16. Hukuk Dairesi 2016/9993 E. , 2019/3117 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İli Merkez İlçe Kaval Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 74 parsel sayılı 698.177,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadimden beri Kaval Köyü halkı tarafından mera olarak kullanıldığı ve fiili zemin durumu itibariyle de halen bu vasıfta olduğu belirtilerek kamu orta malı-mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 105 ada 74 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı taraf yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırılmasına rağmen mahkemece yöntemince mera araştırması yapılmamış; bu kapsamda komşu köyler halkından mahalli bilirkişi dinlenilmediği gibi, taşınmazın niteliği ile ilgili olarak 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, taşınmazın davacının iddiasına konu bölümü ile geriye kalan bölümü arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı araştırılmamış, bir arazinin niteliğini ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle kadastro tespit tarihinden (2010) 15 – 20 – 25 yıl öncesine ilişkin farklı tarihlerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları ve çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanağı olan belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya ikmal edilmeli, taşınmazın bulunduğu köyde mera tahsisi yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla yeniden keşif icra edilmelidir. Yapılacak keşifte varsa, mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; mahkemece yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli; yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli; 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, mera, yaylak veya kışlak vasfı taşıyıp taşımadığını, davacının iddiasına konu bölüm ile taşınmazın geriye kalan bölümü arasında doğal ya da yapay ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığını belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; taşınmazların her yönünden tüm özelliklerini gösterir (özellikle taşınmazın iddiaya konu bölümü ile geriye kalan bölümünün sınırını gösterir şekilde) fotoğrafları çektirilmeli; teknik bilirkişiye keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmaz ile taşınmazın geriye kalan bölümünün konumunu yan kesit krokisi ile gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, mera, yaylak veya kışlak vasfında olup olmadığını belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, davacının iddiasına konu bölüm, dosyaya ibraz edilen 08.06.2015 havale tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide 105 ada 74 parsel sayılı taşınmazın içerisinde (A) harfi ile gösterilen 82.512,80 metrekare yüzölçümündeki bölüm olduğu halde taleple bağlılık kuralı ihlal edilerek taşınmazın tamamının davacı adına tesciline karar verilmesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.