Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte borçlu ödeme emriyle birlikte asıl alacak miktarının fazla olduğunu faizin fahiş olduğunu itirazen ileri sürmüştür. Bu yargılama devam ederken borçlu vekili mahkemeye hitaben 01.04.2008 havale tarihli dilekçe ile davaya karşı beyanlarını ileri sürerek bu kez borcun zamanaşımına uğradığını itirazen ileri sürmüştür.
Takip 17.06.1999 tarihinde başlatılmış olup, bilahare dosya alacaklı tarafından 01.02.2008 tarihinde yenilenmiş borçluya yenileme ve ödeme emri birlikte 16.02.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazı kabul edilerek takibin bu borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir.
Yukarıda belirtildiği gibi, bu takibe ilişkin olarak borçluya ödeme emri 16.02.2008 tarihinde tebliğ edildiğinden zamanaşımı itirazının İİK. 168/5 maddesi uyarınca yasal 5 günlük süre içerisinde yapılması gerekir. Zira, borçlu, zamanaşımı itirazını ödeme emrinin tebliğine göre takip öncesine hasretmiş kabul edilmelidir. Çünkü, bu borçlu yönünden takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı doğuracak süre geçmemiştir. İİK.nun 71. maddesi uyarınca takipten sonraki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı her zaman yapılabilir ise de; somut olayda böyle bir durum söz konusu değidir.
Bu durumda, borçlunun zamanaşımı itirazı 01.04.2008 tarihinde yapılmış olmakla, zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek işin esasının incelenmesi gerekir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.