MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz senedi kullanma
HÜKÜM : Sanıklar hakkında; TCK’nın 156/1, 53, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet

Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İkinci el oto alım satımı yapan sanıklardan ..."ın 2010 yılında katılan ... ile katılanın ortağı olan ... isimli şahsa bir adet otomobil satıp karşılığında katılan tarafından imzalanan bir adet boş senet aldığı, satın alınan otomobilin bir süre sonra bazı nedenlerden dolayı katılanın ortağı tarafından kendisine iade edildiği, teminat olarak verilen senedin geri verilmesinin istenmesi üzerine de senedin yanında olmadığını, şu an da veremeyeceğini, daha sonra kendilerine göndereceğini belirterek senedi iade etmediği, aradan uzun bir süre geçtikten sonra da bu senedi sanık ..."a takibe koyması için verdiği, sanık ..."un ise aldığı senedi kendi lehine doldurarak ve tutar hanesine de 13.000 TL yazarak bu senedi suç tarihinde Antalya 7. İcra Dairesinde işleme koyduğunun iddia edildiği olayda; sanıkların atılı suçlamayı kabul etmedikleri,katılanın suça konu senedin sanık ... Taşari ile aralarındaki otomobil satışından dolayı teminat senedi olarak verildiğini beyan etmiş ise de aralarındaki hukuki ilişkiye dair yazılı bir delil dosyaya ibraz edemediği, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 24/01/1989 gün, 1998/1-1998/2 sayılı içtihadı ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 05/02/2013 tarih 2012/11-1086 Esas 2013/40 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere suça konu açığa imzalı senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu veya bedelsiz kaldığı iddiasının yazılı delil ile kanıtlanması gerektiği, tanık beyanının yeterli olmadığı, ayrıca suça konu senetle ilgili karşılıksız ya da teminat senedi olduğu şeklinde bir şerh veya bilgiye ulaşılamadığı, katılanın senedin aksini ispat edecek yazılı bir delilinin olmadığı, bu nedenle taraflar arasında araba satışından kaynaklanan bir hukuki ilişkinin bulunup bulunmadığı, bu alışverişten kaynaklı katılanın sanıklara bir bono verip vermediği, vermiş ise bu bononun bedelsiz kalıp kalmadığı konusunda şüphe oluştuğu ve sanığın savunmasının aksine mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği anlaşılmakla; sanıkların atılı suçlardan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.