Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1885
Karar No: 2018/3440
Karar Tarihi: 31.05.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/1885 Esas 2018/3440 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/1885 E.  ,  2018/3440 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı ......vekilince duruşmalı, davacılar vekili ile davalılar ... ...... duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılardan......vekili Avukat ... ile davacılar vekili Avukat ... gelmiş olup, tebligata rağmen diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacılar vekili, arsa sahibi müvekilleri ile davalı yükleniciler arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ve ek sözleşmeler imzalandığını, bu sözleşmeler uyarınca işin en son 23.11.2003 tarihinde teslimi gerekirken, bir takım eksik ve ayıplı imalatları ile birlikte ancak 14.10.2004 tarihinde teslim edilebildiğini, daire ve ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi için gerekli bedelin 43.000,00 TL, gecikme tazminatı alacağının ise 101.368,00 TL olduğunu, yine davalılar tarafından alınması gereken elektrik ve su abonelikleri için müvekillerinin 12.164,00 TL masraf yaptıklarını, ayrıca 3.268,00 TL emlak vergisi ve tapu harçlarının eksik gösterilmesi nedeniyle 2.020,00 TL usulsüzlük cezası ödediklerini ileri sürerek, toplam 161.820,00 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla toplam talebini 212.357,47 TL’ye arttırmıştır.
    Davalılar vekilleri davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı arsa sahiplerine düşen daire ve ortak alanlarda eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğu, teslimdeki gecikmenin ise 10 ay 21 gün olduğu, davalı yüklenicilerin, davacılar tarafından ödenen elektrik, su abonelik ücretleri ve emlak vergisinden sorumlu oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile her bir davacı arsa sahibinin payına düşen meblağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili ile davalılar ......vekilleri ve davalı ..... vekili temyiz etmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalılar .......ekilleri ve davalı ......... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.


    .../...
    S.2.

    2) Davalılar ......vekilleri ve daval.....vekilinin diğer temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
    Arsa sahipleri ile davalı yükleniciler ..... arasında yapılan 04.02.1998 tarihli ilk arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin “..... başlıklı maddesinin 8/C bendinde “Müteahhit bu süre içinde inşaatı tamamlayıp, eksiksiz olarak teslim etmez ise, arsa sahiplerine her daire için aylık 200 DM kira ödeyecektir.” hükmüne yer verilmiştir. Daha sonra, inşaat yapım işine adı geçen yüklenicilerin yanında, arsa sahiplerine karşı müteselsil sorumlu olarak katılan diğer davalı yükleniciler ... ....... ile bir kısım arsa sahibi arasında düzenlenen 25.06.2003 tarihli ek sözleşmede ise aylık kira bedeli daire başına 200 Euro olarak belirlenmiştir. Bu sözleşmede yüklenicile..... imzası bulunmamaktadır.
    Tüm dosya kapsamına, yükleniciler ve bir kısım arsa sahibi arasında imzalanan 26.08.1998 tarihli adi yazılı sözleşme, yüklenicilerin kendi aralarında imzaladıkları 14.04.1998 tarihli ortaklık sözleşmesi ve tarafların birbirlerine gönderdikleri ihtarname içeriklerine göre, dört yüklenicinin de arsa sahiplerine karşı müteselsilen sorumlu oldukları uyuşmazlık dışıdır.
    TBK’nın 165.maddesi (818 sayılı BK"nun 144. maddesi) hükmüne göre, Kanun veya sözleşme ile aksi belirlenmedikçe, borçlulardan biri kendi davranışıyla diğer borçluların durumunu ağırlaştıramaz. Bu hüküm borçlular arasındaki iç ilişkiyle ilgili bir yasak getirmektedir. Buna göre borçlulardan hiçbiri alacaklı ile yapacağı bir anlaşma ile diğerlerinin durumunu ağırlaştıramaz.
    Anılan yasal düzenleme uyarınca, davalı yükleniciler ..... ve ...’ün, imzalarının bulunmadığı 25.06.2003 tarihli ek sözleşmede belirlenen daire başına aylık 200 Euro tutarı üzerinden hesaplanan kira bedelinden sorumlu tutulmaları mümkün olmayıp, adı geçen yüklenicilerin ancak 200 DM üzerinden hesaplanacak kira bedeli tutarından arsa sahiplerine karşı müteselsilen sorumlu olduklarının, aşan kısım için ise sorumluluklarının bulunmadığının kabulü gerekir.
    Mahkeme gerekçesinde, davalılar arasındaki ilişki ve sorumluluk kısmında, bu hususun göz önünde bulundurulduğu açıklanarak, davalıların kendi aralarında ibralaşmalarının mümkün olduğu, hüküm kısmında yalnızca müştereken ve müteselsilen sorumluluğa işaret edilmekle yetinildiği açıklanmış ise de, HMK’nın 297/2. maddesi uyarınca, hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekmekte olup, bu kapsamda, hüküm taraflar arasındaki uyuşmazlığı sona erdirici nitelikte ve yeni sorunların oluşmasına mahal vermeyecek şekilde açık ve net olmalıdır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde, davalı yüklenicilerin, her bir davacı arsa sahibine karşı müteselsilen sorumlu oldukları miktarların bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Öte yandan, 25.06.2003 tarihli ek sözleşmede, “ancak bu sözleşme tüm arsa sahipleri tarafından 13.06.2003 tarihinden itibaren 10 gün içerisinde imzalanmaz ise imzaların tamamlanması için geçen her süre inşaat bitim süresine eklenecektir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Ek sözleşme en son davacı ... tarafından 10.10.2003 tarihinde imzalanmıştır. Mahkemece, ...’ın arsa maliki olmadığı bu nedenle muvafakatname vermesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle, onun imzaladığı tarihe kadar geçen sürenin iş süresine ilave edilmesine gerek bulunmadığı sonucuna varılmış ise de, dosya arasında bulunan tapu kayıtlarından, davacı ...’ın A Blok 29 nolu bağımsız bölümü 06.05.2002 tarihinde arsa sahiplerinden Burhanettin Pakaoğlu’ndan satış yoluyla devraldığı
    .../...
    S.3.

    sabit olup, adı geçenin ek sözleşmenin imzalandığı 25.06.2003 tarih itibariyle arsa maliki olduğu açıktır. Davalı yüklenicilerin diğer tüm arsa sahipleri gibi davacı ...’tan da muvafaktaname almadan resmi işlemlere devam etmeleri mümkün olmayıp, ek sözleşmede kararlaştırıldığı üzere, 13.06.2003 tarihi ile 10.10.2003 tarihi arasında geçen sürenin iş süresine ilavesi edilmesi gerekir. Gecikme tazminatı hesabında bu hususun gözardı edilmesi de hatalı olmuştur.
    Diğer taraftan, yine dosya arasında bulunan tapu kayıtlarından, davacı muris ...’a ait A blok 35 nolu bağımsız bölümün, yüklenicilerin temerrüdünden önce, 31.05.2002 tarihinde dava dışı üçüncü bir kişiye satıldığı anlaşılmış olup, bu bağımsız bölüm için de adı geçen mirasçıları yararına kira alacağı hesaplanarak hüküm altına alınması isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm, davalılar ......vekilleri ve davalı .....vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, anılan yüklenicilerin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalıla..... vekilleri ve davalı .......yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde davalı .....iadelerine, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlerden davacılardan alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan daval....... yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacılardan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan davalılar..... ve ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi