13. Hukuk Dairesi 2016/3110 E. , 2018/7231 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2014/2821 Esas sayılı icra takibi üzerinden takip başlattığını ve ödeme emrinin tebliğinden sonra davalı tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini, itirazın haksız yapıldığını, alacağın kendisi tarafından davalı adına açılan banka hesabına fazla yatırılan 27.750,00 USD"den kaynaklandığını, dolayısıyla bu miktar kadar davalı borçludan alacaklı olduğunu, davalının tebliğ edilen hesap dökümlerine ve ödeme dekontuna dair bir açıklamada bulunmadığını, aynı zamanda bu belgelere ilişkin itirazı da olmadığını, davalı yana gönderilen paraların talebi üzerine borç olarak gönderildiğini, bir kısmının geri ödendiğini ancak ödemesi yapılmayan kısmın icra takibine konu edildiğini, banka kayıtları incelenediğinde davalının yapmış olduğu geri ödemelerin görülebileceğini belirterek davalı borçlunun takibe, asıl alacağa ve faize ilişkin haksız itirazlarının kaldırılmasına ve takibin devamına, asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiş ve davacının %20"den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine, alacağın %20"si olan 12.005,76 TL miktarındaki kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İ.İ.K.nun 67/2. maddesi, itirazın iptali davasında alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca borçlu davalı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davacı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması şarttır. Eldeki davada davacının kötüniyetli olduğu ispat edilememiştir. Hal böyle olunca, davacının kötüniyetinden söz edilemez ve onun aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece, değinilen bu yön gözardı edilerek davacı aleyhine, kötüniyet tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne varki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle hükmün 1. bendinin ""Alacağın %20"si olan 12.005,76 TL miktarındaki kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,"" kısmının karardan tamamen çıkartılarak yerine “koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine” cümlesi yazılarak hükmün DÜZELTEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Lira:
27,70 TL P.H.İade