12. Ceza Dairesi 2018/4047 E. , 2020/267 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/4, TCK’nın 62, 51/1-3-7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 07.07.1993 tarih, 4720 sayılı kararıyla belirlenen kentsel sit alanı içerisinde kalan ve İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 02.06.2006 tarih, 349 sayılı kararıyla korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli binayı 13.02.2009 tarihinde sanık ...’nın satın aldığı, davaya konu binada İstanbul Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu görevlilerince yapılan denetim sonrası düzenlenen 29.09.2010 tarihli tutanakta, davaya konu tescilli binada izinsiz inşai faaliyet yapıldığının, 4. kata binanın özgün malzemesi ile uyumlu olmayan tuğla malzeme ile kat çıkıldığının, çatı katına da kullanım alanı oluşturulacak şekilde uygulama yapıldığının ve inşai faaliyetin halen devam ettiğinin tespit edildiği, bu tespitten sonra sanık tarafından 27.10.2009 tarihli dilekçeyle çatı aktarımı, dış cephe ve iç onarım tadilatı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Koruma Uygulama ve Denetim Bürosuna başvuruda bulunulduğu, ilgili kurumca önceki tutanak nedeniyle sanığın başvurusunun uygun görülmediğine dair 16.11.2009 tarihli yazı ile cevap verildiği, İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu görevlilerince de yerinde yapılan 11.01.2011 tarihli denetimde, binanın mevcut hali ile tescil fişindeki görüntüsü karşılaştırıldığında, tescil fişinde olmayan ilave 2 katın izinsiz yapıldığının, ticari amaçla binanın girişinin değiştirildiğinin, binanın boya ve sıva işlerinin bitirildiğinin ve inşai faaliyetin halen devam ettiğinin tespit edildiği, yine davaya konu binaya ilişkin olarak Beyoğlu Belediye Başkanlığı tarafından 28.02.2011 tarihli yapı tatil tutanağı düzenlendiği, davaya konu binada ilgili birimlerce birçok kez tespit yapılmasına rağmen sanık tarafından inşai faaliyete devam edildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin cezanın ertelenmesine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Bozma ilamı doğrultusunda yapılan keşif neticesinde sanat tarihçi ve inşaat mühendisi bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ve ek raporda; tüm katlarda da devam etmek suretiyle yapının parsel sınırına kadar büyütüldüğü, son iki katın sonradan eklendiği, 2010 yılından önce sanık tarafından yaptırılan bu müdahalelerin bina bütünü ile orijinal dokusunun bozulmasına neden olduğu ve yapılan tüm eklemelerin basit onarım kapsamında kalmadığının belirtilmesi, dosya kapsamında bulunan tüm tutanaklardan davaya konu binada ilgili birimlerce birçok kez tespit yapılmasına rağmen sanık tarafından inşai faaliyete devam edildiğinin anlaşılması karşısında sanığın basit onarımı aşan esaslı müdahalede bulunduğu ve bu müdahalenin tescilli yapının orijinal dokusunun bozulmasına neden olduğu dikkate alınarak sanığın 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümle uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “03/11/2010” şeklinde gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.