12. Ceza Dairesi 2019/4464 E. , 2020/251 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile TCK"nın 89/4, 22/3, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle yaralama suçundan yapılan yargılama sonucunda, sanığın TCK’nın 89/4, 22/3, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince 6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Beypazarı Asliye Ceza Mahkemesinin 19.09.2013 tarih, 2012/387 esas, 2013/209 karar sayılı, 04.11.2013 tarihinde kesinleşmesi yapılan kararını müteakip denetim süresi içerisinde 05.09.2014 tarihinde kasten yaralama suçunu işlediği ve Beypazarı Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 06/05/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Beypazarı Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2015 tarihli ve 2015/560 esas – 2015/676 karar sayılı ilamını kapsayan dosya incelendi;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay tarihinde, sanığın 2.68 promil alkollü halde idaresindeki aracı ile seyir halinde iken karşı istikametten gelen aracın şeridine girmek suretiyle kazaya neden olması neticesinde, iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı, mağdurların kolluk kuvvetlerine verdiği beyanlarında sanıktan şikayetçi olduklarını ifade ettikleri, 05.02.2013 tarihli duruşmada ise sanık hakkındaki şikayetlerinde vazgeçtiklerini beyan etmeleri karşısında; TCK"nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise iki kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği, somut olayda, sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçunun TCK"nın 89/5. maddesi uyarınca şikayete tabi olduğu ve mağdurların sanıktan şikayetçi olmadığı nazara alınıp, sanık hakkında CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilerek TCK"nın 179/3-2. maddeleri uyarınca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.