1. Hukuk Dairesi 2019/3135 E. , 2021/3697 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen davada;
Asıl davada davacı ..., mirasbırakanı ...’ın maliki olduğu 591 parsel sayılı taşınmazını davalıya temlik ettiğini, yapılan temlikin bedelsiz olduğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, taşınmazın satılmış olması halinde bedelinin tazminini istemiştir.
Davalı ..., miras bırakanın sağlığında çekişmeli taşınmazı kendisine, dava dışı 1157 sayılı parseli ise davacıya verdiğini, hakkaniyetli bir paylaşım yaptığını, başka taşınmazlar da bıraktığını bildirip davanın reddini savunmuş, birleştirilen davasında miras bırakanı babası Yılmaz’ın 1157 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını davalı oğluna mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemiştir.
Mahkemece, yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece “...Somut olayda, davalı tarafın miras bırakanın asıl amacının paylaştırma olduğunu ve dava dışı 1157 sayılı parselin de davacıya bedelsiz verildiğini iddia ettiği gözetildiğinde, mirasbırakanın asıl irade ve amacının sağlıklı bir biçimde ortaya çıkarılabilmesi için eldeki dava ile...7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/9 E sayılı dosyası üzerinden görülen davanın birlikte görülmesi gerektiği açıktır. O halde mahkemece yapılacak iş, eldeki dava ile...7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/9 E sayılı ( tefrik neticesinde yeni esas alan ) dava dosyasının birleştirilmesi, iddia ve savunmalar ile her iki dosya da toplanan deliller uyarınca miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda muvazaa iddiası sabit görülmediğinden asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı-davalı tarafından duruşma istekli ve davalı-davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 01.07.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı (karşı davacı) ... vekili Avukat gelmedi, diğer temyiz eden davacı (karşı davalı) ... vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının tüm ve davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında açılan davalarda dava değerinin, temlik edilen taşınmazda davacının miras payına karşılık gelen değer olduğu gözetilerek, bu değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, asıl dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değeri 2.061.878,00 TL, davacının miras payına (1/2) düşen taşınmaz değeri ise 1.030.939,00 TL olup, davanın reddi nedeniyle davalı lehine harcı ikmal edilen bu miktar üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 6. numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine “6-Asıl davada davalı vekili için takdir edilen 54.878,17 TL vekalet ücretinin asıl davanın davacısından alınıp, asıl davanın davalısına verilmesine” cümlesinin yazılmasına, davalı ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı 14.90.TL bakiye onama harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz eden davalı-karşı davacıya geri verilmesine, 01/07/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.