11. Ceza Dairesi 2019/3046 E. , 2019/5023 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 10.04.2019 tarihli ve 2019/4965 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.04.2019 tarihli ve ... sayılı ihbarname ile;
Türk vatandaşı olan hükümlü ..."nın mâlî kaçakçılık suçundan dolayı ... Bükreş Temyiz Mahkemesi 1. Ceza Bölümünün 31/03/2014 tarihli ve .../2014 sayılı kararı ile verilen hapis cezasının infazı aşamasında, ... sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İş Birliği Kanunu kapsamında yapılan başvuru üzerine, adı geçen hükümlünün ... sayılı Vergi Usul Kanunu"nun ... sayılı Kanun ile değişik 359/a-son ve ... sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 59. maddeleri uyarınca 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının Türkiye"de infazına dair Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/12/2017 tarihli ve 2017/41 esas, 2017/53 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/03/2018 tarihli ve 2018/269 değişik iş sayılı kararının "sanığın gerçek olmayan giderleri belgelendirerek temsil ettiği şirketin gerçekleştirdiği faaliyetlere ait kâr vergisi ve KDV tutarlarının azaltılması sûretiyle gerçekleştirdiği mâli kaçakçılık eyleminden dolayı ... Bükreş Temyiz Mahkemesi 1. Ceza Bölümü tarafından 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek kesinleşen ve infaz aşamasına geçilen cezasının infazının ... sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İş Birliği Kanunu uyarınca devralındığı, anılan Kanun"un infazın devralınması başlıklı 26/1. maddesinde; "(1) Yabancı devlet mahkemeleri tarafından verilen mahkûmiyet kararları aşağıdaki koşulların birlikte bulunması hâlinde Türkiye’de infaz edilebilir: c) Mahkûmiyet kararına konu fiilin Türk hukukuna göre suç teşkil etmesi ve zamanaşımına uğramamış olması." şeklinde bir düzenlemenin bulunduğu, bu düzenleme uyarınca söz konusu eylemin Türk hukukunda ... sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/a-son maddesinde bulunan suç tipine uygun olduğu kanaatiyle Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesince sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de, adı geçen mahkemece infazın devralınmasının şartlarından olan suçun zamanaşımına uğramamış olması hususunun incelenmediği, bu yönden yapılan incelemede; sanığın üzerine atılı sahte fatura düzenleyerek vergi kaçırma suçunu Summa Romania A.Ş."nin genel müdürlüğü görevini yaptığı süreçte işlediği, 29/07/2004 tarihinde yönetim kurulu kararıyla genel müdür olan sanık, 01/12/2004 tarihi itibariyle genel müdürlük görevinden ayrıldığı, dolayısıyla suç tarihinin 01/12/2004 tarihi olduğu, sanığın üzerine atılı suça ilişkin kanunda öngörülen cezasının nev’i ve süresine göre, suç tarihi itibariyle lehe olan ... sayılı Türk Ceza Kanunu"nun zamanaşımını düzenleyen 102/4 ve 104. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aylık olağanüstü zamanaşımı süresine tâbi olduğu ve suçun işlendiği 01/12/2004 tarihi ile kararın verildiği 31/03/2014 tarihi arasında olağanüstü zamanaşımının gerçekleşmiş olduğu gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde,
2- Kabule göre de, suç tarihi olan 2004 tarihi itibari ile yürürlükte olan ... sayılı Kanun"un 359/a maddesinde sanığın mahkûm edildiği suçun ceza miktarının “bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası” olduğu, daha sonra 16/06/2009 tarihinde yürürlüğe giren ... sayılı Kanun"un 23. maddesi ile yapılan değişiklikle ceza miktarının artırılarak “on sekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası” olarak düzenlendiği, ... sayılı Kanun"un 7/2. maddesi uyarınca suç tarihi itibari ile sonuç ceza yönünden sanığın lehine olan kanun maddesinin uygulanmasının kanunî bir zorunluluk olduğu, bu nedenle ceza miktarının suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan ... sayılı Kanun"un ... sayılı Kanun ile değiştirilmeden önceki 359/a maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği, ancak Mahkemece gerekçe bölümünde alt sınırdan uzaklaşıldığı belirtilmediği halde suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve ceza miktarı itibari ile sanık aleyhine olan ... sayılı Kanun ile değişik ... sayılı Kanun"un 359/a maddesinde yer alan ceza miktarına göre temel cezanın “on sekiz ay hapis” olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayin edildiği hususu gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle ... sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; Türk vatandaşı olan hükümlü ... hakkında, ...’da faaliyet gösteren Summa Romania A.Ş.nin Genel Müdürü olarak görev yaptığı 29.07.2004-01.12.2004 tarihleri arasında, “hayali şekilde inşaat malzemesi satışları veya inşaat işlerinin bedeli yazılmış mali faturalara dayanarak muhasebeye gerçek olmayan masrafların kaydedilmesine izin vermek, bunlardan dolayı düşük bir iş rakamı elde edilerek, vergi ve harç ödemelerinden kaçınmak” şeklinde nitelendirilen eylemlerine istinaden, ... Bükreş Temyiz Mahkemesi‘nin 31.03.2014 tarihli ... sayılı kararı ile neticeten 6 yıl hapis cezasına mahkûmiyete karar verilmesi üzerine, ... Devleti tarafından Türk vatandaşı olan ve Türkiye’de ikamet eden hükümlü hakkındaki cezaya yönelik infazın, 1970 tarihli Ceza Yargılarının Milletlerarası Değeri Konusunda Avrupa Sözleşmesi’ne istinaden Türkiye tarafından yerine getirilmesinin talep edildiği,
Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde, 08.12.2017 tarihli 2017/41 Esas ve 2017/53 Karar sayılı ek karar ile hükümlünün cezasına ilişkin Türk mevzuatına göre uyarlama yapılarak, ... sayılı VUK’nin 359/a-son ve ... sayılı TCK’nin 59. maddeleri uyarınca neticeten 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu karara yönelik hükümlü müdafii tarafından yapılan itirazın, mercii Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 01.03.2018 tarihli ve 2018/269 D.İş sayılı kararı ile reddedilmesi sonucunda kesinleştiği anlaşılmıştır.
05.05.2016 tarihli ve ... sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 23.04.2016 tarihli ... Sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu hükümleri uyarınca, bir Türk vatandaşı hakkında Kanun’un 26. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde yabancı devlet mahkemeleri tarafından verilen mahkûmiyet kararlarının Türkiye’de infaz edilebilmesi mümkündür. Bununla birlikte aynı Kanun‘ın 1. maddesi‘nin 3. fıkrasına göre Türkiye’nin taraf olduğu adlî iş birliğine ilişkin milletlerarası andlaşmalar ile diğer kanun hükümleri saklı tutulmuştur.
Avrupa Konseyi kapsamında yapılan çalışmalar neticesinde, üye devletlerin hukuk sistemlerinin birbirlerine yakınlaştırılması, ülkelerin bu alanda aradıkları standartlarda yeknesaklığın sağlanması ve karşılıklı güvenin tesis edilmesi amacıyla da, taraf ülkeler arasında hürriyeti bağlayıcı cezalar, para cezaları ve müsadere-elkoyma gibi tedbirleri de kapsayacak şekilde taraf devletlerden birisi tarafından hükmedilen cezanın, diğer taraf nezdinde yerine getirilmesine ilişkin hükümler ihtiva eden 1970 tarihli “Ceza Yargılarının Milletlerarası Değeri Konusunda Avrupa Sözleşmesi“ hazırlanmıştır. Bu sözleşme 13.03.1977 tarihli ve ... sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 01.03.1977 tarihli ve ... sayılı Ceza Yargılarının Milletlerarası Değeri Konusunda Avrupa Sözleşmesinin Onaylanması ve Uygulanması Hakkındaki Kanun ile de Türk Hukuk Sisteminde yerini almıştır. Bir devlet tarafından hükmedilen hapis cezasının, sözleşmenin tarafı olan diğer devlet tarafından yerine getirilmesine ilişkin ayrıntılı hükümler içeren sözleşlemenin, Anayasa‘nın 90. maddesi ve ... sayılı Kanun‘un 1. maddesi doğrultusunda iç hukukta uygulama alanı bulacağı hususunda şüphe bulunmamaktadır.
Somut olayda, dosya içerisinde bir sureti mevcut ... Devleti tarafından Türkiye Adalet Bakanlığı‘na hitaben yazılan 28.08.2017 tarihli ve 104746/2016 sayılı “cezai konularda kararların tanıma ve tenfizi“ başlığı ile tercümesi yapılan yazıda, hükümlü ... hakkında ... Bükreş Temyiz Mahkemesi‘nin 31.03.2014 tarihli ... sayılı kararı ile vergi kaçakçılığı suçundan hükmedilen ve “gıyabi hüküm niteliğinde bulunduğu“ açıkça belirtilen, neticeten 6 yıl hapis cezasına mahkûmiyete ilişkin kararın infazının devralınması talep edilmiş olmakla, hükümlünün ...’da yürütülen yargılamanın hiçbir aşamasında bizzat yargılamaya katılmadığı, yalnızca seçilen avukatlar tarafından temsil edildiğinin bildirilmiş olması nedeniyle, 1970 tarihli Sözleşmenin “...3 üncü fıkra hükmü saklı
olmak üzere, sözleşen Devletlerden her birinin ceza yargılama makamları tarafından hükümlü duruşmada hazır bulunmadan, bir ceza davası sonunda verilen her karar bu Sözleşmeye göre gıyabî hüküm sayılacaktır.“ şeklindeki 21/2. maddesi gereğince “gıyabi hüküm” olarak nitelendirilen mahkûmiyet hükmünün infazının aynı sözleşmeye göre özel hükümlere tabi bulunduğu ve bu şekilde ayrıntılı hükümler içeren uluslararası sözleşmenin öncelikle uygulama alanı bulacağı kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında, “gıyabi hüküm” niteliğindeki ... Bükreş Temyiz Mahkemesi‘nin 31.03.2014 tarihli ve ... sayılı kararının Türkiye’de infaz edilebilmesi için öncelikle, Türk mahkemeleri tarafından bu yönde verilmiş bir karara ihtiyaç olup, ... Sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu’nun 1. maddesinin 3. fıkrası uyarınca uygulanması gereken Ceza Yargılarının Milletlerarası Değeri Konusunda Avrupa Sözleşmesi’nin gıyabi yargılamaya ilişkin 3. Bölümü (21-30. maddeleri) uyarınca uygulama yapılarak, 39. ve 40. maddelerinde öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi, anılan sözleşmenin 39. maddesine göre, Mahkemece yerine getirme kararı verilmeden önce görüşünü bildirme imkanının hükümlüye verilmesi, bu bağlamda hükümlünün talebi doğrultusunda, Mahkeme tarafından doğrudan doğruya veya istinabe yolu ile sorguya çekilmesi, hükümlü doğrudan doğruya sorguya çekilmeyi açıkça isterse bu isteğinin kabul olunması ile 40. maddede belirtilen hususlar göz önüne alınarak yapılacak inceleme sonrası verilecek karara karşı, Sözleşmenin 41. maddesine göre kanun yolunun bulunduğunun belirtilmesi gereklidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, Sözleşmede belirtilen prosedür gerekli sürelere de riayet edilmek şartıyla yerine getirildikten sonra, Mahkemece infazın devralınmasına yönelik bir karar verilmesi gerektiği halde, bu prosedüre uyulmaksızın, yalnızca ... Sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu hükümleri uyarınca değerlendirme yapılarak dosya üzerinden bir karar verilmesinin milletlerarası sözleşme hükümlerine aykırı olduğunun anlaşılması karşısında, öncelikle belirtilen hususlara ilişin olarak, kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda gereğinin takdir ve ifası için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 27.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.