanıldığı gerekçesiyle diğer davalılar açısından husumet gerekçesiyle reddedilmiştir.
Davacı dilekçesinde ""tapu iptali olmazsa bedelini"" talep ederek terditli dava açmıştır. Yani davacının öncelikli talebi tapu iptalidir. Yargılama sırasında taşınmazı edinen dahili davalıya davasını yöneltmekle de ilk talebinde ısrarcı olduğunu göstermiştir. Ancak davacının bu talebin yerine gelmemesi halinde ikincil talebi olan alacak talebinden vazgeçtiğine ilişkin herhangi bir beyanı yoktur. Mahkeme son malikin iyiniyetli olması nedeniyle davacının asıl talebini yerinde görülmediğine göre, diğer davalıların eylemlerinde yolsuzluk bulunduğunun anlaşılması halinde taşınmaz bedelinin bu davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir.
Bu durumda davacının sahte vekaletle ilgili iddiaları üzerinde bozma ilamındaki hususlarda göz önünden bulundurularak incelenmeli ve tazminat talebi hakkında bir karar verilmelidir. Mahkemece yukarıda yazılı hususlar değerlendirilmeden HMK 125. maddesinde yazılı seçimlik hakka ve terditli davaya yanlış anlam verilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin dahili davalı ... dışındaki davalılardan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.