Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3468
Karar No: 2021/3120
Karar Tarihi: 27.04.2021

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/3468 Esas 2021/3120 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/3468 E.  ,  2021/3120 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04/02/2015 gününde verilen dilekçe ile TMK 713/2. maddesine göre terditli olarak satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikincil talep olarak tazminat istemli açılan dava üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 01/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, TMK"nın 713/2. maddesine göre ve terditli olarak satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikincil olarak tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 172 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla kırk yılı aşkın süreyle vaat borçlusu ... ve ..."nın miras bırakanları tarafından malik sıfatıyla zilyet olarak imarsız alanda tarım amacı ile kullanılırken imar uygulamaları sonucunda ifrazen oluşan 4892 ada, 10 parsel, 4895 ada, 1 parsel ve 4892 ada, 4 parseller olarak ayrılan taşımazlar üzerinde gerek TMK"nın 713. maddesi uyarınca ve gerekse miras yoluyla intikali gereken tüm hak ve hisselerin ... 4. Noterliğinin 14/03/2003 tarih 3680 sayılı düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesiyle 45.000,00TL bedelle ..."nın yetkili vekili ... tarafından davacıların miras bırakanı ..."ye, yine ... 5. Noterliğinin 16/07/2003 tarih 18734 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesiyle 40.000,00TL bedelle ..."un yetkili vekilince davacıların miras bırakanı ..."ye devredildiğini, paralarını nakden ve tamamen aldıklarını, zilyetliğini davacıya teslim ettiklerini, taşınmazlar üzerinde ... varislerinin ve şirketlerinin kullanımında olan fabrika binası ve bahçesi de bulunup onların kullanımlarının da çekişmesiz ve aralıksız kırk yıldan fazla olduğunu, devam eden davalar sırasında taşınmazların kayıt maliki olarak 1975 yılında vefat eden ...un mirasçılarının da ortaya çıktıklarını beyan ederek; ... mirasçıları tarafından açılan tapu iptali ve tescil istemli 1993/102 E. sayılı dosya ile eldeki dava dosyasının birleştirilmesini, tapu kayıt maliki olarak 1975 yılında vefat eden ... adına olan tapu kaydının iptali ile zilyetliği devralınan 4892 ada, 10 - 4895 ada, 1- 4892 ada, 4 parselde kayıtlı taşınmazlara kesintisiz ve çekişmesiz olarak zilyet olunması sebebiyle taşınmazların TMK"nın 713/2 maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı hükümleri uyarınca terditli olarak satış vaadi sözleşmeleri uyarınca davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına zorunlu tescil kararı verilmesini, birleştirme sonrasında ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 1993/102 Esas sayılı dosyasında o dosyanın davacıları adına tescil kararı verilmesi halinde eldeki davada miras payları oranında ... mirasçıları adlarına tescil kararı verilmesini, hiç bir şekilde tescil kararı verilememesi halinde taşınmazların mahkemece saptanacak dava tarihindeki değerinin faiziyle birlikte ..., ... mirasçıları ile yetkili vekilleri ..."den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Davacılar tarafından; tapu maliki ve sözleşme borçluları aleyhine, TMK 713/2. maddesine göre ve terditli olarak satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikincil olarak tazminat davası açılmış olup yapılan yargılama neticesinde mahkemece yazılı gerekçeyle aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; satış vaadi sözleşmesine dayalı açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olarak TMK"nın 713/2. maddesi hükmü uyarınca yasal koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle aktif husumet ehliyeti yokluğu gerekçesiyle verilen davanın reddi yönündeki karar doğru görülmemiştir.
    Öte yandan; davacıların, kayıt maliki olmayan ancak satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan ... ve ..."nın mirasçılarından ikincil olarak tazminat talepleri de bulunmaktadır. Satış vaadi sözleşmesi, buna dayanan tarafa kişisel hak sağlar. Aslında bu tür sözleşmeler, ileride yapılması kararlaştırılan satım sözleşmesinin öncüsüdür. Sözleşmedeki borcun yerine getirilmemesi halinde vaat alacaklısı olan taraf TMK"nın 716. maddesinden yararlanarak taşınmazın hükmen tescilini mahkemeden talep edebilir. Diğer taraftan, kayıt maliki olmayan kişilerin de satış vaadi sözleşmesinde vaat borçlusu olarak taraf olmaları mümkün olup; somut uyuşmazlıkta kayıt maliki olmayan ... ve ..."nın vaat borçlusu olarak satış vaadi sözleşmesini âkit olarak imzlayabilmeleri mümkün olup bu sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte, sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez; zira, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davalarda tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verebilmek için, sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Somut uyuşmazlıkta ise; davalıların murisleri/vaat borçluları ... ve ..., taşınmazların kayıt maliki olamadıkları için mülkiyetin devri isteminin ifa olanağı bulunmamaktadır. Ancak, davacı sözleşmenin ifa olanağının bulunmaması nedeniyle 818 sayılı Borçlar Kanununun 96. maddesine (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 112. Maddesine) dayanarak vaat alacaklısı, vaat borçlularının mirasçılarından/davalılardan, verdiklerinin iadesini veya tazminat isteyebilir. Buradaki borcun nedeni, borçlunun taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü, genellikle bir akde dayandığından buna "akdi tazminat", borçlunun sorumluluğuna da "akdi sorumluluk" denilmektedir. Borçlar Kanununun 96. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 112. maddesi) gereğince ödenmesi gereken tazminat ise alacaklının müspet zararıdır. Müspet zarardan da, borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyetle mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki fark anlaşılmalıdır. Özetle; bu durumda resmi şekil şartını taşıyan sözleşmenin tarafı olan davacıların tazminat istemlerine yönelik talebin de reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi