Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/10029 Esas 2019/3132 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10029
Karar No: 2019/3132
Karar Tarihi: 29.04.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/10029 Esas 2019/3132 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, uygulama kadastrosu esnasında davacı ve davalının tapuda kayıtlı bulunan taşınmazlarıyla ilgili sınır belirlenmesiyle ilgilidir. Davacı, kendi taşınmazının sınırının yanlış belirlendiğini ve bu yanlışlığın davalının taşınmazından kaynaklandığını iddia ederek dava açmıştır. Ancak mahkeme, davacının paydaşı olduğu taşınmazın müşterek mülkiyete konu olduğunu ve diğer paydaşların da davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek, davayı reddetmiştir. Temyiz sonucu, mahkemenin davaya tamamının katılımının sağlanması suretiyle devam etmesi gerektiği hatırlatılmış ve karar bozulmuştur.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi, uygulama kadastrosu tespitine itiraz eden tarafın, davaya katılan herkesin malik olduğu taşınmazların tamamına karşı ispat yükümlülüğüne sahip olduğunu belirtir. Aynı kanunun 26. maddesi de, uygulama kadastrosuna itiraz eden tarafın paydaşların tamamının veya temsilcilerinin davaya katılımını sağlamakla yükümlü olduğunu ifade eder.
16. Hukuk Dairesi         2016/10029 E.  ,  2019/3132 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Uygulama kadastrosu sırasında ... İlçesi Uğurlu Köyü çalışma alanında ve tapuda davacı ... ile dava dışı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 184 parsel sayılı 9.420,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 128 ada 8 parsel numarasıyla ve 9.009,82 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 183 parsel sayılı 5.860,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 128 ada 7 parsel numarasıyla ve 5.954,98 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında paydaşı olduğu 128 ada 8 parsel sayılı taşınmazın sınırının yanlış belirlendiği ve yanlışlığın davalıya ait 128 ada 7 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesinden kaynaklanan uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkindir. Davacı ...’in kayıt maliki olduğu eski 184 yeni 128 ada 8 parsel sayılı taşınmazın müşterek mülkiyete konu olduğu ve davacı dışında paydaşların da bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın, niteliği itibariyle bütün paydaşlar tarafından birlikte açılması veya tamamının katılımının sağlanması suretiyle davaya devam edilmesi zorunludur. Hal böyle olunca, mahkemece, davacıya 128 ada 8 parsel sayılı taşınmazda kendisi dışında paydaş olan dava dışı ..., ...’nın davaya katılımını sağlaması için süre ve imkan tanınmalı, bundan sonra yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.