8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3478 Karar No: 2017/8514 Karar Tarihi: 06.06.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/3478 Esas 2017/8514 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2017/3478 E. , 2017/8514 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı 01.11.2012 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 14.04.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2014 yılı Temmuz ayı bakiye kira alacağı ile 2014 yılı Ağustos ayından 2015 yılı Mart ayına kadarki kira alacağı toplamı 82.000,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 21.04.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili 27.04.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili temerrüde düşürülmediğinden işlemiş faiz de talep edilemeyeceğini ileri sürerek borcun tamamına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur. Mahkemece, 31/10/2014 tarihinde sözleşme sona ermiş olsa da, tutanağın tanzim edildiği 26/02/2015 tarihinden geriye dönük olmak üzere kiracının kira bedellerini ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, ancak sözleşmenin sonunda 30 gün içinde kiracı tarafından mevcut borç ödenmediği ve tadilat yapılmadığı taktirde kira sürecinin devam edeceği hususunun taraflarca kabul edildiği, yani sunulan tutanağın kira sözleşmesini sonlandıran bir tutanak olmadığı, tarafların şartlı olarak bir anlaşma yaptıkları, celp edilen banka kayıtlarına göre takibe konu yapılan ayların ödenmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davalının itirazının kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiralayanın anahtarı teslim almaktan kaçınması veya başka bir sebeple anahtarın teslim edilememesi durumunda mahkemeden tevdi mahalli kararı alınması ve anahtarın mahkemece belirlenen yere teslim edilmesi gerekir. Anahtarın teslimine ilişkin tutanağın kiralayana tebliğ edildiği tarih anahtar teslim tarihi sayılır. Taraflarca imzası inkar edilmeyen 26.02.105 tarihli tutanak ile, kiralanan binaya ait anahtarların iş bu tutanak ile ev sahibine teslim edildiği bildirilmiştir. Bu durumda kiralananın 26.02.2015 tarihine kadar davalının kullanımında olduğunun ve kiracılık ilişkisinin bu tarihe kadar devam ettiğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla davalı kiracı bu tarihe kadar olan kira ödemelerinden sorumludur. Bu durumda mahkemece anahtar teslim tarihi olan 26.02.2015 tarihine kadar olan kira alacağının davalı kiracıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.