![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/14954
Karar No: 2021/2920
Karar Tarihi: 27.09.2021
Danıştay 2. Daire 2021/14954 Esas 2021/2920 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/14954
Karar No : 2021/2920
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; komiser yardımcısı rütbesinde görev yapan davacının, 2014 yılı terfi döneminde komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle mahrum kaldığı maaş ve diğer özlük hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; davacının terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali, özlük ve parasal hak isteminin ise kabulüne hükmedilmiş, anılan kararın temyizen incelenmesi sonucunda Danıştay Beşinci Dairesinin 15/01/2019 günlü, E:2016/21320, K:2019/344 sayılı kararıyla, Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmı gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmış, kabule ilişkin kısmı ise bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesince, bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; "... davalı idarece Danıştay Beşinci Dairesinin onama gerekçesi doğrultusunda davacının terfi durumunun yeniden değerlendirileceği, bu değerlendirme sonucunda davacının terfi edip etmeyeceği hakkında yeniden işlem tesis edileceğinden bu aşamada davacının parasal hak kaybına uğradığının kabulüne imkan bulunmadığı, davacının parasal haklarının yasal faiziyle tazmini istemi yönünden davanın reddi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır." gerekçesiyle dava reddedilmiş, yargılama giderlerinin yarısı davacı üzerinde bırakılmış ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Öte yandan, Mahkeme kararının "Dosyanın incelenmesinden" kısmında, somut uyuşmazlıkla ilgisi bulunmayan ifadelere yer verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; Mahkeme kararında yer alan bazı ifadelerin kendisi ile ilgisiz ifadeler olduğu, ihraç işlemine karşı açtığı davanın halen sürdüğü, hakkında ceza soruşturması ya da ceza davası bulunmadığı, ekonomik olarak çok zor durumda olduğu, gündelik işlerde çalışarak çocuklarını okutmaya çalıştığı, kendisini terfi ettirmeyen Merkez Değerlendirme Kurulu üyelerinin ve onların komiser rütbesine terfi ettirdikleri kişilerin hemen hepsinin FETÖ/PDY bağlantısı nedeniyle kamu görevinden ihraç edildikleri, haklı olduğu davada yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tarafına yüklenmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Mahkeme kararının bozulması istenilmiştir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının esasına yönelik temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının açıklama eklenmek suretiyle onanması; davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, bu kısma yönelik temyiz talebinin kabulüyle, Mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Mahkeme kararının esasına yönelik olarak;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Her ne kadar Mahkeme kararının "Dosyanın incelenmesinden" şeklinde başlayan paragrafında, somut uyuşmazlıkla ilgisi olmayan ifadeler bulunmakta ise de; "davanın konusu" kısmının, "kararın gerekçesinin" ve "hüküm fıkrasının" somut uyuşmazlıkla uyumlu olduğu görüldüğünden, bu hususun İdare Mahkemesince verilen kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''Kararlarda bulunacak hususlar'' başlığını taşıyan 24. maddesinin (f) bendinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği, 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde de; davaya göre Kanun uyarınca takdir olunacak vekalet ücretlerinin yargılama giderlerinden olduğu, 326. maddesinin birinci fıkrasında; kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 330. maddesinde; davayı kaybeden taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedileceği, 331. maddesinin 1. fıkrasında ise; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedileceği kuralına yer verilmiştir.
Bilindiği üzere, yargılama sonucu bir tarafa yargılama giderlerinin yükletilmesinin nedeni, o tarafın, dava açmak ya da dava açılmasına sebebiyet vermek suretiyle karşı tarafın yargılama masrafı yapmasına neden olmasıdır.
Somut olayda, davacının "komiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlem" hakkında verilen iptal kararı "yeniden değerlendirme yapılması gerektiği" gerekçesiyle onanmış olup, nihayetinde "iptal kararı" bu şekilde kesinleşmiştir. Bu işleme bağlı olan parasal hak talebi ile ilgili olarak verilen nihai kararda ise, "işlem hakkında yeniden yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verileceği belirtilerek, bu aşamada davacının parasal hak talebinin kabulüne olanak bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddi yolunda hüküm kurulmuştur. Ancak, bu "ret hükmü" işlemin hukuka uygunluğunu saptayan ya da davacının haksız olduğunu ortaya koyan nitelikte bir hüküm olmayıp, yalnızca konuyla ilgili henüz karar verilemeyeceğini tespit etmektedir. Başka bir ifade ile davanın esası hakkında bir karar verilmiş değildir.
Bu itibarla, parasal hak talebinin bağlı olduğu işlem hakkında iptal kararı verildiği ve temyizen incelenen kararda, dava konusu parasal hak talebi hakkında "hukuka aykırılık" yolunda bir tespit yapılmadığı dikkate alındığında, yargılama giderlerinin yarısının davacı üzerinde bırakılarak, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, İdare Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında yer alan "...aşağıda dökümü yapılan 212,40-TL yargılama giderinin yarısı olan 106,20 TL'nin davacı üzerine bırakılmasına, geri kalan 106,20 TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, davalı idarece temyiz aşamasında yapılan 99,90 TL yargılama giderinin yarısı olan 49,95 TL'nin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine..." ibaresinin "...aşağıda dökümü yapılan toplam 212,40-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, temyiz aşamasında davalı idare tarafından yapılan 99,90-TL yargılama giderinin yarısı olan 49,95-TL'nin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, kalan 49,95-TL'nin davalı idare üzerinde bırakılmasına..." şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın YUKARIDA YER ALAN AÇIKLAMA EKLENMEK SURETİYLE ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. …-TL temyiz yargılama giderinin yarısı olan …-TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, diğer yarısının davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde karar verildi.
(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinde; "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararı sonucunda haksızlığı yolunda bir tespit yapılmayan davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.