5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8579 Karar No: 2017/16947 Karar Tarihi: 22.06.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/8579 Esas 2017/16947 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/8579 E. , 2017/16947 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki ... mahallesi ... parsel sayılı taşınmaza ekilebilir ürün gelirine göre değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur.Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi raporunda yazılı özellikleri göz önünde bulundurulduğunda objektif değer artırıcı unsurun % 100 oranında olacağı gözetilmeden, daha az oranda kabulü ile kamulaştırma bedelinin az tespiti, 2-Kamulaştırma sebebiyle dava konusu taşınmaza dikilen rüzgar enerji santralinin taşınmazın içerisinde bulunduğu konumu, büyüklüğü, çıkardıkları sesler ile oluşturdukları rüzgar dalgalarının taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümünde önceki durumuna kıyasla tarımsal faaliyete engel oluşturup oluşturmayacağı, ürünlerden alınan verimin etkilenip etkilenmeyeceği ve bu sebeplerle taşınmazda değer azalışı olup Olmayacağı olacak ise oranının belirlenmesi ve bu durumdan taşınmazın ne kadarlık kısmının etkileneceği hususlarının tespiti için ziraat, inşaat, çevre, ekoloji ve makine mühendislerinin katılımı ile oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile bilimsel olmayan yöntem ile arta kalan kısımda değer kaybı hesabı yapan bilirkişi kurulu raporu esas alınarak karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.