15. Ceza Dairesi 2018/8452 E. , 2020/3233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK’nın 157/1, 43, 53, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet (3 kez)
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin bozma ilamı üzerine, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın ...isimli firmanın Çerkezköy ilçesinde bayiliğini kuracağı vaadiyle katılanlardan para talep ettiği, para tesliminden önce güven ilişkisini sağlamak için kurulacak bayiliğin ana merkezi olduğunu belirttiği Ankara ilinden ... isimli firmanın yetkililerini Çerkezköy ilçesine getirttiği, katılanları ikna etmek adına tanıtım altında faaliyetlerde bulunduğu, katılan ..."den 20.000,00 TL, ...dan 20.000,00 TL ve ..."dan 20.000,00 TL para aldıktan sonra görünürde bir şirket kurup şikayetçileri bir süre oyaladıktan sonra ortadan kaybolduğunun iddia edildiği olayda;
1- Sanığın katılanlar ... ve ...’a yönelik eylemleri nedeniyle verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın üzerine atılı suçu kabul etmediği, katılanlarla birlikte iş yeri açtıklarını , şirketin işlerinin iyi gitmemesinden dolayı şirketin zarara uğradığını beyan ettiği taraf beyanlarından şirket faaliyetinin yaklaşık 6 ay devam ettiği anlaşılmakla; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vemeksizin tespiti bakımından; mal alım satımıyla ilgili şirket defterlerinin celp edilerek ne kadar mal alımı ve satışı yapıldığının , işyerinin gerçek bir iş yeri olup olmadığının araştırılması, katılan beyanlarından verilen paraların bir kısmının borç olarak alındığının da ifade edilmesi karşısında sanığın her bir katılana yönelik eyleminin ayrı ayrı değerlendirilerek dolandırıcılık suçunun hile unsurunun ne şekilde gerçekleştiğinin ve sanığın suç kastının bulunup bulunmadığının da karar yerinde tartışılması suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme sonucu ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Sanığın katılan ... ’e yönelik eylemleri nedeniyle verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
05/08/2017 tarihli ve 30145 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği"nin "Uzlaştırma Raporu" başlıklı 25. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaştırma işlemlerinin sonuçlandırıldığı tarihten itibaren Ek-3’te yer alan Uzlaştırma Raporu Örneği"ne uygun, tarafların edimlerini ayrı ayrı, şüphe ve tereddüte yer vermeyecek ve mümkünse sıra numarası içerecek şekilde taraf sayısından bir fazla olarak hazırladığı raporu, kendisine verilen belge örneklerini ve varsa yapmış olduğu masrafları gösteren belge, gider pusulası veya rayice uygun yazılı beyanı UYAP’ta düzenlenecek tutanak ile uzlaştırma bürosuna teslim eder.
(2) Uzlaşmanın gerçekleşmesi hâlinde, tarafların imzalarını da içeren raporda, ne suretle uzlaşıldığı ayrıntılı biçimde açıklanır. Ancak uzlaştırma müzakereleri sırasında suçun işlenmesine ilişkin olarak yapılan açıklamalara raporda yer verilmez.
(3) Bürodan sorumlu Cumhuriyet savcısı dosyayı ve raporu üst yazıyla mahkemeye gönderir.
(4) Mahkeme, uzlaşmanın tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka ve ahlaka uygun olduğunu belirlerse raporu mühür ve imza altına alarak kovuşturma dosyasında muhafaza eder.
(5) Mahkeme, raporu veya belgeyi, uzlaşmanın tarafların özgür iradelerine dayanmaması, edimin hukuka ve ahlaka uygun olmaması nedeniyle onaylamadığı takdirde gerekçesini rapora yazar. Edimin hukuka ve ahlaka uygun olmaması nedeniyle raporu onaylamaması durumunda bu Yönetmeliğin 24 üncü maddesindeki süreye uyulması koşuluyla edimin değiştirilmesi için dosyayı büroya gönderebilir.
(6) Bürodan sorumlu Cumhuriyet savcısı uzlaştırmacıya ödenecek ücrete ilişkin sarf kararını raporun onaylanması ya da reddi sonrası düzenler ve mahkemeye gönderir." şeklindeki düzenleme ve yine anılan Yönetmeliğin "Uzlaşma belgesi" başlıklı 26. maddesinde yer alan, "Kovuşturma evresinde uzlaştırmanın uygulanabileceği hâllerde, yapılan uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen hüküm verilinceye kadar sanık ile mağdur, katılan veya suçtan zarar görenin aralarında uzlaşmaları halinde; taraflarca niteliğine uygun düştüğü ölçüde Ek-3’te yer alan Uzlaştırma Raporu Örneği"ne uygun bir uzlaşma belgesi düzenlenir ve mahkemeye sunulursa, hâkim bu belgeyi 25 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarında belirtilen kıstaslara göre inceler ve değerlendirir." şeklindeki düzenleme bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde,
Dairemizin 06/04/2017 tarihli bozma ilâmını takiben, yeniden yapılan yargılama sırasında Mahkemesince dosyanın uzlaştırmacıya gönderildiği, ancak uzlaştırmacı tarafından hazırlanan 31/07/2017 tarihli uzlaşma raporu ile katılan ... açısından uzlaştırma işleminin başarısız kalmasını müteakip, katılan ... tarafından 07/08/2017 havale tarihli şikayetten vazgeçtiğine ve sanıkla uzlaştığına ilişkin dilekçesi ibraz edildiği ayrıca bu iradesini 30/11/2017 tarihli duruşmada da beyan ettiği anlaşılmakla, bu hususta Mahkemesince mezkur Yönetmeliğin 25/4 ve 25/5. maddeleri kapsamında değerlendirme yapılarak uzlaşma sebebiyle düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.