18. Hukuk Dairesi 2016/3486 E. , 2016/4911 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı dava dilekçesinde, ..."in sağır-dilsiz olup, bakıma muhtaç olması nedeniyle kısıtlanmasını, kendisinin ona vasi atanmasını istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ablası olan kısıtlı adayı ..."in sağır, dilsiz olup bakıma ve gözetime muhtaç birisi olduğunu, kendi hayatını düzenleme, hukuki ilişkilerini kurup sonuçlandırma iradesine sahip olmadığını, kısıtlı adayının diğer kardeşi ..."in yanında kaldığını, ..."in kısıtlı adayına bakmadığını, babasından intikal eden yetim aylığının kardeşi ... tarafından çekilip kullanıldığını, babasından ve annesinden kısıtlı adayı adına tapuda devredilen taşınmazların üçüncü şahıslara satıldığını, bu ve benzeri işlemlerden kısıtlı adayının haberinin olmadığını, işlemlerin hukuki sonuçlarını anlamaktan yoksun olduğunu bu sebeplerden dolayı kısıtlı adayının vesayet altına alınarak kısıtlanmasına ve kendisine müvekkili olan ..."in vasi olarak atanmasına dair karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Resmi sağlık kurulundan rapor alınarak ilgilinin akli durumu değerlendirilmiş, ... "ne ait 24/09/2013 tarihli ve ... Devlet Hastanesi Başhekimliği"nin 11/10/2011 tarihli raporları incelendiğinde; kısıtlı adayında, vesayet altına alınmasına gerektirir derecede herhangi bir patolojinin olmadığı ancak konuşma ve işitme kaybına bağlı düşük sosyokültürel düzey, sosyal izolasyon, sosyal retardasyon ve bilişsel fonksiyonlarda yetersizlik nedenleriyle kişinin telkine açık olduğu göz önüne alındığında yasal danışman atanmasının uygun olacağına dair karar verildiği, mahkemece, davanın mevcut sağlık durumu nedeniyle kısıtlanmasını gerektirecek herhangi bir hastalığının ve vasi atanmasını gerektirecek bir halinin bulunmadığı gibi yasal danışman atanması için de bir sebep ve istek bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesindeki beyanlar dikkate alındığında, Türk Medeni Kanunu madde 406 çerçevesinde, kısıtlı adayına ait malvarlığını kötü yönetme, savurganlık iddiaları yönünden gerekli araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Vesayete ilişkin hükümlerin kamu düzenine ilişkin bulunması nedeniyle mahkemece, kendiliğinden bu yönde araştırma ve inceleme yapılması, tarafların tüm delillerinin toplanması gerekir. Bu hususta da tarafların tüm delilleri toplanıp sonucuna göre karar vermek gerekirken, yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.