5. Hukuk Dairesi 2017/7677 E. , 2017/16831 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu; ... ilçesi, ... mahallesi, 422 parsel sayılı taşınmaza dava tarihi itibari ile değer biçilmesi yöntem olarak doğrudur.Ancak;
1-Emsal alınan taşınmazların, satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmaz ile somut emsal taşınmazların 2013 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-İmar planında kısmen park, kısmen yol, kısmen ilköğretim alanı olarak ayrılan taşınmazın bir bölümüne el atıldığı gözetilerek, proje bütünlüğü gereği fen bilirkişi raporunda park, kısmen yol, kısmen ilköğretim alanı olarak ayrıldığı belirtilip B,C,D,E harfleri ile gösterilen bölümlerin de bedeline hükmedilmesi gerekirken, bu bölümler yönünden idari yargının görevli olduğundan bahisle sadece fiilen el atılan bölümlerin bedeline hükmedilmesi ile yetinilmesi,
3-Dava konusu taşınmaza fiilen hangi tarihte el atıldığı (ay, gün ve yıl olarak) taraflardan sorularak, tespit edilecek el atma tarihinin 09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihleri arasında olduğunun anlaşılması halinde maktu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden sonra olduğunun anlaşılması halinde davacı lehine nisbi vekalet ücreti ile nispi harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacı ile davalı idareden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 22/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.