Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/8345 Esas 2017/16940 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8345
Karar No: 2017/16940
Karar Tarihi: 22.06.2017

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/8345 Esas 2017/16940 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2016/8345 E.  ,  2017/16940 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    - K A R A R –

    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki ... Mahallesi 491 parsel numralı taşınmaza ekilebilir ürün gelirine göre değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
    1-4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince açılan tespit ve tescil davalarında değerlendirmenin; aynı Kanunun 15/son maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle yapılması gerekir.
    Belirtilen nedenle; dava konusu taşınmaza dava tarihi olan 2015 yılı verileri esas alınmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden 2014 yılı resmi verilerine göre değer biçen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
    2-22/06/2015 tarihli fen bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen 6271,18 m2 kısmın halihazır durumuyla tarım arazisi olarak kullanılmasının mümkün olmadığı anlaşılmış olup, davacı vekilinin dava dilekçesinde ve bilirkişi kurulu raporuna itiraz dilekçesinde bu kısmın bedelinin de verilmesini, ancak temyiz dilekçesinde el atılan 676,06 m2 alandan arta kalan kısımda değer kaybı bedeli verilmesini istediği gözetildiğinde; davacı tarafa B harfli kısmın bedelini mi yoksa bu kısımdaki değer
    kaybı bedelini mi talep ettiği sorulup dava dilekçesindeki talep net bir şekilde açıklattırıldıktan sonra; zemin bedelini istemeleri halinde 6271,18 m2"lik bu bölümün zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi; bu kısımda meydana gelen değer kaybı bedelini istemesi halinde bu kısmın geometrik durumu ve bilirkişi raporundaki özelliklerine göre değer kaybı olacağı gözetilerek bu alan üzerinden değer kaybı hesabı yapılması, kamulaştırmasız el atma nedeniyle arta kalan 6271,18m2 kısımdaki değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde, davacıya % 50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davacı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanmalı ve talebi halinde bu kısmın bedeline de hükmedilmeli, aksi halde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmaları için mehil verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.