3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5553 Karar No: 2019/12566 Karar Tarihi: 13.06.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/5553 Esas 2019/12566 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, sanık ...’un diğer sanık ... ile birlikte katılan ...’u iştirak halinde silah kabzası ile yaralayıp sabit ize neden olduğu iddiasıyla mahkum edilmesi ve TCK maddeleri ile belirlenen cezaların göz önünde bulundurulmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine yeniden yapılan yargılamada sanığın cezasının TCK’nin 37/1, 86/1, 87/1-c ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasına çıkarıldığı ve kazanılmış hak nedeniyle CMUK’un 326/ son maddesi gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği belirtilmiştir. Kararda TCK maddeleri arasında yer alan 86/1, 86/3-e, 87/1-c ve 87/1-d-son maddelerine atıfta bulunulmuştur. TCK 86/1, yaralama suçunu düzenlemekte; TCK 86/3-e, yaralamada artırım sebeplerinden birisidir; TCK 87/1-c, cezanın artırımı için kullanılan bir maddedir ve TCK 87/1-d-son, yaralamada artırım sebeplerinden birisidir.
3. Ceza Dairesi 2019/5553 E. , 2019/12566 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sanık ...’nun diğer sanık ... ile birlikte katılan ...’u iştirak halinde silah kabzası ile yaralayıp sabit ize neden olduğuna dair iddia ve kabul karşısında; sanık ... hakkında kurulan hükümde TCK’nin 86/1 maddesi ile belirlenen cezanın TCK’nin 86/3-e, 87/1-c maddeleri ile arttırılması, cezanın 5 yıl hapsin altında kalması halinde TCK’nin 87/1-c-son maddesi gereği 5 yıl hapis cezasına çıkartılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Kabule göre; Sanığın mağduru beden yoluyla sabit ize neden olacak şekilde yaraladığına dair kabul karşısında, TCK’nin 86/1 maddesi ile belirlenen cezanın TCK’nin 87/1-c maddesi ile 1 kat arttırılması, cezanın 3 yıl hapsin altında kalması halinde TCK’nin 87/1-son maddesi gereği 3 yıl hapis cezasına çıkartılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının korunmasına, 13.06.2019 gününde oy çokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Müşteki ..."un alacağını tahsil etmek amacıyla gittiği sanayi sitesinde içlerinde ... ve ..."in de bulunduğu sanıklar tarafından yüzünde sabit iz meydana gelecek şekilde kasten yaralandığı olayda: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; sanık ..."nun yaralama suçundan TCK"nin 86/2, 62/1, 53. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, sanık ..."ya yükletilen suçun TCK"nin 37/1. maddesi gereğince sabit ize neden olmak suçundan, CMUK"un 326/ son maddesindeki kazanılmış hakkı da nazara alınarak, suç vasfında hataya düşülmesi nedeni ile bozulduğu, Bozma üzerine mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda TCK"nin 37/1. maddesi delaletiyle 86/1, 87/1-c, 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına TCK"nin 86/3-e maddesinin uygulanmasına yer olmadığına ancak kazanılmış hak nedeniyle CMUK"un 326/ son maddesi gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş bu kararda sanık tarafından temyiz edilmiştir. Aleyhe temyiz bulunmayan bu kararda mahkemece uygulama yapılırken daha ağır cezayı gerektiren bir veya bir kaçının uygulanmadığı (TCK"nin 87/1-d-son) ve sanığa neticeten eksik ceza tayin edildiği anlaşılmış ise de, aleyhe temyiz bulunmadığı gibi mahkemenin kabul ve takdirinde de suç vasfına yönelik hata yapılmadığı daha önce suç vasfı nedeniyle bozulduğu ancak aleyhe temyiz olmadığından kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmıştır. Yeni Ceza adaleti kapsamında kabul edilen kanunlarda kanun koyucunun temel amacı davaları mümkün olan en kısa sürede bitirmektir. Yıllar süren davaların ülkemiz insanının adalete olan güvenini sarstığı ortadadır. Uyuşmazlıkları adil sürede bitirmek yargı, mahkeme gibi kavramlara olan inancın zayıflamasının önüne geçmek yargıya düşen bir görevdir. Burada mahkeme hükmünün bozulmasında hiçbir hukuki yarar mevcut olmayıp; aksine bozma kararı adaletin gerçekleşmesinin geçikmesi, müeyyidenin etkisizleşmesi hatta dava zamanaşımının gerçekleşmesi gibi olumsuzluklara sebep olacaktır. Sanık ..."nun alacağı ceza kazanılmış hak nedeniyle 3 ay 10 gün hapis cezasıdır. Suçun niteliğinde (vasfında) yanılgıya düşülmesinin dışında daha ağır cezayı gerektiren nedenlerden bir veya bir kaçının uygulanmaması gibi durumların varlığı halinde Yargıtayca yol göstermek ve uygulamada birliği sağlamak amacıyla tesbit edilen yasaya aykırılıklar konusunda eleştiri yapılmak suretiyle hükmün onanması düşüncesinde olduğumuzdan çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyoruz.