16. Hukuk Dairesi 2016/440 E. , 2019/3136 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle, “davalı tarafın tutunduğu kadastro tespitine esas tapu kayıtlarının ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa oluşumlarına ilişkin belge ve haritalarla birlikte dosya arasına getirtilmesi, tapu kayıtlarının revizyon durumlarının araştırılarak varsa revizyon gördüğü taşınmazların tespit tutanakları ve dayanaklarının temin edilmesi, kayıt malikleri ile davalılar arasındaki akdi ve ırsi ilişkinin araştırılması, dava konusu taşınmazı ve varsa revizyon gördüğü tüm taşınmazları komşularıyla birlikte bir arada gösterir birleşik krokinin dosyasına konulması, komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları ile davalı iseler dava dosyalarının temin edilmesi, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan toprak tevzi çalışmasına ilişkin belirtmelik tutanağı, tablendikatif cetveli, dağıtım cetveli ve tevzi haritasının getirtilmesi, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile uzman bilirkişilerin katılımıyla yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte tapu kayıtlarının yöntemine uygun şekilde mahalline uygulanarak kapsamlarının duraksamasız şekilde saptanması, çekişmeli taşınmazın kısmen veya tamamen tapu kayıtlarının kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde bu kısımlar yönünden ayrıntılı şekilde zilyetlik araştırması yapılması, tanık ve bilirkişi beyanlarının komşu parsellerin tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, fen bilirkişisine davalı tarafın tutunduğu tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir ayrıntılı kroki düzenlettirilmesi, yapılacak inceleme sırasında hükmün sadece davacı ... temyiz edilmesi nedeniyle, fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen ve Hazine lehine tescil kararı verilen 120.882,00 metrekarelik kısım yönünden hükmün kesinleştiğinin dikkate alınması, davalılar hakkında ayrıntılı şekilde belgesiz araştırması yapılması, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli 230 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen 102.928,00 ve 70.565,00 metrekare yüzölçümündeki temyize konu bölümlerinin tamamı 288 pay kabul edilerek 18 payının ..., 112 payının ..., 80 payının ..., 47 payının ... ve 31 payının Haydar Çiçek adına tapuya teciline, (C) harfi ile gösterilen 120.882,00 metrekare yüzölçümündeki bölüme ilişkin önceki tarihli hüküm kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydına, (B) harfi ile gösterilen bölümünün ise zilyetliğe dayalı olarak davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla davanın tarafları yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı gibi, mahkemeye de bozma ilamı doğrultusunda işlem yapma ve bozma ilamında işaret edilen hususları eksiksiz olarak yerine getirme zorunluluğu doğar. Somut olayda, Mahkemenin bozma kararı verilen önceki tarihli hükmünde çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 73.493,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün, kadastro tespitine esas 29.04.1966 tarih ve 377 sayılı tapu kaydı ile diğer tespite esas tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, (B) harfi ile gösterilen 100.000,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünde ise davalı taraf yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek karar verilmiş ise de, bozma ilamına uyulmasından sonra yapılan yargılamada kadastro tespitine esas tapu kayıtlarıyla ilgili herhangi bir değerlendirme ve uygulama yapılmamış, bozma ilamında belirtildiği halde tapu kayıtları ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte açıkta pay kalmayacak şekilde dosya arasına getirtilmemiş, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 102.928.00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün toprak tevzi çalışmaları sırasında uygulanan Mart 1288 tarih ve 24 sayılı tapu kaydının kapsamında kaldığı, (B) harfi ile gösterilen 70.565.00 metrekare yüzölçümündeki bölümünde ise davalılar yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemenin bozma ilamı öncesi ve sonrasında uyguladığı tapu kayıtları birbirinden farklı olup, tespite esas tapu kayıtları ile toprak tevzi çalışmalarında uygulanan Mart 1288 tarih ve 24 sayılı tapu kaydı arasında bağlantı olup olmadığı, toprak tevzi çalışmaları sırasında uygulanan tapu kaydının malikleri ile davalılar arasında akdi yada ırsi ilişki bulunup bulunmadığı ve çekişmeli taşınmazın toprak tevzi çalışmaları sırasında tapuya bağlanıp bağlanmadığı hususları araştırılmamıştır. Diğer taraftan, fen bilirkişi raporuna ekli kroki ile dosyaya sunulan tevzi haritasına göre, çekişmeli taşınmazın 66 sayılı tevzi parselinin kapsamında kaldığı, bu parsele ilişkin belirtmelik tutanağında herhangi bir tapu ve vergi kaydının uygulanmayarak Hazine adına belirtme yapıldığı, tablendikatif cetvelinde ise 66 sayılı tevzi parselinin Zekeriya Tatlısu isimli şahıs adına tapulu olduğunun belirtildiği, fakat tapu kaydının tarih ve sayısının listede gösterilmediği, Mahkemece hükme esas alınan Mart 1288 tarih ve 24 sayılı tapu kaydının ise toprak tevzi çalışmaları sırasında 62 sayılı tevzi parseline uygulandığı, 62 sayılı tevzi parselinin ise çekişmeli taşınmazla herhangi bir bağlantısının bulunmadığı, dolayısıyla Mahkemece yapılan tapu ve toprak tevzi uygulamasının hatalı ve çelişkili olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 70.565.00 metrekare yüzölçümündeki bölümüyle ilgili yapılan inceleme ve araştırma da yetersizdir. Şöyle ki, bir taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği ile kullanım şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde, somut olayda hava fotoğraflarından hiç yararlanılmamış, bozma ilamında belirtilmesine rağmen tespit bilirkişileri dinlenilmemiş ve tek ziraat bilirkişisinin genel olarak taşınmazın değeriyle ilgili açıklamalar içeren yetersiz raporuna dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, kadastro tespitine esas tapu kayıtları ile Mart 1288 tarih ve 24 sayılı tapu kaydı ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte açıkta pay kalmayacak şekilde dosya arasına getirtilmeli, tapu kayıtlarının revizyon durumları araştırılarak varsa revizyon gördükleri taşınmazların tespit tutanakları ve dayanakları ile davalı olmaları halinde dava dosyaları temin edilmeli, 62 ve 66 sayılı tevzi parsellerine ilişkin belirtmelik tutanakları, tablendikatif cetvelleri ve varsa uygulanan tüm kayıt ve belgeler eksiksiz şekilde dosya arasına konulmalı, bu parsellerin toprak tevzi çalışmaları sırasında tapu kaydına bağlanıp bağlanmadıkları araştırılarak varsa toprak tevzi tapuları tüm tedavülleriyle birlikte dosyasına eklenmeli, çekişmeli taşınmazın toprak tevzi tapusunun bulunması halinde tapunun oluşum tarihinden, tevzi tapusunun bulunmaması halinde ise kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereskopik hava fotoğrafı, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile aynı dönemlere ilişkin uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan temin edilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra da mahallinde elverdiğince yaşlı, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve üç kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte öncelikle, kadastro tespitine esas tapu kayıtları yöntemince mahalline uygulanarak kapsamları tespit edilmeye çalışılmalı, tapu kayıtlarında yazılı sınırlar yerel bilirkişilere tek tek okunarak bu sınırların zemin üzerinde gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenmeli, belirtmelik tutanağında belirtilen kayıtlar varsa bu kayıtlarda aynı şekilde zemine uygulanarak kapsamları belirlenmeli, yapılacak inceleme sırasında tapu kayıtlarının varsa revizyon gördüğü tüm taşınmazlar dikkate alınmalı, tapu kayıtlarının malikleri ile davalılar arasında akdi yada ırsi ilişkin bulunup bulunmadığı araştırılarak buna ilişkin nüfus kayıt örnekleri, veraset ilamı ya da varsa sözleşmelerin dosya arasına konulması sağlanmalı, toprak tevzi haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlenip çakıştırılmak suretiyle çekişmeli taşınmazın tevzi çalışmaları sırasında hangi tevzi parselinin kapsamında kaldığı duraksamasız şekilde saptanmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, zilyetliğin ne zaman başladığı, kim tarafından, ne zamandan beri hangi tasarruflarla zilyetliğin sürdürüldüğü, öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar-ihya çalışmalarının ne zaman tamamlandığı, taşınmazın sınırlarında zaman içerisinde değişme ve genişleme olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli; beyanlar arasında çelişki oluştuğu takdirde yöntemine uygun şekilde çelişkiler giderilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmeli; üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazın kullanım biçimini, zilyetlik süresini, toprak yapısını, eğimini ve bitki desenini açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, kamu orta malı mera olup olmadığını ortaya koyan, önceki ziraat bilirkişi raporlarını irdeleyen, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen hava fotoğrafları üzerinde steroskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği ve kullanım şekli hususunda ayrıntılı rapor aldırılmalı, yapılacak inceleme sırasında uydu fotoğrafları ile memleket haritalarından yararlanılmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilerek sınırları fotoğraflar üzerinde işaretlenmeli, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.