4. Hukuk Dairesi 2019/2509 E. , 2019/4435 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 02/10/2012 gününde verilen dilekçe ile çocuğa eziyet yapma, cebir, tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 18/06/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, davalıların hırsızlık iddiasıyla davacılardan ...’i suçladıklarını, davalıların suçu itiraf ettirmek amacıyla davacı ...’i alıkoyarak eziyet ettiklerini, davaya konu olay nedeniyle diğer davalı ...’un davacı ...’i tehdit ettiğini belirterek müvekkillerinin uğradıkları manevi zararın giderilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu"nun 56 (Borçlar Kanunu 47) maddesi gereğince hakimin, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç; edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, ... 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/380 esas ve 2012/600 karar sayılı dosyasında davalıların davacı ...’e yönelik eziyet ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, davalı ...’un davacı ...’e yönelik tehdit eylemi suçundan mahkumiyetine karar verildiği, hükmün Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 11/06/2014 gün 2013/12979 esas 2014/14479 karar sayılı ilamıyla davacı ...’e yönelik eylemler bakımından mahkumiyet hükmünün onanmasına, diğer davalı ...’un davacı ...’e yönelik tehdit eyleminin sabit olduğu ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunun değerlendirilmemesi gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmaktadır.
Şu durumda, olayın oluş şekli, davalıların olaydaki yoğun kastı, ceza yargılamasında belirlenen maddi vakıalar ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde; davacı ...’e yönelik eylemler nedeniyle davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarları azdır. Davacılar yararına daha üst seviyede manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru görülmediğinden bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA, davacıların diğer ve davalıların tüm temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/10/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.