Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2021/15144
Karar No: 2021/2921
Karar Tarihi: 27.09.2021

Danıştay 2. Daire 2021/15144 Esas 2021/2921 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/15144
Karar No : 2021/2921

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Antalya ili, … İlçe Emniyet Müdürlüğü emrinde komiser olarak görev yapan davacının, 2014 yılı terfi döneminde başkomiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin … günlü, … sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Değerlendirme Kurulu kararının iptali ile bu işlem nedeniyle özel hizmet tazminatı kapsamında yoksun kaldığı maaş farklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararla; davacının terfi ettirilmemesine ilişkin işlemin iptali, özlük ve parasal hak isteminin ise kabulüne hükmedilmiş, anılan karara yönelik olarak karar düzeltme aşamasında yapılan inceleme sonucunda, Danıştay Beşinci Dairesinin 07/02/2019 günlü, E:2016/29173, K:2019/381 sayılı kararıyla, Mahkeme kararının iptale ilişkin kısmı gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmış, kabule ilişkin kısmı ise bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesince, bozma kararına uyularak verilen temyize konu kararla; Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrası hükmü uyarınca yoksun kaldığı özlük haklarının (özel hizmet tazminatı) davacıya ödenmesi gerekeceği; fakat Mahkemelerinin dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararının davacının doğrudan başkomiser rütbesine terfi ettirilmesi sonucunu doğurmayacağı, yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre 2014 yılı terfi durumunun yeniden değerlendirilmesine yönelik olduğu ve davacının terfi edip etmeyeceğinin yeniden yapılacak değerlendirme sonucunda belirlenecek olması nedeniyle, bu aşamada davacının parasal hak kaybının varlığından söz edilmesinin mümkün olmadığı; bu durumda, davacının dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin kısmı yönünden bu aşamada karar verilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, yargılama giderleri taraflar arasında paylaştırılmış ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından işleme yönelik verilen kararda, "işlem tarihinde var olduğu varsayılan gizli bilgiler esas alınarak karar verilmesi gerektiği sonucunu doğuran" ifadelere yer verildiği, bunun hukuken kabul edilebilir bir yanının bulunmadığı, adil yargılanma hakkının açıkça ihlal edildiği, kamu görevinden ihracına ilişkin karara karşı yaptığı başvurunun 23/7/2019 günlü OHAL Komisyonu Kararı ile kabul edildiği ve görevine iade edildiği, emsalleri 4. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken, kendisinin başkomiserliğe terfisine ilişkin davasının hala sürdüğü, kaldı ki terfi işlemi hakkında verilmiş ve kesinleşen iptal kararının idarece uygulanmadığı, tüm bu yaşananlar nedeniyle görev yapma imkanının kalmadığı ve 05/10/2020 tarihinde istifa ettiği, hukuka aykırı işlem nedeniyle uğradığı maddi kayıpların ödenmesi ve aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği ileri sürülerek, karar verilmesine yer olmadığı yolundaki kararın bozulması istenilmiştir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : İdare Mahkemesi kararının esasına yönelik temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması; davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, bu kısma yönelik temyiz talebinin kabulüyle, Mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik kısmının düzeltilerek onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Mahkeme kararının esasına yönelik olarak;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Mahkeme kararının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin kısmına yönelik temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştayın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanun maddesinin gerekçesinde ise; temyiz incelemesinde sadece maddi hatalarda değil, aynı zamanda yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen eksiklik ya da yanlışlıklarda da düzelterek onama kararı verilmesinin sağlandığı, uygulamada, vekâlet ücretine, yargılama giderlerine ya da faize hükmedilmesinin unutulması ya da bunların yanlış hesaplanması gibi, kararın asli olmayan unsurlarında görülen bir kısım eksiklik ya da yanlışlıklar nedeniyle bozma kararları verildiği, bunun mahkeme tarafından tekrar karara bağlandığı ve yine bu kararlara karşı yeniden kanun yollarına başvurulabilmesi nedeniyle hem zaman hem de emek kaybına neden olunduğunun görüldüğü, bu suretle esasa etkili olmayan konularda Danıştayın kesin karar vermesi sağlanarak uyuşmazlığın hızla sonuçlandırılmasının amaçlandığı hususlarına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun ''Kararlarda bulunacak hususlar'' başlığını taşıyan 24. maddesinin (f) bendinde; kararlarda, yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği, 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323. maddesinde de; davaya göre Kanun uyarınca takdir olunacak vekalet ücretlerinin yargılama giderlerinden olduğu, 326. maddesinin birinci fıkrasında; kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, 330. maddesinde; davayı kaybeden taraf aleyhine vekalet ücretine hükmedileceği, 331. maddesinin 1. fıkrasında ise; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedileceği kuralına yer verilmiştir.
Bilindiği üzere, yargılama sonucu bir tarafa yargılama giderlerinin yükletilmesinin nedeni, o tarafın, dava açmak ya da dava açılmasına sebebiyet vermek suretiyle karşı tarafın yargılama masrafı yapmasına neden olmasıdır.
Somut olayda, davacının "başkomiser rütbesine terfi ettirilmemesine ilişkin işlem" hakkında verilen iptal kararı "yeniden değerlendirme yapılması gerektiği" gerekçesiyle onanmış olup, nihayetinde "iptal kararı" bu şekilde kesinleşmiştir. Bu işleme bağlı olan parasal hak talebi ile ilgili olarak verilen nihai kararda ise, "işlem hakkında yeniden yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verileceği belirtilerek, bu aşamada davacının parasal hak talebi hakkında karar verilmesine olanak bulunmadığı" gerekçesiyle "karar verilmesine yer olmadığı" yolunda hüküm kurulmuştur. Bu hüküm, işlemin hukuka uygunluğunu saptayan ya da davacının haksız olduğunu ortaya koyan nitelikte bir hüküm olmayıp, yalnızca konuyla ilgili henüz karar verilemeyeceğini tespit etmektedir. Başka bir ifade ile davanın esası hakkında bir karar verilmiş değildir.
Bu itibarla, parasal hak talebinin bağlı olduğu işlem hakkında iptal kararı verildiği ve temyizen incelenen kararda, dava konusu parasal hak talebi hakkında "hukuka aykırılık" yolunda bir tespit yapılmadığı dikkate alındığında, yargılama giderlerinin yarısının davacı üzerinde bırakılarak, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu husus, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan, düzeltilmesi mümkün eksiklik olarak görüldüğünden, İdare Mahkemesince verilen kararın hüküm fıkrasında yer alan "...aşağıda dökümü yapılan 113,90-TL'lik derece yargılama giderinin yarısı olan 56,95-TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan 56,95-TL yargılama giderinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, temyiz aşamasında davalı idarenin yaptığı 46,75-TL yargılama giderinin yarısı olan 23,38-TL'nin ve kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL vekalet ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine, kalan kısmın davalı idare üzerinde bırakılmasına..." ibaresinin "...aşağıda dökümü yapılan toplam 113,90-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, temyiz aşamasında davalı idare tarafından yapılan 46,75-TL yargılama giderinin yarısı olan 23,38-TL'nin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, kalan 23,38-TL'nin davalı idare üzerinde bırakılmasına..." şeklinde düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN REDDİ ile karar verilmesine yer olmadığı yolunda … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA oybirliğiyle,
2. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KISMEN KABULÜ ile … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik hüküm fıkrasının yukarıda belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA oyçokluğuyla,
3. …-TL temyiz yargılama giderinin yarısı olan …-TL'nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, diğer yarısının davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle değişik "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinde; "1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar." hükmüne yer verilmiştir.
Temyiz incelemesinde; incelemeye tabi karardaki gerekçenin değiştirilmesi veya maddi hata ve yanlışlıkların düzeltilmesi, eksikliklerin tamamlanması mümkün olmakla birlikte, hükmün sonucunu, kapsamını değiştirecek şekilde düzeltme yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararı sonucunda haksızlığı yolunda bir tespit yapılmayan davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu husus, yukarıda belirtildiği üzere 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında bulunmayıp; kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil etmektedir.
Bu sebeple, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla, aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi