15. Hukuk Dairesi 2016/5718 E. , 2017/590 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, teminatların haksız olarak paraya çevrilmesi nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemenin; davalının taraf ehliyeti bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğunu, teminat mektubu ve nakit teminatların haksız olarak paraya çevrildiğini belirterek 27.818,86 TL alacağın tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı dilekçede davalı olarak gösterilen .... ... İnşaat Bölge Başkanlığı"nın taraf ehliyeti bulunmadığını, tebliğin ..... .... ...."na yapılması gerektiğini savunmuş, mahkemece taraf ehliyetinin dava şartı olduğu, husumette eksiklikten söz edilse bile bu eksikliğin uzun süre tamamlanmadığı bu nedenle husumette eksiklik değil husumette hata olduğu belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu "... .... Dairesi Onarımı" işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır.
6100 sayılı HMK"nın yürürlüğe girmesinden önce yürürlükte olan HUMK"da taraf değişikliğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından taraf değişikliği yapılıp yapılamayacağı içtihadı birleştirme kararına konu olmuş ve 04.05.1978 tarih, 1978/... Esas, 1978/... Karar sayılı kararda; davalının, davanın açılmasından önce ölmesi halinde, davanın reddi gerektiğine, mirasçıların bu davada yer alamayacağına, dava dilekçesinde kanuni noksan bulunduğundan söz edilerek, mirasçıların davaya katılmasıyla davanın yürütülemeyeceğine ve ıslah yolu ile de bunun gerçekleştirilmesine olanak bulunmadığına karar verilmiş ve uygulama bu kararla birlikte ıslah suretiyle dahi olsa taraf değişikliğinin mümkün olmadığı
yolunda devam etmiştir. Bu içtihadı birleştirme kararı, tarafın yanlış gösterilmesi ile ilgili olup uygulamada tarafın yanlış gösterilmesi ile temsilcinin yanlış gösterilmesi birbirinden ayrık tutulmuş ve bu içtihadı birleştirme kararına rağmen temsilcide yanılma halinde doğru temsilciye tebliğ yapılarak davaya dahil edilmesi ve bu kapsamda değişiklik yapılabileceği istikrarlı bir şekilde uygulana gelmiştir. 01.....2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"da ise bu konuda HUMK"da bulunmayan özel düzenleme yapılmış olup maddede yer alan konularda bu içtihadı birleştirme kararı konusuz kalmıştır. Çünkü sonradan açık bir kanuni düzenleme yapılmış ise hukuki yorumların birleştirilmesi niteliğinde olan içtihadı birleştirme kararına değil açık kanun hükmüne uyulmalıdır.
HMK 124. maddeye göre; Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür (124/...). Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır (124/...). Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir (124/...). Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder (124/...).
HMK tasarısının Adalet Komisyonunda yapılan görüşmesi sırasında tasarıya eklenen ... ve .... fıkralara ilişkin gerekçe de incelendiğinde yasa koyucunun temsilde yanılma nedeniyle yapılacak taraf değişikliğini de madde kapsamında kabul ederek düzenleme yaptığı anlaşılmaktadır. Gerekçeye bakılmaksızın dahi; yasa koyucunun daha ağır usul hatası olan tarafın yanlış gösterilmesinde kabul edilebileceğini belirttiği iradi taraf değişikliğinin, diğerine göre daha hafif usul hatası içeren temsilde yanılma halinde de yapılabileceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle HMK 124. madde temsilcide yanılma suretiyle tarafın hatalı gösterilmesi halinde de uygulanabilecektir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen .... ... İnşaat Bölge Başkanlığı"nın tüzel kişiliği bulunmadığı, doğru hasmın ... İnşaat Bölge Başkanlığı"nın da bağlı bulunduğu ..... .... .... olduğundan temsilcide yanılma bulunduğu açıktır. Husumet itirazına rağmen kararın verildiği ön inceleme duruşmasına davalı vekili olarak Avukat ... gelmiş olup bu vekilin .... vekili olarak mı duruşmaya geldiği sorulmamış, davacı taraftan da tarafın yanlış gösterilmesi konusunda açık beyanına başvurulmamıştır. Oysa ki temsilde yanılma suretiyle yanlış taraf gösterilmesi sonucu dava şartlarında eksiklik bulunduğu takdirde bu HMK 124. maddeden de yararlanılarak tamamlanması mümkün bir dava şartı eksikliğidir. Dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise HMK 115/.... madde gereğince ilgili tarafa süre verilmesi gerekir. Davacı tarafa HMK 124. maddeden yararlanarak iradi taraf değişikliği yapmak suretiyle dava şartlarındaki eksikliği tamamlamak için HMK 115/.... maddeye dayalı olarak süre verilmeksizin, yazılı
şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA,
ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine ....02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.