16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/6102 Karar No: 2020/1545 Karar Tarihi: 27.02.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6102 Esas 2020/1545 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesinin sanığın silahlı terör örgütüne üye olması suçundan mahkumiyetine dair istinaf başvurusunu esastan reddettiği bir kararın temyiz edilmesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince hüküm temyiz edilmiş ancak reddi nedenleri bulunmayınca işin esasına geçilmiş. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu sonucuna varılmış. Ancak suç tarihinin temadinin kesildiği tarihin yanlış belirtilmesi ve örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında TCK’nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak TCK’nın 58/6-7 maddesinin yazılması nedeniyle hüküm BOZULMUŞ. Kanun maddeleri TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9 maddesi göndermesiyle 58/6-7, 63.
16. Ceza Dairesi 2019/6102 E. , 2020/1545 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.01.2019 tarih ve 2018/370 - 2019/15 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9 maddesi göndermesiyle 58/6-7, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
1-Suç tarihinin temadinin kesildiği yakalanma tarihi olan “04.10.2018” yerine gerekçeli karar başlığında “16.06.2017” olarak gösterilmesi, 2-Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında TCK’nın 58/9 maddesi uyarınca tekerrür hükümleri uygulanması gerektiği gözetilmeyerek uygulama maddesi olarak TCK’nın 58/6-7 maddesinin yazılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5271 sayılı CMK"nın 303. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “04.10.2018” olarak yazılması ve hükmün 8. bendinden "göndermesiyle TCK’nun 58/6-7. maddesi" kısmının çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.