Esas No: 2019/6759
Karar No: 2021/4303
Karar Tarihi: 27.09.2021
Danıştay 10. Daire 2019/6759 Esas 2021/4303 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6759
Karar No : 2021/4303
TEMYİZ EDENLER (DAVACILAR): 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : Davacılar tarafından, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinde, çocukları …'in lösemi hastası olmasına rağmen hastalığına ilişkin gerçek tanının geç konulması nedeniyle tedavi alma imkanı olmadan hayatını kaybettiği iddiasıyla, zararlarına karşılık her bir davacı için ayrı ayrı 1.000,00 TL maddi ve yine her bir davacı için ayrı ayrı 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, …İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, ön yargı ile çocuk istismarı tanısı konulduğu ve ısrar edildiği, gerçek tanının konulamaması nedeniyle tedavi imkanı olmadan çocuklarının vefat ettiği, adli tıp uzmanından alınan uzman görüşünde teşhisin geç konulması ve çocuk istismarı düşünülmesinin sağlık personelinin kusuru olduğunun belirtildiği, bilirkişi raporunun anılan uzman görüşü değerlendirilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak hazırlandığı ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI :Davalı idare tarafından, davacıların temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacılar tarafından sunulan uzman görüşünde ilgili sağlık personellerine ve davalı idareye kusur izafe edildiği, Adli Tıp Kurumu raporunda ise anılan uzman görüşünün aksini kanıtlayacak nitelikte açıklamalar yapılmaksızın davalı idareye kusur atfedilemeyeceğinin belirtildiği; bu nedenle, dosyaya sunulmuş olan farklı tıbbi görüşler arasındaki çelişkinin açıkça aydınlatılmak suretiyle giderilmesine yönelik olarak bir üniversite hastanesinden alınacak bilirkişi raporu uyarınca karar verilmesi gerektiğinden, davacıların temyiz istemlerinin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacıların duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin REDDİNE;
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.