Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3058
Karar No: 2019/5022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/3058 Esas 2019/5022 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/3058 E.  ,  2019/5022 K.

    "İçtihat Metni"




    Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 01.04.2019 tarihli ve 2019/1090 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 10.04.2019 tarihli ve ... sayılı ihbarname ile;
    Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ..."nın, ... sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 204/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ... sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun .../5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/01/2018 tarihli ve 2017/158 esas, 2018/19 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/03/2018 tarihli ve 2018/138 değişik iş sayılı kararının, "sanığın resmi belgede sahtecilik suçu ile birlikte işlediği iddia olunan nitelikli dolandırıcılık suçunun istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesinin 24/10/2018 tarihli ve 2018/944 esas, 2018/1624 sayılı kararı ile sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün "" sanığın aşamalardaki savunmaları, 17.09.2015 tarihli İstanbul Kriminal ... Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından düzenlenen uzmanlık raporu, Sakarya Ticaret Sicili Müdürlüğünün 04/12/2017 tarihli yazısı ekindeki Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi"nin ... sayılı nüshası, Sakarya 5. Noterliğince düzenlenen 16/04/2007 tarih ve ... yevmiye nolu vekaletname içeriği, suça konu çek ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın yetkilisi olmadığı halde suça konu sahte çeki tanzim ederek katılan şirkete vermek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; ilk dereceli mahkeme tarafından eksik inceleme yapıldığı ve delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğü kanaati ile Dairemizce duruşma açılmasına karar verilmiş, yapılan duruşmalı istinaf incelemesi sonucunda; Sakarya 5. Noterliğince düzenlenen 16/04/2007 tarih ve ... yevmiye nolu vekaletname içeriğinden sanığın Musem Ahşap Ambalaj San. ve Tic. Ltd. Şti. adına şirket müdürü ..."ın sanık ..."ya şirket namına çek keşide etme yetkisi verdiği anlaşılmış ve böylelikle sanığın usulüne uygun vekaletnameye dayanarak ..."ın yetkilisi olduğu katılan Sağlam Orman Ürünleri İnş. ve İnş. Malz. Tic. ve San. Ltd. Şti."den almış olduğu tomruk ve keresteye karşılık çeki düzenleyerek verdiği anlaşıldığından, sanığın çeki şirketin yetkili temsilcisinin bilgi ve rızası dahilinde düzenlenen vekaletnameden kaynaklanan yetkiye dayanarak ticari ilişki kapsamında keşide ettiği, bu durumda Yargıtay 15. Ceza Dairesi"nin 12.03.2015 tarih ve 2013/9683 esas, 2015/22519 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmayacağı..."" gerekçesiyle kaldırılarak beraatine karar verilmiş olduğu anlaşılmakla her ne kadar sanığın yetkisi olmadığı halde çek keşide ettiği gerekçesiyle resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmiş ise de, dosya içerisinde yer alan Sakarya 5. Noterliğince düzenlenen 16/04/2007 tarih ve ... yevmiye nolu vekaletname içeriğinden sanığın Musem Ahşap Ambalaj San. ve Tic. Ltd. Şti. adına şirket müdürü ..."ın sanığa şirket namına çek keşide etme yetkisi verdiği anlaşıldığı, böylelikle sanığın usulüne uygun vekaletnameye dayanarak ..."ın yetkilisi olduğu Sağlam Orman Ürünleri İnş. ve İnş. Malz. Tic. ve San. Ltd. Şti."den almış olduğu tomruk ve keresteye karşılık çeki düzenleyerek verdiği anlaşıldığından, sanığın çeki şirketin yetkili temsilcisinin bilgi ve rızası dahilinde düzenlenen vekaletnameden kaynaklanan yetkiye dayanarak ticari ilişki kapsamında keşide ettiği anlaşılmakla sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığından bahisle beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle ... sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
    Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkûmiyet kararı olmadığı gibi, davayı esastan sonuçlandıran bir hüküm de değildir. Ceza Genel Kurulu’nun 19.02.2008 tarihli ve 346-25 sayılı kararında belirtildiği gibi, bu karar “koşullu bir düşme kararı” niteliğinde olup, CMK’nin .... maddesinin 10 ve 11. fıkraları uyarınca, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, kamu davası aynı Yasanın 223. maddesi uyarınca düşürülecek, aksi halde ise açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanacaktır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz vaki olduğunda, merciince ne şekilde inceleme yapılacağı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 03.02.2009 tarih ve 13-12 sayılı, "İtiraz merciince evrak üzerinde inceleme yapılabildiğinden, itiraza konu karar yönünden yapılacak inceleme de ancak .... maddenin objektif koşullarının belirlenmesi ile ilgili sınırlı bir inceleme olmalıdır. Duruşmada kanıtlarla doğrudan temas etme olanağı bulunmayan merciin, kanıt değerlendirmesi yaparak yeni bir hüküm tesisi, itiraz kurumunun niteliğine aykırı olacaktır. İtiraz merciince, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşullarının bulunup bulunmadığına ilişkin bir değerlendirme yapılmadan, bu karara konu olan ve .... maddenin 5. fıkrası uyarınca henüz hukuki varlık kazanmamış olan hükmün değerlendirilmesi, ... ve 271. maddelerdeki düzenlemelere aykırıdır. İtiraz merciince, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, .... maddenin 6. fıkrasında yer alan suça ve sanığa ilişkin objektif uygulama koşullarının var olup olmadığı ile sınırlı olarak yapılmalıdır." şeklinde kabul edilmiş ve bu uygulama Özel Dairelerce istikrarlı olarak sürdürülmüştür. Ancak, şeklen yapılacak incelemenin ihtilaf konusu hususlara köklü çözüm sağlamayacağına ve hak arama hürriyetini ihlâl edeceğine yönelik eleştiriler de dikkate alınarak, Ceza Genel Kurulunca 22.01.2013 tarih ve 534-15 sayı ile; “İtiraz mercii, o yer Cumhuriyet savcısının suç vasfına yönelik aleyhe başvurusu üzerine incelemesini sadece şekli olarak değil, hem maddi olay hem de hukuki yönden yapmalı, gerekli gördüğünde cevap vermesi için itirazı sanık müdafiine tebliğ etmeli ve Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiini dinlemeli, yine ihtiyaç duyduğu konular varsa gerekli araştırma ve incelemeyi yapmalı ya da bunların yapılmasını sağlamalı” şeklinde görüş ve uygulamada değişiklik yoluna gidilmiştir. Böylece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itiraz üzerine, itiraz merciinin işin esasına da girebileceğine karar vermiştir.
    Açıklanan kararlarda, itiraz merciince yapılacak şekli incelemenin kapsamı konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. Bununlu birlikte, esasa müessir incelemenin çerçevesinin belirlenmesi gerekmektedir.
    ... sayılı CMK"nin .../5 fıkrasında, sanığa “yüklenen suçtan” dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise, mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceğinin öngörülmüş olması karşısında; merciin öncelikle, sanığa yüklenen eylemin kanunda suç olarak tanımlanıp tanımlanmadığını incelemesi gerekmektedir. Kanunun lafzında "yüklenen suçtan" dolayı yapılan yargılamadan bahsedilmiş olması nedeniyle sanığa yüklenen eylemin kanunda suç olarak tanımlanması zorunludur. Bunun gibi, kanunda suç olarak tanımlanan eylemin cezası da, hükmün açıklanmasının geri bırakılması sınırları içerisinde kalmalıdır. Vasıflandırmada hata yapılmak suretiyle uygulanma imkanı bulunmayan suçlar için hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verilmesi de merciin inceleme kapsamı içinde kabul edilmelidir. Esasen her iki inceleme bir yönüyle esasa müessir olarak kabul edilebilirse de, kanunun lafzı karşısında bu incelemenin aynı zamanda, şekli bir inceleme olduğunu söylemek mümkündür. Aksinin kabulü, kanunda suç olarak tanımlanmayan, tanımlanıp da kapsam dışında kalan eylemler için, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi ve bunun da herhangi bir incelemeye tabi tutulmaması sonucunu doğuracaktır ki, bu kanun koyucunun öngördüğü bir sonuç değildir.
    Bu açıklamalar ışığında incelenen dosya içeriğine göre; sanığın yetkilisi olmadığı halde Musem Ahşap Ambalaj San. ve Tic. Ltd. Şti. adına suça konu çeki tanzim ederek katılan şirkete vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın 14.06.2017 tarihli sorgusunda çeki kendisinde bulunan vekaletnameye istinaden düzenlediğini bildirerek suçlamayı kabul etmemesi, dosya içerisinde bir sureti mevcut Sakarya 5. Noterliğince düzenlenen 16.04.2007 tarihli ve ... yevmiye nolu vekaletname içeriğinden Musem Ahşap Ambalaj San. ve Tic. Ltd. Şti. adına şirket müdürü olan katılan ..."ın sanık ..."ya şirket namına çek keşide etme yetkisi verdiğinin anlaşılması ile çekin keşide edildiği tarihte bu veklatnamenin herhangi bir surette hükümsüz kaldığına yönelik dosya içerisinde bilgi ve belge bulunmaması karşısında, sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının somut olayda oluşmadığı cihetle; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünceler yerinde görüldüğünden, Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi‘nin 23.01.2018 tarihli 2017/158 Esas ve 2018/19 Karar sayılı sanığın “Resmi Belgede Sahtecilik” suçundan hapis cezasına mahkûmiyetine ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik vaki itirazın reddine dair merci Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesi‘nin 05.03.2018 tarihli ve 2018/138 D.İş sayılı kararının, ... sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, Üye ..."nın karşı oyu ve oyçokluğuyla 27.05.2019 tarihinde karar verildi.

    Başkan Üye (K.O.) Üye Üye Üye
    ... ... ... ... ...

    KARŞI OY GEREKÇESİ

    A) TARTIŞMANIN KONUSU:
    Tartışmanın konusunu, CMK"nin .... maddesi uyarınca verilen "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararına yönelik itirazı inceleyen merciin, sanığın fiilinin suç oluşturup oluşturmadığını ve buna bağlı olarak hükmün esasını inceleme yetkisinin bulunup bulunmadığı oluşturmaktadır.
    B) YARGILAMA VE İTİRAZ SÜRECİ:
    Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan TCK"nin 2014/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK"nin .... maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
    Sanık müdafii, sanığın beraat etmesi gerektiğini belirterek, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etmiş; itirazı inceleyen Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine karar verilmiştir.
    Sanığa yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı ve bu nedenle itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı gerekçesiyle, Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının kanun yararına bozulması istenmiş; Dairemiz çoğunluğunca, talep doğrultusunda karar verilmiştir.
    C) TARTIŞMA KONUSUNUN DEĞERLENDİRLMESİ:
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinde, açıklanmayan bir "hüküm" ve bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir de "karar" bulunmaktadır.
    CMK"nin .... maddesinin 5 ve 6. fıkralarında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin koşulları gösterilmiş; 12. fıkrasında ise "hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına" itiraz edilebilceği belirtilmiştir. Buna göre, itiraz edilebileceği öngörülen sadece "hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı"dır. Açıklanması geri bırakılan hükme karşı itiraz edilemez; hüküm açıklandığında, hükme karşı başvurulacak kanun yolu istinaftır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edildiğinde, merci sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının bulunup bulunmadığını inceleyebilir; hükmün esasını inceleyemez.
    Bu durumlara göre, Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, hükmün esasına yönelik itirazın reddine ilişkin kararı doğru olduğundan, kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
    D) SONUÇ: Belirttiğim nedenlerle; kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan, çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum. 27.05.2019


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi