Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6777
Karar No: 2019/1442
Karar Tarihi: 19.02.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/6777 Esas 2019/1442 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar aleyhine, davacının yol ihtiyacının karşılanması için geçit hakkı tesis edilmesi talebi üzerine açılan davada, mahkeme geçit hakkı verilmesine ve bazı taşınmazlar için reddedilmesine hükmetmiştir. Ancak davalıların temyizi sonucu Yargıtay, mahkemenin yetersiz araştırma yaparak karar verdiği gerekçesiyle kararı bozmuştur. Kararda vurgulanan prensipler arasında, geçit hakkı taleplerinin komşuluk hukuku ilkesine uygun olarak belirlenmesi, taşınmazların bütünlüğünün korunması ve saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedelin objektif esaslara göre belirlenmesi yer almaktadır. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Kararı veren mahkeme, su arkının kadastral olup olmadığını araştırarak, taşınmazlara genel yollara ulaşacak alternatif geçit güzergahlarının belirlenmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu 747/2.
14. Hukuk Dairesi         2016/6777 E.  ,  2019/1442 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.11.2011 ve 28.12.2012 gününde verilen dilekçeler ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 08.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _ K A R A R _

    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 2225 parsel sayılı taşınmaz lehine davalılara ait 2202 ve 2203 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine müvekkilinin yol ihtiyacının karşılanması için geçit hakkı tesis edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden açılan davanın kabulüne ve fen bilirkişisi tarafından tanzim edilen 21.02.2014 havale tarihli rapor ve ekindeki krokide sarı renkle boyalı olarak işaretlenen ve birinci alternatif olarak belirlenen ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii 2224 No"lu parsel maliki ..."ya ait taşınmazın (a) harfi ile gösterilen 2,65 metrekarelik kısmından, yine aynı mevkide bulunan 2204 No"lu parsel maliki ..."a ait taşınmazın (b) harfi ile gösterilen 59,89 metrekarelik kısmından ve ayrıca aynı mevkide bulunan 2203 No"lu parsel maliki ..., ..., ..., ..., ... ve ..."a ait taşınmazın (c) harfi ile gösterilen 55,31 metrekarelik kısmından geçen 3 metre genişliğinde ve toplamda 117,85 metrekare yüzölçümü miktarınca 2224, 2204 ve 2203 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine davacı adına kayıtlı olan ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii 2225 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisine; davalılar ... ve ... yönünden açılan davanın reddine; birleştirilen dosya ile davalılar ... ve ... hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Saptanacak bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacıya ait taşınmazın genel yola ulaşabilmesi için geçit ihtiyacı içinde olduğu hususu uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece hüküm kurulurken belirtilmese de 21.02.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda, davacı taşınmazı lehine geçit kurulan 1 numaralı alternatif üzerinde su arkı bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece geçit verilen güzergahta bulunan su arkından geçişin nasıl olacağı hususunda bir belirleme yapılmadığı anlaşılmıştır.
    Bu durumda mahkemece, su arkının kadastral olup olmadığı araştırılarak kadastral olduğunun tespiti halinde dava konusu taşınmazı ve çevresindeki tüm yolları gösteren geniş pafta suretleri getirtilerek genel yollara ulaşacak şekilde alternatif geçit güzergahlarının belirlenmesi, tüm alternatiflerin araştırılmasına karşılık davacının taşınmazından kadastral yola ulaşılabilmesi için su arkından geçilmesinde zorunluluk bulunduğu takdirde öncelikle bu geçişin nasıl yapılacağının açıklanması gerekir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan şekilde araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlere göre davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi