5846 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/19390 Esas 2021/15019 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/19390
Karar No: 2021/15019
Karar Tarihi: 10.11.2021

5846 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/19390 Esas 2021/15019 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yerel bir mahkeme tarafından verilen 5846 sayılı kanuna muhalefet suçundan dolayı hüküm verilen bir sanığın durumunun temyiz edilmesi sonucunda, Yargıtay 7. Ceza Dairesi tarafından incelendi. Kararda şu hataların yapıldığı belirtildi:
1. Sanığın, daha önce açıklanan hükmün geri bırakılmasının denetim süresi içinde işlediği bir kasıtlı suçtan dolayı mahkum edilmesi ve savunma hakkının kısıtlanması,
2. Hükmünde gerekçelerin tutarsızlığı ve kanuni bağlamdaki tartışmanın olmaması,
3. Hakkında mahkumiyet kararı verilen suç nedeniyle hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,
4. Kararın başlığında suç zamanının yanlış yazılması.
Bunun sonucunda, kararın bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 81/9. ve 81/4. maddeleri
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 44. ve 53. maddeleri
- 1412 sayılı CMUK, 321., 326. ve son maddeleri.
7. Ceza Dairesi         2021/19390 E.  ,  2021/15019 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM :Hükümlülük

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    1-Hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olması üzerine dosyayı ele alan mahkemece duruşma açılarak, sanığa CMK"nun 195/1. maddesine göre yokluğunda karar verilebileceği ihtarını içeren usulüne uygun meşruhatlı davetiye çıkarılarak duruşmaya çağrılması ve sanığın savunması alınarak CMK"nun 231/11. maddesine uygun olarak hükmün açıklanması gerektiği halde, usulüne uygun duruşma günü tebliğ edilmeden mahkumiyetine karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    2-Anayasanın 141, CMK’nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    1-5237 sayılı TCK"nun 44. maddesinde “işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılır” hükmüne yer verilmesi, bir fiilden kastedilenin sanığın hareket veya hareketlerinin bir sonucu elde etmeye (bir suçu işlemeye) yönelik olması, bu nedenle de fiilde birden fazla hareketin bulunabilmesi karşısında; 11/02/2012 tarihinde sanığa ait iş yerinde yapılan aramada 1 adet bandrolsüz, 3 adet sahte bandrollü, 17 adet başka bir esere ait olan bandrol yapıştırılmış kitabın bulunduğu nazara alındığında, sanığın eyleminin TCK"nun 44. maddesi aracılığıyla 5846 sayılı Kanunun 81/9"uncu maddesine uyduğu gözetilmeden, aynı Kanunun 81/4"üncü maddesi uyarınca hüküm kurulması,
    2- Açıklanması geri bırakılan hükümde suça konu eşyaların müsaderesine karar verilmesine rağmen denetim süresi içerisinde yeniden kasıtlı suç işlemesi nedeniyle hüküm açıklandığında suça konu ürünlerin müsaderesi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
    3-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ""11/02/2012"" yerine ""10/02/2012"" olarak gösterilmiş olması,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, sanık hakkında CMUK"nun 326/son madde ve fıkrası uyarınca cezada kazanılmış hakkının korunmasına, 10.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.