16. Ceza Dairesi 2019/12130 E. , 2021/3772 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Terör örgütü propagandası yapmak
Hüküm : 3713 sayılı Kanunun 7/2-b-1-2, 7/2. cümle, 5237 sayılı Kanunun 43/1, 62, 53/1. maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm sanık müdafiince 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süresinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanık hakkında vasfen birbirine dönüşme (CMK madde 226) imkanı da bulunmayan, suçu ve suçluyu övme (5237 Sayılı TCK madde 215/1) ve kanunlara uymamaya tahrik (5237 Sayılı TCK madde 217/1.) suçlarından açılan davaların 5271 sayılı CMK’nın 223.maddesi gereğince ayrı ayrı hükme bağlanması gerektiği gözetilerek zamanaşımı süresi içinde mahallinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
1- Sanığın aynı facebook hesabından yaptığı 7 dakika 47 saniyelik canlı yayında, “00.08. saniyede Bizim Urfa’lı namussuzlar şerefsizler siz kendinizi kimin altına koydunuz?, Önce kendi köpeğimize söyleyeyim sonra başka köpeklere söyleyeyim”, 01.16. saniyede “Kürtler kendini sattığı için adam çıkmaz, onlara Allah’ın selamını verirsen günahtır namuzsuzlar hile ile geçtiler”, 03.23. saniyede “lanet gelsin böyle insanlara Urfa hele Urfa Urfa Allah belanı versin sözde Peygamberler şehri ... peygamber sizi adam edemedi, serok sizi adam edemedi, siz adam olamazsınız, o peygamber geldi bu soysuzları adam edemedi”, 04.03. saniyede “ Biz Almanya’da yaşıyoruz ama bu kürtler yüzünden rahatımız yok. Bizi tutuklar diyorlarmış bırak tutuklasınlar, nereye kadar tutuklayacaklar, korkmayın erkek olun, şerefsizce yüz gün yaşayacağınıza şerefli bir gün yaşayın”, şeklindeki paylaşımlarının, hukuki anlamda aynı fiil kapsamında değerlendirme imkanı da bulunmadığından 5237 sayılı TCK"nın 216/2. maddesinde düzenlenen “halkın bir kesimini alenen aşağılama” suçunu oluşturacağı gözetilmeden eylemin hukuki değerlendirilmesi ve suç vasfında hatalı değerlendirme ile hukuki isabet bulunmayan gerekçeye dayanarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Sanık hakkında yapılan açık kaynak araştırmaları neticesinde www.facebook.com isimli sosyal medya üzerinden "Celal Gucludal" kullanıcı adı ile oluşturduğu facebook hesabından;10 Nisan tarihli paylaşımında PKK/KCK terör örgütünün sözde flamasının bulunduğu, örgütün bayan militanı olan bir resmi, kürtçe "xal bi qurban silane sehide me rumeta meye", Türkçesi "şehide kurban olurum" şeklinde yorumla, PKK/KCK silahlı terör örgütünün sözde bayrağı ve lideri olan Abdullah Öcalan"ın resminin önünde sanık ve başka bazı şahısların bulunduğu fotoğrafı paylaştığı, kendisinin de bulunduğu ve söylemlerini içeren canlı yayın video paylaşımlarından 3 nolu videoda, kız çocuğuna PKK/KCK terör örgütünün silahlı militanlarını öven gerilla marşı söylettiği, 4 nolu videoda, iki çocuğun "biji serok apo" dediği ve PKK/KCK silahlı terör örgütünün sözde flaması ve sözde lideri Abdullah Öcalan"ın resminin olduğu paylaşımda bulunduğu, 1 dakika 01 saniyelik video içeriğinde sanığın bir park önünde kızına PKK/KCK silahlı terör örgütü silahlı militanlarını öven gerilla marşı söylettirdiği, bu şekilde bir çok paylaşımlarının bulunduğu mahallinde ikame olunup tartışılan delillere ve dosya kapsamına uygun olarak kabul edilmiş olmasına göre, kız çocuğuna söylettiği gerilla marşının doğrudan şiddeti övmesi, çocuğun anlamsız nefret ve şiddet çağrılarında bir araç olarak kullanılması da gözetildiğinde propaganda suçunun sübutuna ilişkin kabulde hukuka aykırılık bulunmadığından;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla; sanık müdafiinin sair temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
a-Sanığın TCK"nın 6/g maddesi anlamında herkese açık sosyal medya hesabından içerik itibarı ile terör örgütünün propagandası mahiyetindeki paylaşımları yaptığının anlaşılmış olmasına göre, hakkında 3713 sayılı Kanunun 7/2 maddesi yerine uygulanma imkanı bulunmayan 3713 sayılı Kanunun 7/2-b-1-2 maddesine istinaden hüküm kurulması,
b-TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle, 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun olarak makul bir cezaya hükmedilmesi, gerekçelerin de cezaların şahsiliği ilkesine uygun bulunması, keyfilikten uzak olması, sanığın yargılama sırasında izlenen kişiliği ile ilgili bilgi ve belgelerin oluşa ve tüm dosya kapsamına göre yerinde takdir edildiğini göstermesi gerektiği gözetilmeden yetersiz gerekçe ile fazla ceza tayini,
c-İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemeleri gerekçeli karar başlıklarında suç tarihinin, suçun zincirleme olarak işlenmesi nedeniyle son eylemin yapıldığı tarih de göz önünde bulundurularak "19.04.2017" yerine "16.04.2017” ve “29.05.2017" olarak yazılması,
d-30.06.2017 ve 06.09.2017 tarihli duruşma zabıtlarında zabıt katibinin elektronik imzasının bulunmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şanlıurfa 6. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.