Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/444
Karar No: 2019/4442
Karar Tarihi: 08.10.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/444 Esas 2019/4442 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, bir gazetede yayınlanan bir yazıda kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi tazminat istemişlerdir. Mahkeme, yazıda kullanılan ifadelerin hakaret teşkil etmediğine ve davacılarla ilgili olmadığına karar vererek davanın reddine hükmetmiştir. Ancak Yargıtay, yazının basın özgürlüğü sınırlarını aştığını ve kişilik haklarına saldırı gerçekleştiğini belirterek kararı bozmuştur. Basın özgürlüğü, Anayasa'nın 28. maddesi ve Basın Kanunu'nun maddeleri ile güvence altına alınmıştır. Ancak bu özgürlük, kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması şartıyla kullanılabilir. Bu nedenle, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil yönteminin izlenmesi gerekmektedir. Kişilik değerleri ile basın özgürlüğünün karşı karşıya geldiği durumlarda, temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken öz ile biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır.
4. Hukuk Dairesi         2017/444 E.  ,  2019/4442 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 26/11/2014 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar vekili, ... Gazetesi’nin 21/09/2014 tarihli sayısında davalı yazar tarafından kaleme alınan ‘’Sonunu merak ediyorum’’ başlıklı yazı içeriğinin davacıları küçük düşürme, onur, şeref ve saygınlığını zedeleme amacına yönelik olduğunu, dava konusu yazı içeriğinin davacıların kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğunu belirterek oluşan manevi zararın tazminini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davaya konu yazı içeriğinde kullanılan ifadelerin hakaret teşkil etmediği, yazının spor kulübünün yönetim şekline izafe edilerek yazıldığı, davacıların şahsına yönelik değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Basın özgürlüğü, Anayasa"nın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Kanunu"nun 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    Ne var ki; basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasa"nın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanunu"nun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilmelidir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu yazıda yer alan bir kısım ifadelerde basın özgürlüğü ve eleştiri sınırlarının aşıldığı, öz ile biçim arasındaki dengenin bozulduğu, dolayısıyla davacıların kişilik haklarına saldırı gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Şu durumda, yayın hukuka aykırı kabul edilerek davacılar yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken davanın tümden reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi