Esas No: 2019/2920
Karar No: 2021/2888
Karar Tarihi: 27.09.2021
Danıştay 2. Daire 2019/2920 Esas 2021/2888 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2920
Karar No : 2021/2888
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava; … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünde Mali Hizmetler Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, … günlü, … sayılı Yönetim Kurulu kararı ve aynı tarihli Başkanlık Makamı onayı ile bu görevden alınarak 1. dereceli uzman kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin iptali ile mahrum kaldığı özlük hakların yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen …günlü, E:…, K:… sayılı kararla; görevde yükselme sınavına tabi olmayan yönetici kadrolarına atama konusunda idarenin geniş bir tercih ve takdir yetkisi bulunduğu; idarenin, bu yetkisini belirli bir kişi lehine kullanmaya yargı kararı ile zorlanamayacağı gibi; önemli bir sorumluluk gerektiren üst düzey yönetici kadrolara atadığı kişileri, gelişen ve değişen kamu hizmeti anlayışı çerçevesinde değiştirme konusunda da geniş bir takdir yetkisinin olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda, daire başkanlığı kadrosunun da üst düzey kadro olduğunun kabulüyle, üst düzey kamu yöneticilerinin, kamu kurum ve kuruluşlarının geleceğe dönük planlarını ve politikalarını saptayan, bu plan ve politikalardaki hedefleri gerçekleştirmek için gerekli kaynakları ve bu kaynakların kullanım yerlerini belirleyen ya da bu kişilerin emir ve direktifleri yönünde uygulamayı yapan veya onlara yardımcı olan kişiler oldukları; ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda atama yapma ve görevden alma konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin bu tür kadrolar için daha geniş olduğunun kabulü, bu görevlerden başka görevlere atanmaya ilişkin işlemlerin kazanılmış hakları veya genel olarak hukuk güvenliği ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, daire başkanlığı görevini yürüten davacının, bu görevinden alınması yolunda tesis edilen işlemde hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin temyize konu kararında; "...davacı vekili tarafından … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü bünyesinde Abone İşleri Daire Başkanı olarak görev yapan İ.B.'nin Daire Başkanlığı görevinden alınmasına ilişkin muhtelif tarih ve sayılı işlemlere karşı açtığı davalarda söz konusu kişi lehine iptal kararı verildiği belirtilerek bahse konu kararların dava dosyasına sunulduğu görülmekle birlikte ilgili kişi lehine verilen kararların, yargısal süreçler sonrasında daha önce verilen iptal kararlarının işlemi tesis eden idarece uygulanmaması üzerine, yargı kararları etkisizleştirildiğinden bahisle verildiğinin anlaşılması karşısında görülmekte olan uyuşmazlıkta böyle bir durum olmaması nedeniyle davacı vekilince belirtilen beyan ve dosyaya sunulan kararların bakılmakta olan uyuşmazlık için davacı lehine emsal teşkil edecek nitelikte olmadığı" açıklamasına yer verilerek, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilmiş ve istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı; kariyer ve liyakat ilkeleri uyarınca yükselerek daire başkanı kadrosuna atandığını, uzman kadrosuna atanmasını gerektirir hiçbir somut neden bulunmadığını, emsal nitelikte yargı kararları dikkate alınmadan karar verildiğini ileri sürmüştür.
… SU VE KANALİZASYON İDARESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
… BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE
BAŞKANLIĞININ CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
… Belediyesinde 1984 yılında bahçıvan olarak göreve başlayan davacı, aynı Belediyede 1985-1995 yılları arasında memur, 1995-2003 yılları arasında şef, 2004-2014 yılları arsında Temizlik İşleri Müdürü olarak görev yapmış, akabinde 08/05/2014 tarihli işlemle … Büyükşehir Belediyesine şef olarak naklen atanmıştır. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 26/05/2014 tarihinde İtfaiye Daire Başkanı olarak atanmasının ardından, 23/05/2015 tarihinde … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Mali Hizmetler Daire Başkanı olarak atanan davacı, 13/02/2018 günlü dava konusu işlemle daire başkanlığından alınarak 1. dereceli uzman kadrosuna atanması üzerine incelenmekte olan davayı açmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında; "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü ile davalı idareye, personelini atama konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de, takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Atama işlemi, kamu hizmetinin rasyonel ve verimli bir biçimde görülmesi için tesis edilmesi gereken bir tasarruf olduğundan, bunun, hizmetin en iyi şekilde yerine getirilmesi ve kamu görevlisinin en yararlı olabileceği yer ve görevde çalıştırılması maksatlarıyla yapılması, nihayet kamu yararının sağlanması amacına dayalı bulunması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta; davacının, geçmiş hizmetleri değerlendirildiğinde, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak daire başkanlığına atandığı ve bu görev için yeterli donanıma sahip olduğu görülmekte olup; daire başkanlığından alınarak uzman olarak atanmasını gerektirecek şekilde hizmeti aksattığı veya başarısız olduğu ya da görevde kalmasında hizmetin yürütülmesi açısından sakınca olduğu yönünde hukuken geçerli somut bilgi ve belgeye dayanılmaksızın, sadece takdir yetkisine bağlı olarak işlem tesis edildiğinin anlaşılması karşısında, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı şekilde kullanılan takdir yetkisine dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık; davanın reddine ilişkin mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 2/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'la değişik 50. maddesinin 2. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın, kararı veren … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na 6545 sayılı Kanun'un 27. maddesi ile eklenen Geçici 8. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X) KARŞI OY :
657 sayılı Kanun'un 76. maddesi ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı açık olup, bu yetkinin ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususu yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunmaktadır.
Dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinden; dava konusu işlemin yukarıda sözü edilen mevzuat hükümleri uyarınca davalı idareye tanınan takdir yetkisi çerçevesinde ilgilinin eğitim durumu ve geçmiş hizmetleri gözönünde bulundurularak kamu yararı ile hizmet gereklerine uygun olarak tesis edildiği anlaşıldığından, davacının temyiz talebinin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.