Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili tarafından idari para cezası alacağının tahsili için genel haciz yolu ile takibe geçildiği ve borçluya örnek 7 nolu ödeme emri tebliğ edildiği görülmektedir.
Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda idari para cezasının tahsili için genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı ve bu alacağın 6183 sayılı yasa gereğince tahsili gerekeceğinden bahisle takibin iptalini talep etmektedir. Kural olarak takibin şekline göre borçlunun her türlü itirazını İİK.nun 62.maddesi uyarınca 7 günlük sürede icra dairesine bildirmesi gerekir ise de, borçlunun talebi İİK.nun 16.maddesi hükmünde öngörülen şikayet niteliğinde olup, İcra Mahkemesine başvurması yasaya uygun olmakla, Mahkemece şikayetin icra müdürlüğüne yapılması gerektiği nedeniyle ret kararı verilmesi isabetsizdir.
Ancak takip konusu alacak 4857 Sayılı İş Kanununun 101 ve 108.maddeleri gereğince Türkiye İş Kurumunca verilen idari para cezasına ilişkindir.
5857 sayılı İş Kanunun 15.5.2008 tarih ve 5763 sayılı Kanunun 10 maddesi ile değişik 108.maddesinde 101 ve 106 ncı maddeler kapsamındaki idari para cezalarının doğrudan Türkiye İş Kurumu İl Müdürü tarafından verileceği ve genel esaslara göre tahsil edileceği düzenlenmiştir.
O halde alacaklının genel haciz yolu ile takip yapmasında yasaya aykırılık bulunmayıp, şikayetin reddi kararı sonucu itibari doğru olduğundan onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 15,60 TL onama harcın temyiz edenden alınmasına,20.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.2